Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'ne (AKPM) organ kaçakçılığı konusunda rapor sunan Mangold, bu işi organize suç şebekelerinin yaptığını, varlıklı kişilere organ bulabilmek için üçüncü dünya ülkelerindeki yoksul gençlere yöneldiklerini belirtti.
"İş" sözüyle Türkiye'ye...
Mangold, Türkiye'deki şebekelerin yoksul ülkelerdeki sağlıklı gençleri iş vaadiyle Türkiye'ye getirdiklerini söyledi. "Yolculuk masrafları şebeke tarafından ödeniyor" diyen Mangold, Türkiye'ye geldiklerinde bu gençlere, "İş yok ama organlarınızı satabilirsiniz, zaten bize yolculuk masrafını ödemeniz gerekiyor" denildiğini, bu şekilde gelenlerin organlarını satmak zorunda kaldığını belirtti.
Mangold, organını veren ya da buna zorlanan insanlara 2-3 bin dolar ödendiğini, organların 100 ile 150 bin Euro'ya satıldığını söyledi.
Ölümcül hastalıklara karşı korunmasızlar
Mangord, incelemelerde bulunduğu Moldova'da resmi işsizlik oranının yüzde 50, gerçekte ise yüzde 70-80 civarında olduğunu söyledi. Yoksulluk ve açlıkla karşı karşıya olan insanların bu nedenle kolaylıkla bu şebekelere inandıklarını belirten Mangord, "Mina isimli bir şebeke üyesi, ikna ettiği gençler Ukrayna üzerinden kaçak olarak Türkiye'ye getiriyor" dedi.
Organlarını satmak zorunda kalan kişilerin AIDS, Hepatit B ve başka bulaşıcı hastalıklara karşı korunmasız kaldıklarını vurgulayan Mangord, bu kişilerin hijyenik olmayan koşullarda operasyon geçirdiklerini ve gerekli kontrollerden yoksun olduklarını söyledi.
Mangord, şu bilgileri verdi:
* Ameliyat Türkiye'de yasadışı yollarla yapılıyor. Organını veren kişiler, bulaşıcı hastalıklarla ilgili sağlık kontrollerinden geçirilmiyor. Alıcı ve verici aynı anda hastane ya da kliniğe yatırılıyor, nakil doğrudan gerçekleştiriliyor. Organı alınan kişi, hemen hastaneden uzaklaştırılıyor.
* Araştırmalarım sırasında Dr. Yakup adında bir kişi gündeme geldi. Organlarını verenler, ameliyat sonrasında bu doktorun evine götürüldüklerini söylüyorlar. Ameliyat sonrası tedaviler iki, üç gün bu doktorun evinde yapılıyor. Daha sonra organları alınan kişiler zorla Moldova'ya geri gönderiliyor.
* Organ müşterileri genellikle Avrupalı, İsrailli ya da Arap oluyor. İsrail'de bazı sigorta şirketleri, yasadışı yollardan yapılmış olsa da her türlü organ nakli masrafını ödüyor.
* Türkiye'nin dışında İran, Hindistan, Çin ve Latin Amerika ülkelerinde organ kaçakçılığı görülüyor. Çin hapishanelerindeki bazı tutukluların öldürülerek organlarının kullanıldığı yönünde bilgi aldık.
* En sık, diyalizdeki hastalar böbrek nakli yaptırıyor. Avrupa'da bugün organ nakli için sıra bekleyen yaklaşık 100 bin kişi var. Ancak ne yeterli organ, ne de yeterince organ bağışı var.
* Bu tür koşullarda organ nakli yapılmasına izin vermemeliyiz. Yaşamı fakir insanlardan alıp zenginlere vermek kabul edilemez. Bir yaşamı bitirerek yeni bir yaşam kurulamaz. Sorunun çözümü, insanlararası dayanışma ile mümkün. İnsanları bu konuda bilgilendirmek ve teşvik etmek gerekiyor. (BB/NK)