Toplantının ikinci günü (Pazar) "Anılar ve Tanıklıklar" konulu oturumda sözalan Sağlık eski Bakanı Cevdet Aykan, yaptığı tanıklık ve sunduğu değerlendirmelerle Konferansa katılanlarca dakikalarca ayakta alkışlandı.
Toplantıya "1946-2000 Demokratik Süreç ve Anılar" kitabının altı sayfasında anlattığı Tokat ve Erbaa'daki 1915 Ermeni olaylarıyla ilgili anılar dolayısıyla çağrıldığını söyleyen Aykan bunun kendisi için büyük bir değerbilirlik olduğunu vurguladı ve "Ermeni hemşerilerime vicdani borcumu ifa etmek" için geldiğini söyledi.
Aykan o dönem Tokat'ın Sivas vilayetine bağlı olduğuna dikkat çektikten sonra "1908 Sivas Salnamesi'ne göre bu vilayette 240 bin Müslüman, 24 bin Ermeni, 14 bin Rum vardı. Tokat'ta 28 binlik nüfusun 8 bin 600'ü Ermeni'ydi, Ermenilerle Müslümanlar iç içe yaşardı," dedi.
Tehcir kararı Tokat ve Erbaa'ya ulaştığında Ermeni ve Türk eşrafın bir araya gelerek çare aradığını Sivas dışına çıkarılması emredilen Ermeni tüccar ve esnafın mallarını Türk komşularına emanet ettiğini; kız çocuk ve eşlerini çoğu kez göstermelik nikâhlarla Türk ailelerin himayesine verdiklerine tanık olduğunu söyledi.
"Gidenler bir daha dönmediler," diyen Aykan 24 bin Ermeni'den "1927'deki nüfus sayımında geriye 700 kaldı"ğının anlaşıldığını belirttikten sonra dünyada yaygınlaşan "soykırım" kararlarına değindi: "Dünyada farklı parlamentolar, 1915'i bizden farklı yorumluyor. Tüm bu kabulleri, yorumları, kararları onaylayan, bunlara oy veren insanları Türkiye düşmanı olarak anlayıp yorumlamak, sanırım haklı olmamanın yanında faydalı da değil. Medeni dünyayı ve onları yönetenleri kendimize düşman sayamayız," dedi.
Aykan konuşmasını "onların da kendi anlayışları ve olayları bizden farklı değerlendirme ölçüleri var. Kendimize 'Acaba bizim anlayışımızda ne yanlış var?' diye sormamız gerekir" diyerek sonlandırdı.
"Dünün insanları, dünün olaylarına, sorunlarına, o dönemin anlayışı içinde 'Doğruydu, yanlıştı' şeklinde cevaplar vermiş. Ama biz bugün doğru soruları sorarsak, verilecek cevabımız da doğru olabilir."
Boğaziçi Üniversitesi'ndeki "yasaklama" dolayısıyla bir gün geç başlayan Konferans'ın sonraki oturumları da hemen hiç ara vermeden sürdü.
Katılım ve davetsiz misafirler
Toplantılara daha önce davetli listesine adlarını yazdırmış konuklar hemen hemen eksiksiz katıldılar. Ancak iki gün boyunca davetsiz misafirler de vardı.
Öğleden sonra yapılan "Ermenilik Halleri" başlıklı 9. oturumun dinleyici sıralarında yer alanlardan kendisini Prof. Dr. İlhan Çuhadaroğlu olarak tanıtan kişi sorulara ayrılan bölümde söz alarak "konuşmacıların kendilerini tanıtmadıkları"ndan ve yapılan konuşmaların kendisini ağlatacak hale geldiğinden yakındı.
Ardından Türk Tarih Kurumu Başkanı Yusuf Halaçoğlu hakkında İsviçre mahkemelerince "soykırımı inkar" suçundan açılan koğuşturmayı kınamadıkları gerekçesiyle toplantıyı düzenleyenleri kınayınca Prof. Halil Berktay "ben kınadım yalan söylüyorsun" diyerek protesto etti ve dinleyiciler Çuhadaroğlu'nu protesto için salonu terk ettiler.
İki gün boyunca İstanbul Bilgi Üniversitesi'nin Dolapdere Yerleşkesi önünde toplanan Büyük Birlik Partisi (BBP) ve İşçi Partisi üyesi 40-50 kişilik gruplar da, üniversite binasına ve toplantıya gelip gidenlere yumurta ve domates attılar.
2 günde 12 oturum
Daha önce 3 gün olarak planlanan, ancak yaşanan gelişmeler sonrasında 2 günde toplam 12 oturumda gerçekleştirilen konferansa, 786 kişi davet edildi. Konferansı her 2 günde, yaklaşık 300'er kişi dinleyici olarak takip etti.
