Haberin İngilizcesi için tıklayın
Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiserliği, tutuklu iş insanı Osman Kavala’nın başvurusuyla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde başlayan davaya görüşünü sundu.
Davaya müdahil olan Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Dunja Mijatovic’in açıkladığı mütalaa, resmi internet sitesinden de yayınlandı.
“Hak savunucularına baskı arttı”
Mütalaada, Gezi direnişine İçişleri Bakanlığı rakamlarıyla 79 kentte 2,5 milyon kişinin katıldığı ifade edildi:
“Komiserlik, Gezi olaylarının tek kişi ya da bir örgüt tarafından organize edildiği tezinin itibar edilebilir olduğunu düşünmüyor.”
Yazıda Gezi direnişi de barışçıl protesto eylemleri olarak değerlendirildi.
Komiserliğin görüşünde ayrıca, Türkiye’den yetkililerle Ekim 2018’de yapılan görüşmeye ve inceleme faaliyetlerine bakıldığında, Türkiye’de sivil topluma ve hak savunucularına yönelik baskının arttığının gözlemlendiği ifade edildi.
Kavala’nın hakkında bir iddianame hazırlanmadan bir yıldan fazla tutuklu bulunması da bu baskılarla birlikte değerlendirildi.
“Sivil topluma yargıyla karşılık veriliyor”
Şiddet içermeyen ve uluslararası insan hakları standartlarının koruması altında olan söylemler ya da eylemlere karşı uzun süren yargı süreçleri başlatılmasına dair endişeler de dile getirildi. Yargı süreçlerinin, “insan hakları savunucularını susturmak için kullanıldığı” savunuldu.
Eleştirilen noktalar arasında uzun tutukluluklar ve yargı sürecindeki adil yargılanma hakkı ihlalleri de yer aldı.
Mijatovic, bu tutuklamalar ve yargılamaların, Türkiye’deki hak savunucuları ve sivil toplumun meşru ve yasal çalışmalarına karşılık verme amacı taşıdığını belirtti.
Bu baskının temelinde iktidarın siyasi söyleminden kaynaklandığı, 1Kavala davasının insan hakları savunucuları da dahil olmak üzere, sivil toplumu olumsuz etkileyen ortamı daha da olumsuz hale getirdiği” ifade edildi.
Mijatovic 15-19 Ekim 2018 tarihlerinde Türkiye’yi ziyaret etmiş ve hem resmi yetkililer hem de sivil toplum temsilcileri ve hak savunucularıyla görüşmüştü.
* 11 sayfalık mütalaanın tamamına buradan ulaşabilirsiniz. [İngilizce]
Ne olmuştu? |
Anadolu Kültür Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kavala, 18 Ekim 2017’de Antep'te Goethe Enstitüsü ile birlikte gerçekleştirilmesi planlanan bir projenin toplantısından döndüğü sırada İstanbul Atatürk Havalimanı'nda gözaltına alındı. Sabah Gazetesi, 24 Ekim tarihli sayısında Kavala'nın tutuklu ABD Başkonsolosluğu çalışanı Metin Topuz'la aynı dosya kapsamında sorgulandığını iddia etti. Aynı gün AKP Grup Toplantısı'nda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kavala için şunları söyledi: "STK temsilcisiydi, medya mensubuydu, güzel vatandaştı gibi güzellemelerle hedef saptırmaya çalışılıyor. Başkonsoloslukta çıkan da o. STK mensubu dedikleri, Türkiye'nin Soros'u denilen kişinin havası çıktı meydana. Bağlantılar çıktı ortaya. Siz kime neyi yutturuyorsunuz ya? Taksim olaylarının arkasında bakıyorsunuz aynı kişi var. Bakıyorsunuz belli yerlere kaynak aktarımının arkasında bunları görüyorsunuz. Neyi yutturuyorsunuz?" İki haftalık gözaltı süresince Kavala'nın serbest bırakılması için aralarında İletişim yayınları, Tarih Vakfı, Yurttaşlık Derneği'nin de aralarında olduğu pek çok kurum, sivil toplum örgütü basın metni yayımladı. Kavala 1 Kasım 2017'de tutuklandı ve bir yıldan daha fazla süredir iddianamesi hazırlanmadı. 16 Kasım 2018'de Osman Kavala'nın dosyasıyla bağlantılı olduğu düşünülen operasyonla sivil toplum çalışanları ve akademisyenlere yönelik operasyonda 13 kişi gözaltına alındı. 12 kişi ifadelerinin ardından serbest bırakıldı, Helsinki Yurttaşlar Derneği Üyesi Yiğit Aksakoğlu ise tutuklandı. |
Osman Kavala hakkında |
1957'de Paris'te doğdu. Manchester Üniversitesi Ekonomi bölümü mezunu. 1982'den sonra Kavala Grubu'nda yönetici olarak çalıştı. Murat Belge'yle birlikte Türkiye'nin önde gelen yayınevlerinden İletişim Yayınları'nın kuruluşunda yer aldı. Türk-Polonya İş Konseyi, Türk-Yunan İş Konseyi, Center For Democracy in Southeast Europe (Güneydoğu Avrupa'da Demokrasi Merkezi) gibi çeşitli iş ve toplumsal kuruluşların Yönetim Kurulu üyeliklerinde bulundu. TESEV Yönetim Kurulu üyesi, Açık Toplum Enstitüsü'nde Danışma Kurulu üyesi, Helsinki Yurttaşlar Derneği üyesi, Tarih Vakfı ve Diyarbakır Kültürevi'nin destekçisi. |
(AS)