Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün 6 Eylül'de Ermenistan-Türkiye maçı için Erivan'a gitme olasılığını "Ben olsam Bakü'ye giderdim" diye eleştiren Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) başkanı Deniz Baykal'a tepki gösteren Prof. Dr. Baskın Oran'a göre "ziyaret ilişkilerin normalleştirilmesini istemek anlamına geliyor".
"Bunu Ermenistan da çok istiyor, çok da sıkışmış vaziyette. Ermenistan'la ilişkileri normalleştirmenin tam zamanıdır. Üstelik Azerbaycan'ın da buna bir itirazı yok."
Gazeteci-yazar Ayşe Hür de "Sorunlarının çözümü ilişki kurmakla başlar" dedi.
Baykal, sınırlı ilişkiden yana
İki ülke arasında ilişkilerin ilerlemesi için adım atılabileceğini söyleyen Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sargisyan, “Gül'ü Ermenistan-Türkiye Milli maçı için Erivan’a davet edebilirim” demişti.
Dışişleri Bakanı Ali Babacan Türkiye heyetinin Ermenistan’a gideceğini doğruladı. Sargisyan'ın davetini şu ana kadar reddetmeyen Gül, eğer 6 Eylül'de Ermenistan'a giderse gündemi bakanlıktan bir yetkilinin açıklamasına göre 'Dağlık Karabağ' sorunu olacak.
Baykal haftasonu yaptığı açıklamada itirazını üç nedene bağladı:
- Türkiye'nin toprak bütünlüğü Ermenistan tarafından kabul edilmiş değil.
- Türkiye'ye karşı soykırım iddiasını Ermenistan bütün olanaklarıyla destekliyor.
- Ermenistan, Azerbaycan topraklarını, Yukarı Karabağ'ı işgal etti, bu işgal fiilen devam ediyor
Baykal'a göre Ermenistan ile Türkiye'nin diplomatik ilişkisi sınırlı kalmalı.
"Ermenistan'ın Türkiye sınırlarıyla ilgili sorunu yok"
Oran, Baykal'ın sözlerini şöyle değerlendirdi:
- Ben Erivan'da kendi kulağımla Dışişleri Bakanı Vartan Oskanyan'ın "Türkiye'nin sınırlarıyla sorunumuz yok" dediğini duydum. Dışişleri bakanlarının beyanları o ülkenin görüşünü de resmen bağlar.
- Türkiye 1915'deki katliamları reddettiği sürece bizim bu soykırım lafını demeye gücümüz yok. Osmanlının yaptıklarını müdafaa ettiğimiz sürece soykırım kelimesine itirazımızı kimse kabul etmez.
- Azerbaycan'ın çıkarlarını savunmak Türkiye'ye mi düştü? Azerbaycan heyeti Avrupa Konseyi'nde Kıbrıs meselesi konuşulurken salondan dışarı çıktı. Çünkü Kuzey Kıbrıs'ın devlet olarak tanınmasında Türkiye'nin yanında yer alırlarsa Dağlık Karabağ'ın da devlet olması konusunda çelişkiye düşeceklerdi.
"Sorunları ilişki kurarak kolaylayabiliriz"
Hür de haftasonu Taraf'ta çıkan "Türk Ermenisiz, Ermeni Türksüz olmaz!" başlıklı yazısında, "Bakalım 90 yıllık paslı kilidi açmayı ne zaman başarabileceğiz?" diye soruyor. Hür'e göre sorunların çözümü Baykal'ın sıraladığı şartların sağlanmasıyla değil "önce ilişki kurmakla" başlar.
"Ermenistan yöneticileri, son yıllarda defalarca Gümrü Anlaşması konusunda bir itirazları olmadığını açıkladılar ancak Türkiye’yi ikna edemediler. 'Tanısak ne olur tanımasak ne olur' diyorlar ama soykırım meselesi çok köklü bir mesele, dünden bugüne çözülmesini şart koşmak manalı görünmüyor."
Hür'e göre Dağlık Karabağ meselesi de köklü bir anlaşmazlık. "Oysa ilişkiler iyileştirebilir, sorunlara dahil olma hakkı da ortaya çıkabilir. Karabağ konusunda fikir bildirebilir Türkiye, arabuculuk edebilir. Soykırım konusunda da terminoloji geliştirilebilir, adı sonradan konulsun denebilir. İlişkiyi önceliğe almak sorunların çözümünü kolaylaştırır."(EZÖ/EÜ)