Uygulamalı felsefe alanında 2014 yılından bu yana eğitim, atölye ve proje içeriği üreten Opus Noesis, Opus Kitap’ı kurdu.
Opus Kitap’ın yayıncılık odağında uygulamalı felsefe yer alıyor. P4C (Çocuklar ile/için Felsefe), felsefi danışmanlık, felsefi iletişim ve kuramsal bilgileri yaşama tercüme eden yaşama bilgeliği (pratik bilgelik) öncelik verdiği yayınların ana başlıkları.
Bu başlıklar altında hayat bulan kitaplar ise resimli çocuk kitapları, sessiz kitaplar, kuramsal kitaplar, referans metinlerin tercümeleri, kolaylaştırı ve/ya eğitimciler ya da anne-babalar için kılavuz kitaplar olarak ayrışıyor.
Opus Kitap, resimli çocuk kitapları özelinde Türkiye’de ilk defa yayınlanan bir felsefi okuma serisinin de ev sahipliğini yapıyor. Bu seriye ait resimli çocuk kitaplarının tamamı Etkileşimli Kitaplar alt başlığında toplanıyor.
Opus Kitap Editörü Ayşegül Akbulut Çetinkol ve Genel Yayın Yönetmeni Metin V. Bayrak, yeni yayınevi Opus Kitap’ı bianet’e anlattı.
“Herkesi çocuk kitapları okumaya davet ediyoruz”
Opus Kitap’ın kuruluş hikayesini bize anlatır mısınız?
Metin V. Bayrak: Bu bizim anlatmasını en sevdiğimiz hikayemiz. Opus Kitap aslında hep vardı. Çok uzun bir kuluçkanın sonucu sizlerle kucaklaştı. Evet, formal olarak belki bilinmiyordu ama eser biriktirmeye, edebi alanda yön almaya 10 yıl önce başlamıştı Opus Kitap.
Biliyorsunuz Opus Noesis 2014’ten bu yana uygulamalı felsefe alanında (P4C) içerik üretiyor. Eğitimler, atölyeler, danışmanlıklar ile olabildiğince geniş çerçeveden yol alarak, bu alanın Türkiye’de kurumlaşmasına katkı sağlıyor.
Bu alanda Türkiye’de kurulan ilk kurum. Yayıncılık, Opus Neosis’in önemli bir ayağı idi. Dediğim gibi, aslında bu bünyede hep yayınlarımız oluyordu. Fakat şimdi bu eserlerin Opus Kitap olarak yeni bir çatısı var. Burada odaklandığımız konuların sacayağını çocuk, eğitim ve felsefe oluşturuyor.
Bu çatı altında sadece kitaplara ve edebiyata odaklanabiliyoruz. Bunu uzun zamandır hayal ediyorduk. Buna sıkı hazırlandık.
O nedenle Opus Neosis’in bebeği olan Opus Kitap şimdi ilk adımlarını attı ve artık herkesle birlikte yürümeye devam ediyor. ‘Emekleme dönemimiz biraz uzun ve gözlerden uzak sürdü’ diyebiliriz.
Çocuk kitaplarına ayrıca önem verdiğinizi görüyoruz. Bunun sebebini öğrenebilir miyiz?
Metin V. Bayrak: Bu sorunun cevabını çocuk kitapları editörümüz Ayşegül yanıtlasın isterim.
Ayşegül Akbulut Çetinkol: Metin’den bana Opus Kitap’ın çocuk kitapları editörlüğü gelince çok heyecanlanmıştım. Çocuk edebiyatının her kanalında olabilmek büyük sorumluluk. Çünkü çocuk kitapları incelikli bir özen istiyor. Orada saf, duru zihinlerle karşı karşıyasınız ve her ne yaparsanız yapın, okuyucunuz daima sizden daha yaratıcı. Buradaki ‘çocuk aklı’ ayrımı mühim.
Çocuklar sınırlarla düşünmüyorlar; büyüdükçe ve maruz bırakıldıkları ile sınır sahibi oluyorlar. Çocukların maruz kaldıkları her şey aslında zihni şekillendiren birer propaganda. Çocuk kitapları da bunun önemli bir malzemesi.
Biz çocukların zihinlerinde pozitif yaratıcı etkiler bırakmayı hedefliyoruz. Opus’un çocuk kitaplarında; gizlenmiş dahi olsa, sınır koyan, engelleyen, tek bir fikri dayatan ve orada ısrar eden bir kurgu bulamazsınız.
Aksine, biz çocuk zihnindeki potansiyeli, edebiyat yardımı ile açığa çıkaracak ve ona sonsuz özgürlük tanıyacak metinleri odağımıza alıyoruz.
Bir insanın çocuk olma süresi kısa ama çocukluğun hayata olan etkisi büyük. Bizim derdimiz, çocukluğun sınır tanımaz coşku ve yaratıcılığını sürdürülebilir kılmak. Bunun için de herkesi çocuk kitapları okumaya davet ediyoruz.
