Montserrat Figueras García, Katalunya'nın büyük sopranosu, 69 yaşındaydı. 23 Kasım'da Barcelona'nın Bellaterra'sındaki evinde hayatını kaybetti.
Yaşamı boyunca dalgalı gırtlağıyla, yumuşak ama kesin sesiyle onu dinleyen herkesi büyüledi.
İşini iyi yapıyordu; hem de, Ortaçağ ve Barok müziğini çağlar öncesinden buralara taşımak gibi zor bir işi...
Ölmeden hemen önce, viyola (viola da gamba) ustası olan kocası Jordi Savall ile birlikte bir albüm çıkarmışlardı -mutlaka dinlemelisiniz. La Sublime Porte: Voix d'Istanbul 1430-1750 yani Ulu Kapı: İstanbul'un Sesleri 1430-1750.
Albümde İki Katalan'ın kulağından İstanbul'un sesini duyuyorsunuz. Bir parça oryantalist ama yine de duru bir ses çıkıyor.
Dünyanın unuttuklarını beraber çaldılar
"Tous Les Matins du Monde (Dünyanın Tüm Sabahları) filmini izlediyseniz Jordi Savall'ı zaten biliyorsunuz. 1991 yapımı filmin şahane müziklerini o yapmıştı. Alain Corneau'nun yönettiği ve Gerard Depardieu'nun başrolünde olduğu film, 17. yüzyılın ünlü viyola virtüözü Marin Marais'yi anlatıyordu. Filmin soundtrack'i dünya listelerinde üst sıralara oturmuştu. Ufak bir hatırlatma için buraya bakabilirsiniz.
Montserrat Figueras,1968'de, 26 yaşındayken evlendiği Jordi Savall'a beraber, dünyanın unuttuğu önemli bir müzik arşivini hayata döndürdü.
Repertuarları, çağlar, kültürler ve hatta dinler arasında dolaştı; insan sesi her zaman önde oldu.
1942 yılının Mart'ın doğan Figueras, müziğe küçük yaşlarda başlamıştı. Ablası Pilar Figueras'la birlikte eski çağ müziklerini söylemek için teknikler üzerinde çalışıyorlardı.
Lokal korolara katıldıktan sonra çalıştığı Ars Musicae de Barcelona'da, grubun viyolacısı Savall'a tanıştı. Birbirlerine aşık oldular ve evlendiler. Evlendikten sonra müzik eğitimlerini sürdürmek için İsviçre'ye gittiler ve 1980'lerin sonuna kadar orada kaldılar.
Savall'la olan evliliğinden sonra Figueras tanınmaya başladığında, sesi müzik otoritelerince "taklit edilemez, tutkulu ve karanlık" olarak tanımlandı.
43 yıllık beraberliklerinde birçok müzik grubu kurdular, birçoğuyla da beraber çalıştılar.
Bunlar arasında en bilineni 21.yüzyıla girdiğimizde Hesperion XXI adını alacak olan 1974 tarihli Hesperion XX'di. Müzisyenler Lorenzo Alpert ve Hopkinson Smith'le kurdukları Hesperion XX, 16. ve 17. yüzyıl İspanya müziği üzerine yoğunlaştı.
Baba, kız, anne, oğul sahnede
Yaşları büyüdükçe kızları Arianna ve oğulları Ferran da müzik yapmaya başladı. Arianna arp, Ferran ise theorbo çalıyordu. Hep beraber çalmaya başladılar. Modern bir aile, Ortaçağ'ın tınılarıyla büyük salonları doldurdu; dünyanın her tarafında konser verdi.
Figueras ve Savall, La Sublime Porte: Voix d'Istanbul'dan da görebileceğiniz gibi, son yıllarda kültürler arası müziğin üzerinde durmaya başladılar. La Sublime Porte: Voix d'Istanbul, 1430-1750, henüz 18 Kasım'da Figueras'ın ölümünden beş gün önce çıkmıştı.
Figueras, 23 Kasım'da kanserden öldü.
Ortaçağ'ın gizemli ve tutkulu reankarnasyonuna "hoşça kal" diyoruz. (IC)
Montserrat Figueras'dan Dal mio Permesso'yı dinlemek için burayı tıklayın.
La Sublime Porte: Voix d'Istanbul 1430-1750 albümündeki parçaların girişlerini buradan dinleyebilirsiniz.