"Obama'nın seçilmesi tüm dünyada olduğu gibi Ortadoğu'da da memnuniyet uyandırdı. İlk tepkilerde herkes umutlu, bir ölçüde temkinli ama en azından Bush ve Rice'ın politikasının çöküşü olarak algılandığı için memnunlar."
Ortadoğu uzmanı, gazeteci Bereket Kar, Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) Demokrat Parti adayı Barack Obama'nın "değişim" vaadiyle başkanlığa seçilmesinin ardından Filistin, Suriye, Lübnan ve hatta İran'dan gelen ilk tepkileri böyle açıklıyor.
Obama seçim kampanyası boyunca Irak'ın işgalinin sonlandırılması, nükleer silah çalışmaları gerekçesiyle tehdit edilen İran'la diyaloga girilmesi konusunda Bush yönetiminin aksine olumlu mesajlar vermişti.
Sorun alanları
Kar, bu yaklaşıma karşılık Ortadoğu'dan Obama'nın önüne somut talepler geleceğini söylüyor:
- Birincisi İsrail-Filistin barışının sağlanması.
- Suriye'yle görüşmelerin sonucunda İsrail'in işgal ettiği Golan Tepelerinden çekilmesini sağlayacak bir politika.
- İran'a yönelik tehditlerin geri çekilmesi.
- Irak işgalinin sonlandırılması.
- Lübnan'daki iç çatışmanın sonlandırılması ve eski başkan Hariri'nin öldürülmesiyle ilgili soruşturmanın sonuçlandırılması. Böylece Hizbullah gibi örgütlerin ve Suriye'nin ithamlardan kurtulması.
Gerçeklerle hayaller karşı karşıya...
Öte yandan, Bush yönetimiyle ittifak eden Suudi Arabistan, Lübnan yönetimi, Ürdün ve bir ölçüde Mısır'ın Obama'nın seçilmesinden çok memnun gözükmediğini belirten Kar, bu ülkelerin yönetimlerinin olası politika değişiklikleriyle köşeye sıkışmaktan çekindiğini söylüyor.
Obama'nın siyah olması, ezilen bir halkın temsilcisi olarak seçilmesinin de Ortadoğu halkları açısından anlamlı olduğunu belirten Kar, bununlar birlikte insanların "ABD'nin İsrail'le yakın ve emperyalist bir ülke olarak" ciddi bir değişim yaratmayacağının da farkında olduğunu vurguluyor.
Kar'a göre de "ABD politikalarının olduğu gibi devam etmesi imkansız." Ama değişimin Ortadoğu halklarının beklentilerini ne kadar karşılayacağı konusunda o da çekimceli.(EÜ)