“Herkes için felsefe ilkesiyle hareket ediyoruz”
Opus Kitap’ta yayın dili olarak nelere dikkate ediyorsunuz?
Metin V. Bayrak: Aslında burada incelikli bir farkımız yok. Nitelikli bir yayınevinin üstleneceği temel sorumluluklarımızın bilincindeyiz. İyi bir konu, iyi bir dil bilgisi elbette yeterli değil. Ana fikrin neye hizmet ettiği bizim gizli sorumuz. Daha çok burası için kafa yoruyoruz. Diğer konular teknik meseleler ve hızla aşılabiliyor.
Opus Kitap, Opus Noesis birikimiyle yayıncılığa adım atmış bir oluşum. Bu nedenle, ister çocuk edebiyatı ister yetişkin edebiyatı olsun, her kitabın en azından bir felsefi soruyu taşımasını önemsiyoruz. Üzerine tartışılabilir yayınlar üretiyoruz. Burada belki şunu söylemek yerinde olur; herkes için felsefe ilkesiyle hareket ediyoruz.
Ayşegül Akbulut Çetinkol: Burada belki çocuk kitapları için de bir parantez açmak gerekir. ‘Çocuğa görelik’ bizim için önemli. Peki nedir çocuğa görelik? Onun yaşına, algısına, kavram ve dil bilgisine paralellik gösterecek bir tempoda kalmaya çabalıyoruz. Refransımız çocuk ve çocuk odaklıyız. Farklı perspektifleri hayatlarına alabilmeleri için denemeler yapıyoruz.
Mesela Karanfil Kokulu Günce’yi bu konuya örnek bir yayın olarak verebilirim. Bu kitabı Metin yazmıştı. Ben bu dizinin editörüyüm. Bu dizi ile artık kendisi okuyabilen ilk gençlik çağına ulaşmak istedik. Kitabın isminde bile ‘günce’ geçiyor. Çağımız çocuklarının oldukça uzağında bir kavram bu. Çıt çıt çıt akıllı telefonlarla mesajlaşmak da artık ‘yazı yazmak’ olarak algılanıyor, öyle değil mi?
Bu eleştirdiğimiz bir süreç değil. Ama mesela bu kitapta 10-12 yaşlarında bir çocuk her iki bakış açısını da deneyimleyebiliyor. Tam da yaşam pratiğinde olduğu gibi.
Şimdiye kadar ne tür kitaplar yayınladınız ve bundan sonraki hedefleriniz neler?
Metin V. Bayrak: Odaklandığımız konuları çocuk, ilk gençlik ve yetişkin kategorilerinde ele alıyoruz. Şimdiye kadar çocuk ve ilk gençlik alanlarındaki kitaplarımız okurla buluştu.
Sayıları henüz çok az fakat mutfağımız yoğun. Popüler eğitim ve mitoloji alanlarında tamamlanmış kitaplarımız var. Şu an matbaadalar. Gelişlerini heyecanla bekliyoruz.
Genel olarak bu başlıklarda kalmayı önemsiyoruz. Fakat başvuru ya da çeviri eserlerin yapısı da bizim için önemli.
Bakarsınız öyle bir eserle karşılaşırız ki, onu bu gruplarla kategorize edemeyiz ama tam da Opus Kitap’ta kendimizi ifade edebileceğimiz niteliktedir ve onu da seve seve yanımıza alırız.
Yeter ki kitabın felsefi anlamda işlenebilir, yaşama bilgeliğimize katkıda bulunabilir, kayde değer bir sorusu olsun. Kısacası mottomuzta olduğu hayata dokunabilsin.
Çocuklara kitap okuma alışkanlığı kazandırmak için ailelere önerileriniz var mı?
Metin V. Bayrak: Ben kendimi bildim bileli bir araya geldiğim tüm dostlarımın çocuklarına kitap armağan ederim. Onlara birer kitap kahramanıymış gibi yaklaşırım. Bu iletişimi seviyorum.
Biz bir dil yani kültür varlığıyız. Dilimiz, öğrenme aracımız. Kitap ise dünyayı öğrenme, iletişim kurma araçlarımızdan yalnızca biri ve çok yeni.
Yazı şunun şurasında sadece beş bin yıldır var. Çocuğun dil yaşı, konuşulanları anlamasını sağlıyor. Çocuk, içine doğduğu dünyayı ve toplumu metaforlar, deyimler, sözler üzerinden anlıyor. Farkındaysanız, içine doğduğu dili de anneden ediniyor.
Bu nedenle anadil diyoruz. Burada anne; yani şefkat, bağ ve sevgi çok önemli. Çocuklarımızla göz teması kurarak onlarla iletişim kurmak önemli. Bizler tüm şefkatimizle çocuğa okudukça, çocuğun duygu dünyası, anlam dünyası zenginleşiyor ve dil yaşı da büyüyor.
