Orkinos Çiftlikleri Doğal Hayatı Yok Ediyor

Gazipaşadaki orkinos üretim çiftliklerinin sayısı üçe yükseldi. Vatandaşlar, çiftlikler nedeniyle denizin kirlendiğini; balıkçılar bazı balık türlerinin artık görülmediğini savunuyor. Çevrecilere göre de, çiftlikler doğal hayata zarar veriyor.

Alanya

Gazipaşa sahillerinde geçtiğimiz yıl açılan Dardanele ait orkinos çiftliklerine bu yıl Aktuna ve Başaran adlı iki firmanın kurduğu çiftlikler de eklendi. Çevreciler ve uzmanlar, orkinos çiftliklerinin artmasının doğal hayata zarar verdiğini açıkladı.

Vatandaşlar şikayetçi

Bölgedeki balıkçılar, avlanmaya gelen balıkçı teknelerinde gerekli denetimlerin yapılmadığını, bu teknelerin yasak olduğu halde orkinos dışındaki balıkları da avladıklarını, orkinoslara yem bulmak için deniz dibini taradıklarını ve bazı balık türlerinin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu söylediler.

Bölge halkı ise, yedi ay boyunca bölgedeki çiftliklerde üretim yapılmasının doğada tahribat yarattığını, deniz suyunun yemlenme dolayısıyla kirlendiğini ve bölgedeki iki plajdan denize girilemediğini savunuyorlar. Vatandaşlar ayrıca, bölgede köpekbalığı sayısının da arttığını öne sürüyorlar.

Bu arada, hatalı üretim yöntemleri nedeniyle orkinos ölümleri de yaşanıyor. Dardanel, geçtiğimiz yıl 45 orkinosun öldüğünü açıkladı, ölü orkinosların bazıları sahile vurdu.

Bölgede üretim için ilk başvuru yapıldığında, çevreciler ve bölge halkı buna karşı çıkmış ancak, Antalya İl Tarım Müdürlüğünün Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) raporuna ihtiyaç duyulmadığı yönündeki kararı üzerine çiftlikler kurulmaya başlanmıştı.

Yasalar, ihlaller ve çiftliklerin çevreye zararı

Yasalara göre, orkinos üretim çiftliklerinde havuzların, derinliğin 60 metreden fazla ve kıyı uzaklığının en az iki kilometre olduğu bölgede kurulması gerekiyor. Ancak, Gazipaşa sahillerindeki havuzlar, 30-40 metre derinlikte ve kıyıdan 400-100 metre uzaklıkta kuruldu. Havuzlar, standartlara yasalara uygun değil.

Bölgede üretim yapan üç firmanın, yıllık ortalama üretim hedefi 3 bin 600 ton. 400 tonluk üretim için, bin ton yem kullanılması gerekiyor. Bu yemin 600 tonu, dışkı olarak denize karşıyor. Denizde dibe inen dışkı, denizin tabanında bulunan ve koruma altında olan posedoniz çayırlarının üzerini kaplıyor. Denizde canlı yaşamın sürmesi için en temel katmanlardan biri olan bu tabaka, yoğun dışkı baskısı sonucu ölüyor. Aynı zamanda dışkı, denizdeki mikroskobik canlıların sayısının artmasına ve deniz tabanına güneş ışığının ulaşamamasına da neden oluyor.

Diğer yandan bölge, iklimi ve doğal yapısı yüzünden yine bitki örtüsü gibi koruma altında olan "Caretta" kaplumbağalarının yumurtlama alanı ve "Akdeniz fokları"nın uğrak yeri. (BB)