Yalçınkaya, 20 Mayıs 2007'de, seçimde en yüksek ikinci oyu alan isim olmasına rağmen önceki Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından bu göreve atanmıştı.
1998'de Yargıtay üyeliğine seçilen Yalçınkaya özellikle kaçakçılık suçları ve 2004'te Yargıtay Başsavcı vekilliğine seçildikten sonra da siyasilerin yolsuzluk dosyaları konusunda uzmanlaştı. Yalçınkaya 2011'e kadar başsavcı olarak çalışacak.
Dava süreci
Yargıtay başsavcısının başvurusunu görüşecek 11 kişilik Anayasa Mahkemesi heyetinin önünde üç seçenek var. Heyetin yedi üyesi lehte oy verdiği takdirde parti kapatılacak.
Heyet, kapatma yerine partinin Hazine yardımından kısmen ya da tamamen yoksun bırakılmasına karar verebilecek. Heyet bu iki seçenekte uzlaşmazsa davanın reddine karar verecek.
Neden ve ne olacak?
Spekülasyon 1: Bugüne kadar irtica konusundaki hassasiyeti had safhada olan orduyla AKP arasındaki uzlaşmadan boşalan boşluğu yargı bürokrasisi dolduruyor. Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt, üniversitelerde "türban"ın serbest kalmasıyla ilgili Anayasa değişikliği gündeme geldiğinde konuşmaktan kaçınmıştı.
Yargıtay Başsavcısıysa, bu değişikliğin yaptırımı olabileceğini belirten bir açıklama yapmıştı. Ardından gelen kapatma istemi, hukuken bir sonuç vermeyecek de olsa devlet içinde AKP'ye gidebileceği sınırı gösteren bir uyarı olarak kalacak.
Spekülasyon 2: Refah Partisi'nin kapatılması ve bu davayla ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararı da göz önüne alındığında AKP'nin de kapatılması muhtemel. Anayasa Mahkemesi heyetinin sekiz üyesi Sezer zamanında atandı. Partinin kapatılması halinde siyaset yasağı getirilmeyen üyeler yeni bir parti ile hükümeti kurarak devam edecek.
Spekülasyon 3: Dava sürecinde AKP Anayasa değişikliğine gidebilir. Değişikliğin referanduma gitmeden geçmesi için Mecliste 367 oy gerekiyor, yani AKP'nin bir başka partinin desteğini alması gerekli. Kapatma davasına tepki gösteren Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) bu değişikliğe destek verebilir. Şu an AKP'nin tartıştığı yeni anayasa taslağında da parti kapatmak zorlaştırılıyor; bazı ara yaptırımlar öngörülüyor.
Spekülasyon 4: AKP bu süreci "mağduriyetini" öne çıkararak kullanacak; ekonomik ve sosyal sorunların, demokratik taleplerin üzerini örtmek için bu davadan faydalanacak. Yeni anayasa tartışmaları Kuzey Irak'a yönelik operasyonla gündemden düştü. Sosyal güvenlik reformuna karşı yükselen emekçi hareketi de kapatma davasıyla arka plana itilecek.
Cumhurbaşkanlığı seçiminde ordunun ve devlet bürokrasisinin tepkisi nedeniyle 22 Temmuz seçimlerinde oy oranını artıran parti bu süreci de lehine kullanarak iktidarını pekiştirecek. Seçimlerin ardından orduyla uzlaşan ve Abdullah Gül'ü seçtiren AKP, yargı bürokrasisini de etkisizleştirebilecek. (EÜ/GG)