Ayşegül Akbulut Çetinkol: Aslında bu soruya çocukların yaş gruplarına göre cevap vermek daha doğru olur. Okul öncesi, ilk okuma ve ilk gençlik dönemlerinin birbirlerinden farklı yaklaşımları var.
Ancak belki şöyle geniş bir cevap verebilirim; kitap okuma alışkanlığı kültürel bir sonuç. Eğer siz bebeğiniz yeni doğduğunda, hatta hamileyken dahi kendiniz için bir okuma rutini uygularsanız, çocuk ve kitap arasındaki bağı kurmaya başlamış olursunuz.
Tıpkı yemek, uyku, banyo sırası gibi bebeğinizi kucağınıza alıp bir okuma rutini oluşturduğunuzda; çocuğun zihninde otomatik olarak kitap=iyi bir şey algısını yaratırsınız. Çocuk henüz bilinçlenmeden kitaplarla bağını kurar.
Ve aslında her ailevi meselede olduğu gibi bu konuda da ‘ön tekerlek nereye, arka tekerlek oraya’ demek sanırım yerinde olur.
Eğer bir evde kitap yoksa, okunmuyorsa, ebeveynlerin hayatında böyle bir görgü yer etmemişse, kitaplar konusunda çocuğu zorlamak pek de adil bir davranış olmaz. Çocuklarınızın kitap okumasını istiyorsanız, önce siz okuyun. Hatta onların zamanından çalın ve bir kitaba gömülün.
“Çocuklar oyunla büyür”
Opus Kitap’a kimler eserleriyle başvurabilir? Bu konuda bir politikanız var mı?
Metin V.Bayrak:: Bu konuda sert kurallarımız yok. Edebi niteliği olan, tartışılmaya değer bir derdi olan, önyargılarla ders verme amacı gütmeyen her eser için kapımız açık. Ve elbette kolektif üretim, yaratım kültürüne sahip ya da bu kültüre açık olanlara.
Bizimle eserini paylaşan her yazara mutlaka geri dönmek gibi bir ilkemiz de var. Bazen bu süre bir ayı buluyor ama mümkün olduğunca hızlı olmaya ve iletişim kurmaya özen gösteriyoruz.
Opus Kitap olarak kendinizi nasıl tanımlıyorsunuz? Diğer yayınevlerinden ayrıştığınız noktalar neler?
Metin V. Bayrak: Bu sorunuza Opus Noesis ve Opus Kitap diliyle; kısaca Opus olarak cevap vermek istiyorum. Kolektivizme inanan, paylaşımcı ve dayanışmacı bir kurumsal kimliğe sahibiz. Elbette bir künyemiz ve daimi mesai arkadaşlıklarımız var. Fakat ihtiyaç özelinde profesyonel çalışma grubu ve/veya grupları oluşturabilen, esnek yaklaşımlarla da hareket edebiliyoruz.
Buradaki “kolektivizm”in altını özellikle çizmek istiyorum. Yayımladığımız ve şu anda yayına hazırladığımız bütün kitaplarımız kolektif emek ürünleri. Ortak emeği sanatsal üretimde de önemsiyor, yaratım sürecini de bu paralelde eyleme dönüştürüyoruz.
Ayşegül Akbulut Çetinkol: Metin genelden aldı ama ben yine çocuk kitaplarımız özelinde bir şey söylemek istiyorum. Resimli çocuk kitaplarımızın tamamında ‘Etkileşimli Kitaplar’ başlığı altında ayrı bir bölüm yer alıyor.
Bu daha önce hiçbir yayınevinin yapmadığı özel bir çalışma. P4C (Çocuklar için Felsefe) atölyelerinde, çocuk edebiyatıyla kesişim alanı olan uyaran kulanımında, bu açılımın yepyeni bir bakış açışı getireceğine inanıyoruz.
Etkileşimli Kitaplar bölümü, sadece P4C kolaylaştırıcılarının değil, çocuklarla iletişimde olan herkesin hayatını kolaylaştıracak bir kılavuz.
Son olarak sizin eklemek istedikleriniz nelerdir?
Metin V. Bayrak: Evet, bu konu önemli. Son sözlerim bu konuda olsun. Resimli çocuk kitaplarımızın arkasında yer alan ‘Etkileşimli Kitaplar’ bölümü daha önce benzeri olmayan bir çalışma. Okuru etkinleştiriyor. Okurla kitap arasında bağ kurmayı kolaylaştırdığı gibi, okuyucuyu da aynı zamanda bir oyuncu haline getiriyor.
Biliyorsunuz çocuklar oyunla büyür. Onların dikkatini oyunla toplamak kolaydır. O sebeple ‘Etkileşimli Kitaplar’ başlığı ile çocuk kitaplarına getirdiğimiz yaklaşımın önemli olduğunu düşünüyoruz.
(EMK)