Bu arada, ikisi Ermenistan'dan olmak üzere 9 yabancı basın mensubuve çok sayıda yerli basın mensubunun izlediği konferans, dün ve bugün çeşitli protesto gösterilerine sahne oldu.
Öte yandan, oluşturulan güvenlik noktasından ilk gün davetlilere ve gazetecilere dağıtılan mavi yaka kartları, gün sonunda teslim alındı. İkinci gün ise pembe kartlar dağıtıldı. Konferans, iki günde 12'şer saatten toplam 24 saat sürdü.
Rektörlerin açıklamaları
Sabancı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tosun Terzioğlu, Ermeni Konferansı'nın özellikle Türkiye'de üniversite özerkliğinin olduğunu göstermesi açısından önemli olduğunu belirterek, "Akademisyenlerin, düşünürlerin fikirlerini rahatça tartışabilmesini göstermesi bakımından çok önemliydi" dedi.
Prof. Dr. Terzioğlu, Bilgi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Aydın Uğur ve Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ayşe Soysal, basın mensuplarına, iki gündür süren Ermeni Konferansı ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Toplantının sonuna gelindiğini belirten Prof. Dr. Uğur, basın mensuplarına teşekkür için diğer rektörlerle bir araya geldiklerini söyledi.
Basın mensuplarını iki gündür çok yorduklarını kaydeden Prof. Dr. Uğur, Sabancı ve Boğaziçi üniversitelerine, organizasyonda çalışanlara ve güvenlik görevlilerine de teşekkür etti.
Prof. Dr. Terzioğlu da oturumların gayet canlı geçtiğini, çok değişik fikirlerin ortaya çıkıp tartışıldığını söyledi.
Prof. Dr. Terzioğlu, "Böyle toplantılara alışmamız gerekir. Bu toplantı, özellikle Türkiye'de üniversite özerkliğinin olduğunu göstermesi, akademisyenlerin, düşünürlerin fikirlerini rahatça tartışabilmesini göstermesi bakımından çok önemliydi" dedi.
Bilgi Üniversitesi'ne de teşekkür eden Prof. Dr. Terzioğlu, medyanın da görevini layıkıyla yaptığını söyledi.
Soysal: "Mutluyuz"
Prof. Dr. Soysal da Bilgi Üniversitesi'ne teşekkür ederek, şöyle dedi: "Başka teşekkürler de iletme ihtiyacındayım. Çünkü yaşadığımız süreç içinde başta Valilik olmak üzere yetkililerden çok büyük destek aldık. Basından çok büyük destek aldık. Bu toplantının gerçekleştirilmiş olmasından dolayı bizler çok mutluyuz."
Gül'ün mesajı
Bu arada soruları da yanıtlayan Sabancı Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Tosun Terzioğlu, toplantıda konuşulanların kısa zamanda kitap olarak ortaya çıkacağını söyledi.
Prof. Dr. Terzioğlu, YÖK'ün Mayıs ayında düzenlenmesi planlanan konferansa ve idare mahkemesinin yürütmeyi durdurma kararına karşı tavrına ilişkin bir soruya, şöyle cevap verdi:
"YÖK'ün bu konferansa ve üniversite özerkliğine desteği açık. Sizler aracılığıyla biz de bundan haberdar olduk ve memnuniyet duyduk. Ancak tabii dün açılışta sayın Soysal'ın okuduğu Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün mesajı, hepimiz için fevkalade önemliydi." Prof. Dr. Uğur, bir gazetecinin, "İki gün içinde kaç kilo kaybettiniz?" diye sorması üzerine, "Stres oranları yüksekti" dedi.
Prof. Dr. Ayşe Soysal da "Kilo kaybetmek için tavsiye edilir yöntem değil" diye konuştu.
Önce ertelenmiş, sonra durdurulmuştu
Önce Mayıs'ta gerçekleştirilmesi planlanan, ancak bazı tepkiler nedeniyle ertelenen "İmparatorluğun Çöküş Döneminde Osmanlı Ermenileri: Bilimsel Sorumluluk ve Demokrasi Sorunları" başlıklı 3 günlük konferansın, Boğaziçi, İstanbul Bilgi ve Sabancı üniversitelerinin desteğiyle 23 Eylül'de Boğaziçi Üniversitesi'nde (BÜ) başlaması öngörülmüştü.
Ardından bir grup avukatın başvurusu üzerine İstanbul 4. İdare Mahkemesi'nin yürütmeyi durdurma kararı vermesinden dolayı 23 Eylül'de BÜ'de başlayamayan konferansın, hazırlık komitesinin yaptığı toplantı ve Bilgi Üniversitesi'nin ev sahipliğini üstlenmesi sonucu Bilgi Üniversitesi Dolapdere Kampüsü'nde yapıldı.