Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan'ın Öğrenci Seçme Sınavı'nda (ÖSS) yapılmasını düşündüğü değişikliklere ilişkin tartışmalar sürüyor.
Konuyu bianet'e yorumlayan Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı Tahsin Yeşildere, YÖK Başkanı'nın önerilerini gayriciddi bulduğunu söyledi:
"ÖSS yıllardan beri tartışılıyor. Bunun Türkiye'ye özgü bir sınav sistemi haline getirilmesine ilişkin verimli tartışmalara varız. Ancak, Özcan'ın 'İngiliz modelini Türkiye'ye getireceğiz' yaklaşımını ciddiyetten uzak buluyoruz. YÖK bir değişiklik düşünüyorsa, bu işin uzmanları var bilimsel araştırmalar yapmış, dünyanın her tarafındaki sınav sistemlerini incelemiş...
"Bu uzmanları, üniversitelerden yetkilileri, Milli Eğitim Bakanlığı görevlilerini, sivil toplum örgütlerini bir araya getirirler, stratejik bir rapor hazırlatırlar. Bu raporu üniversite bileşenlerinin görüşlerine açarlar. Kaldı ki üyeler, bu önerilerin YÖK Genel Kurulu'nda bile tartışılmadığını söylüyor."
"Önce ortaöğretimde değişiklik yapılmalı"
Yeşildere, üniversiteye giriş sınavında yapılacak değişikliklerin ortaöğretimi de kapsaması gerektiğini belirtti:
"İngiliz sistemi İngiliz ortaöğretimine göre yapılandırılmıştır. Türkiye'deki ortaöğretimi de ona uyarlamadan uygulayamazsınız. Dolayısıyla önce ortaöğretim nasıl düzeltilir, ezbere dayalı bir sistem olmaktan nasıl çıkarılır o tartışılmalı. Sonra da üniversiteye giriş sınavı özel dershanelere dayalı olmaktan kurtarılmalı."
Kabataş: Hayat üç saate sığmaz
bianet'e konuşan Öğrenci Gençlik Sendikası (Genç-Sen) Merkez Yürütme Kurulu Üyesi Zeliha Kabataş da eğitim sisteminin bir bütün olarak yeniden yapılandırılması gerektiğini vurguladı:
"Her gelen YÖK Başkanı, ÖSS sisteminde değişikliği gündeme getiriyor. Bu, eğitim sistemindeki çarpıklığın bir göstergesi. Fakat öğrencilere ve akademisyenlere görüşleri sorulmuyor. Bu son derece anti-demokratik bir tavır.
"Yıllardır 'Hayat üç saate sığmaz' diyoruz. Öğrenciler, hayatlarının belirlendiği üç saatlik bir sınava mahkum edilmemeli. Yetkililer bunu yeni anlamış görünüyor. Öte yandan bahsedilen sistemde alan ve katsayı uygulamasının kalkması düşünülüyor. Biz bu uygulamalara sınavda eşitsizlik yarattığı gerekçesiyle zaten karşıydık. Bu açıdan olumlu bir adım, fakat sistem bir bütün olarak ele alınmalı.
"Bir sınavdan üç-dört sınava geçmek sorunları çözmeyecek. Sonuçta üniversitelerin kontenjanı belli. Kazanan kazanacak, diğerleri yeniden sınava girecek. Diğer tarafta ise üniversiteden mezun olup da işsiz kalan sayısız genç var. Ayrıca yılda üç dört sınav öğrenci psikolojisini olumsuz etkiler. Şu anda ÖSS'ye hazırlanan gençler eve kapanmış, asosyalleşmiş, depresyona girmiş durumda. Her yıl intihar vakaları yaşanıyor. Yılda 3-4 sınav bu vakaların artmasına neden olabilir."
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) da önceki gün (13 Mayıs) yaptığı bir basın açıklamasıyla ÖSS değişikliğinin imam hatiplerin önünü açmayı hedeflediğini ileri sürdü, "Özcan'ın AKP'ye yakın duruşu değerlendirilmeli" dedi. (KM/GG)