Üniversite sınavının adaletsiz olduğunu vurgulayan Şimşek, Türkiye'nin bazı illerinin "şampiyon", bazı illerinin de "başarısız" ilan edildiğini fakat bu illerin neden başarısız olduğu üzerinde hiç durulmadığını vurguladı.
Şimşek, "Eğitim sisteminin yarattığı eşitsizlikler sonucu avantajlı durumda bulunan elit bir öğrenci kesimi ile, sorunlarla, sıkıntılarla dolu bir eğitim sürecinden gelen, yoksullukla boğuşan gençlerin, yapılacak bir sınavda eşit şartlarda 'yarıştığı' söylenemez" dedi.
Bir milyon 700 binden fazla öğrencinin sınava girdiğini ve ancak yüzde 15'lik bir bölümün bir yüksek öğrenim kurumuna yerleştirilebileceğini hatırlatan Şimşek, öğrencilerin geleceğinin üç saatlik bir sınav sonucunda belirlenmesinin "dramatik olduğu kadar bilimsellikten de uzak olduğunu" söyledi.
"Üniversite sınavı ölüm kalım meselesi haline geldi"
Üniversite mezunları arasındaki işsizlik oranının çok yüksek olmasına rağmen milyonlarca insanın geleceğe güvenle bakabilmek için iyi bir üniversiteye girmek gerektiğini düşündüğünü vurgulayan Şimşek, "Bu nedenle üniversite sınavı gençler ve aileleri için bir ölüm kalım meselesi haline getiriliyor" dedi.
Şimşek, en küçük bir hatanın bile telafisinin olmadığı bir sınav sisteminin öğrencileri psikolojik olarak kötü etkilediğinin ve sınav sonuçlarının büyük hayal kırıklıklarına yol açtığını belirtti.
Şimşek, "Yoksulluğun ve eşitsizliğin had safhaya ulaştığı, işsizliğin, özellikle genç işsizlerin çığ gibi büyüdüğü günümüzde, bu kadar sorunun içinde yapılan üniversite sınavının adaletli olduğunu söylemek mümkün değil" dedi.
32 bin 177 adayın sınavdan "sıfır puan" almasının bu adaletsizliğin ve yaşanan sorunların büyüklüğünün göstergesi olduğunu vurgulayan Şimşek, "2004 ÖSS, tıpkı önceki sınavlarda olduğu gibi Türkiye'nin eğitim sistemindeki derin eşitsizlikleri bir kez daha ortaya çıkarttı; kaybeden yine gençlerimiz ve eğitim sistemi oldu" dedi. (EÜ/BB)