Tekirdağ’ın Marmaraereğlisi ilçesinde, OPET tarafından planlanan Akaryakıt–Kimyasal Depolama Kapasite Artışı Projesi için Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) süreci başlatıldı. ÇED Başvuru Dosyası halkın görüşüne açılırken, bölge halkı, sivil toplum kuruluşları ve yerel yönetimler projeye itiraz etmeye hazırlanıyor.
Proje kapsamında, mevcut terminal sahasında bulunan 68 kimyasal depolama tankına 238 yeni tank eklenmesi planlanıyor. Böylece yalnızca kimyasal ve akaryakıt depolama kapasitesinin 2 milyon 386 bin 552 metreküpe ulaşacağı belirtiliyor. Arıtılmış su, balast, slop ve yangın suyu da dahil edildiğinde toplam kapasitenin 3 milyon 158 bin 857 metreküpe çıkacağı ifade ediliyor.
Yerleşim alanlarına çok yakın
Planlanan tesis, Marmaraereğlisi ilçe merkezine yaklaşık 100 metre, Yeniçiftlik Mahallesi’ne 4 kilometre, Yenice Mahallesi’ne 8 kilometre, Süleymanpaşa ilçesine yaklaşık 38 kilometre ve BOTAŞ dolum tesislerine ise 1 kilometre mesafede bulunuyor.

Bölge sakinleri, sivil toplum kuruluşları, muhalefet milletvekilleri ve ilçe belediyesi, Marmaraereğlisi’nin birinci derece deprem bölgesinde yer aldığını hatırlatarak, olası bir kaza ya da doğal afet durumunda yaşanabilecek patlama ve sızıntıların ilçe için ciddi bir tehdit oluşturduğunu vurguluyor.
35 yıldır Marmaraereğlisi’nde yaşayan inşaat çalışanı Suat Sarı, bölgede giderek artan sanayi ve depolama faaliyetlerinin yaşamı tehdit ettiğini söyledi. Sarı, 2024 yılında bir tankerden yakıt yüklemesi sırasında denize yaklaşık 12 bin litre mazot sızdığını hatırlatarak “Petrol denizlere sızıyor. OPET’in dışında BOTAŞ da var. Etrafımız bombalarla sarılı. Burada kimyasal tank istemiyoruz. Biz yaşam istiyoruz. İktidar burayı neredeyse Dilovası’na çevirecek.” dedi.
'İstihdam söylemiyle riskler gizleniyor'
Geçtiğimiz günlerde yapılan bilgilendirme toplantısında söz alan yöre halkı, denize petrol sızdığına ilişkin iddiaları firma yetkililerine aktarmalarına rağmen, yetkililerin olaydan haberdar olmadıklarını söylemesini “kabul edilemez” olarak nitelendirdi. Vatandaşlar, firmanın istihdam vurgusuyla projeyi meşrulaştırmaya çalıştığını, çevre ve insan sağlığına yönelik risklerin ise görmezden gelindiğini ifade etti.
Marmaraereğlisi Belediye Başkanı Onur Bozkurter, projeye sonuna kadar karşı olduklarını belirterek, ilçenin sanayi ve kimyasal depolama alanına dönüştürülmesine izin vermeyeceklerini söyledi. Bozkurter, hem ilçe belediyesi hem de büyükşehir belediyesinin projeye ilişkin görüşünün olumsuz olduğunu belirterek, “Rantsal büyümeye karşıyız. Mantıklı yatırımlara destek veririz ancak bu denli riskli projelere karşı dururuz” dedi.
Çevre düzeni planlarına aykırılık iddiası
Marmaraereğlisi Kent Konseyi Başkanı Atilla Olgaç ise projenin Trakya Alt Bölgesi Ergene Havzası Revizyon Çevre Düzeni Planı ile Tekirdağ Çevre Düzeni Planı’na aykırı olduğunu söyledi. Olgaç, Trakya’nın birinci derece deprem bölgesi olması nedeniyle tesisin büyük bir felaket riski barındırdığı uyarısında bulundu.
Olgaç’ın paylaştığı teknik bilgilere göre, tesiste ham petrol, fuel-oil, benzin, motorin, Jet A-1, LPG, MTBE, biyoetanol ve bunker yakıtı gibi çok sayıda akaryakıt ürününün yanı sıra; fenol, toluen, sülfürik asit, fosforik asit, kostik ve çeşitli petrokimya hammaddelerinin depolanması planlanıyor. Ayrıca tesiste günlük 120 ton AdBlue üretimi ve depolaması da öngörülüyor.
Tank temizliği sırasında oluşacak kimyasal atık suların nasıl bertaraf edileceğine dair projede net bir açıklama bulunmadığını belirten Olgaç, proje ekibinde su ürünleri mühendisi, biyolog ya da hidrobiyolog yer almamasının deniz ekosistemine etkilerin yeterince değerlendirilmediğini gösterdiğini söyledi. Projenin ayrıca 11 Temmuz 1993 tarihli Tehlikeli Kimyasallar Yönetmeliği’ne aykırılıklar içerdiğini ifade etti.
ÇED raporunda Sağlık Etki Değerlendirmesi (SED) bulunmadığını vurgulayan Olgaç, tesisin yapım ve işletme aşamalarında deniz canlılarının yaşam alanlarının zarar göreceğini, yerleşim alanlarına yakınlık nedeniyle koku ve gaz salınımlarının insan sağlığı için ciddi risk oluşturacağını söyledi.
(SC/Mİ)







