"Lübnan'da işgal ve bombalanma tehdidiyle yaşayan halkın sağlık hizmeti gereksinimi ikinci planda. Suriye'deyse her an işgale maruz kalma duygusu topluma yayılmış."
"Barışa giden yol sağlıktan geçer" diyen heyet bu ülkelere"askeri barış gücü" değil sağlık, alt yapı ve insani yardım göndererek dayanışma sağlamak gerektiğini söylüyor.
TTB Şam ve Beyrut'taydı
Ortadoğu'da yaşanan savaş ve yıkımın başta sağlıklı yaşama hakkı olmak üzere insan yaşamını hedef alan bir perspektifle değerlendirilmesini ve bu bağlamda dayanışmayı öngören TTB'nin Merkez Konsey üyeleri, İstanbul, Adana, Gaziantep, Mersin Tabip Oda başkanlarından oluşan heyeti 1 Ekim'de Antakya'dan hareket ederek, iki gün Suriye'nin başkenti Şam'da iki gün ise Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta kaldı.
"Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) saldırgan politikalarına karşı Irak, Filistin, Lübnan ve Suriye halkıyla dayanışma duygularımızı bu ülkelerin Tabip Birlikleri aracılığıyla yaşatmaya çalışıyoruz" diyen TTB bu ülkelerin hekim heyetleri ve insani yardım örgütleriyle de görüşmelerde bulundu.
Sağlıklı yaşam sadece hekime ve ilaca ulaşmakla sınırlı değil
TTB Suriye-Lübnan Ziyaret Heyeti yaptığı yazılı açıklamada "Beyrut'un yerle bir edilmiş olan şehir merkezindeki mahallesinden, yıllardır göçmen kamplarında yokluklarla yaşamayı kanıksamış Filistin kamplarına ve İsrail sınırındaki Güney Lübnan'da tahrip edilen kasabalara kadar geniş bir alanı inceleme ve temaslarda bulunma fırsatı bulduk" diyerek izlenimlerini şöyle sıralıyor:
* Lübnan'ın güneyinde sürekli işgal edilme ya da bombalanma tehdidi ile yaşayan insanların nitelikli bir sağlık sistemine sahip olup olmadıkları, doğal yaşamlarında sağlık hizmetine ulaşma konusundaki sıkıntıları ne yazık ki ikincil öneme sahip oluyor.
* Yaşama hakları sürekli tehdit altında olduğundan, sağlık hizmetine ulaşma hakkı, yaşamını sürdürebilme hakkına indirgenmiş durumda. Ölmeden yaşamını sürdürebiliyor olmak başlı basına bir "kazanç" kabul edilebilir.
* Zorunlu yaşanan sürekli ya da kısmi göçler sonrasında doğal yaşam alanlarından fiziken ve sosyal olarak koparılan insanların birçok zorluk yaşaması kaçınılmaz.
Sağlıklı yaşamın basitçe hekime ve ilaca ulaşmakla sınırlı olmadığının altını çizen heyet özellikle sınır bölgelerinde yaşayan Lübnanlılar ciddi sorunlarla karşı karşıya olduğunu ifade ediyor.
Suriye'de toplumsal korku hakim
Heyetin dikkat çektiği başka bir gözlemi ise aktif saldırı yaşamayan bir ülke olarak Suriye'de her an işgal edilme ve Irak'ta yaşanmakta olan katliamlara maruz kalabilme duygusunun toplumun bütününe yayılmış olması.
Heyetin aktardığı bir başka bilgiyse sağlık sisteminin neredeyse bütünüyle paralı ve özel sağlık sektörü üzerine kurulu olan Lübnan'da parası olanların bu sistemden sağlık hizmetine ulaştıkları, yoksul ve güvencesiz olanların Lübnan'ın doğal yapısını oluşturan dinsel ya da etnik "cemaat"lerin dayanışma ilişkileri sayesinde asgari sağlık hizmetini alabildikleri.
"Barışa giden yol sağlıktan geçer"
Heyet gerek Suriye Tabip Birliği yöneticileri gerekse Suriye Sağlık Bakanı tarafından bu tür işgal ve saldırganlıklara karşı başta komşu ülkelerin olmak üzere dünya kamuoyunun desteğini çok önemsedikleri ifade ediyor.
"Kamu-devlet ağırlıklı, kısmi zorlukları olsa da herkesin ulaşabildiği bir sağlık sistemi bulunan Suriye'nin, olası bir saldırıya maruz kalması durumunda başta dezavantajlı kesim olan yoksullar ve Filistinli göçmenler olmak üzere toplumun bütününde ciddi bir sağlık krizi yaşaması kaçınılmaz olacak."
"Barışa giden yol sağlıktan geçer" diyen TTB sağlık çalışanları ve hekimlerin doğal barış elçileri olduğunu esas aldıklarını belirtip "'Askeri barış gücü' değil sağlık, alt yapı ve insani yardım taşıyan barış güçleri gerek" diyor
Türk Tabipleri Birliği Suriye-Lübnan ziyareti heyetini oluşturan isimlerse şöyle:
TTB Merkez Konsey Üyeleri Dr. Hülya Biriken ve Dr. Erkan Kapaklı, TTB Yüksek Onur Kurulu Üyesi Dr. Şefik Zan, İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Özdemir Aktan, Adana Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Osman Küçükosmanoğlu, Mersin Tabip Odası Başkanı Dr. Özkan Özdemir, Gaziantep Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Kemal Bakır, Hatay Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Selim Matkap, Hatay Tabip Odası Yüksek Kurulu üyesi Dr. İbrahim Tartıcı ve Hatay Tabip Odası Üyesi Dr. Yunus Sovukluk. (EZÖ)
