Ortak Platform'un İstanbul Bahçelievler Belediye Başkan Adayı Ayşe Yumli Yeter. Dokuma, Örme, Boyama, Trikotaj ve Giysi İşçileri Sendikası (Tekstil Sen) Başkanı Yumli Yeter'le yerel seçimleri, Bahçelievler'de yaşayan kadınları ve kadın aday olmayı konuştuk.
Yıllardır sendikal hareket içinde aktif bir kadın olarak görev alan, katıldığı eylem, grev ve direnişlerin sonunda gözaltına alınan, tutuklanan, düğününü bile grev meydanında yapan Yumli Yeter, 29 Mart'ta uzanan süreci şöyle anlattı:
"Bahçelievler'de Demokratik Toplum Partisi (DTP), Emek Partisi (EMEP), Tekstil Sen, Ezilenlerin Sosyalist Platformu (ESP), Partizan, Demokratik Halklar Federasyonu, Köz, Mayıs'ta Yaşam'ın oluşturduğu ortak platformunun önerisiydi. Ben de kabul ettim. Platform bileşenleri il ve belediye meclis adayları için liste oluşturdu. Haftaya da 'birlikte kazanacağız' sloganıyla bir toplantı düzenleyip adayları tanıtacağız. "
Yumli Yeter sendika başkanlığı dışında genel seçimlerde de 2003'de ESP desteğiyle İstanbul 3. Bölgeden bağımsız milletvekili adayı olmuştu.
"Karar alma mekanizmalarında kadın olarak deneyimli olduğumu düşünüyorum. Diğer yandan uzun yıllara dayanan politik mücadele deneyim var."
"Kadınların katılım hakkı önemli"
Kadın aday olarak kadınların yaşadıkları sorunları Yumli Yeter şöyle sıraladı:
- Bahçelievler'de insanları yerel yönetime örgütlü katılması, kadınların meclislerde söz sahibi olması çok önemli. Pozitif ayrımcılık ilkesinin yerel yönetimlerde anlayış olarak benimsenmesi gerekir. Genç kadınların kültürel, sosyal etkinliklere katılmalarının önü açılmalı.
- İşçi ya da memur kadınların özlük haklarını görmezden gelmeyen bir yönetim anlayışı sergilenmek zorunda. Davutpaşa örneğinde olduğu gibi aslında yerel yönetimlerde kayıt dışı çalışmaya yerel yönetimlerin de müdahale etme yükümlülüğü var ama uygulanmıyor. Bahçelievler'de değişik iş kolunda özellikle kadınlar kayıt dışı çalışıyor ve emeklilik ya da sosyal güvenceden yoksun kalıyorlar.
Yumli Yeter kimdir?
Yumli Yeter, 1970'de İstanbul'da doğdu. Kürt ve Alevi olan Yumli Yeter'in ailesi '60'lı yıllarda Dersim'den İstanbul'a göçtü.
İşçi ailenin çocuğu Yumli Yeter ekonomik sıkıntılar nedeniyle ortaöğrenim eğitimini tamamlayamadan işçi olarak tekstil sektöründe çalışmaya başladı.
"1990'da ilk kez sendikal örgütlenmeye katıldım. Aynı yıl 3 Ocak Genel Grevine katıldım. Aynı yıl metal sektöründe çalıştım, yine sendika üyesiydim. Eşim Süleyman Yeter'le grev alanında düğünümüz gerçekleşti."
Grev örgütlenmesi sürecinde gerçekleştirdikleri eylemler sonunda 12 kadın işçiyle birlikte 4 gün Bayrampaşa Cezaevinde tutuklu kalan Yumli Yeter 1992'de trenin bir kadını ezmesi nedeniyle düzenledikleri kitle gösterisinde kamu malına zarardan Bayrampaşa Cezaevinde1 ay 15 gün daha tutuklu kaldı.
"1994'te İstanbul Çorap fabrikasındaki direnişe katıldım. DİSK şube başkan vekiliydim. 1996 1 Mayıs'ının ardından gözaltına alınıp tutuklandım. Önce Metris Cezaevine oradan da Eskişehir Tabutlu denilen cezaevine gönderildim. 1996'da başlayan ölüm oruçlarına katıldım. 12 kişinin ölmesinden sonra talepler kabul edildi. Ümraniye Cezaevi'ne gönderildim. Toplam 1 yıl iki ay sonra tahliye oldum. Cezaevinden çıktıktan sonra yine işçi örgütlenmelerinde görev aldım."
1997'de Yumli Yeter'in eşi Limter-İş Eğitim Uzmanı Süleyman Yeter 1997'de gözaltında işkenceyle öldürüldü.
2003'de Tektil Sen sendikası başkanı olarak görev alan Yumli Yeter sendikanın kuruluşu için evraklar içinde yer alan özgeçmişinin yasa dışı örgüt başvurusu olduğu gerekçesiyle bir hafta Bakırköy Kadın Tutukevi'nde tutuklu kaldı.
Emekçi Kadınlar Derneği'nin (EKD) kurulmasında da aktif rol aldı. 2006'da yasadışı örgüt üyeliğinden tekrar tutuklanan Yumli Yeter Geze Cezaevinde 11 ay kaldı. EZÖ)