Diyarbakır Barosu 43. Olağan Genel Kurulu Cegerxwin Kültür Merkezi'nde yapıldı, iki gün süren Genel Kurul sonucu, Avukat Tahir Elçi baro başkanı seçildi.
Elçi oyların 376'sını alırken, 128'ini Nesip Yıldırım, 123'ünü Sedat Çınar ve 15 oyu da Süleyman Bilgiç aldı.
Önceki Baro Başkanı Mehmet Emin Aktar bu seçimde aday olmamıştı.
Resmi sürecin tamamlanmasının ardından birkaç gün içinde görevine başlayacağını söyleyen Elçi, bianet'e yaptığı açıklamada, ilk gündemlerinin açlık grevleri olduğunu söyledi.
"Genel Kurul'daki tartışmaların önemli kısmı da açlık grevleri oluşturdu. Bir insan hayatını kaybetmeden açlık grevlerinin sona ermedi öncelikli talebimiz ve gündemimiz."
"Genel Kurul divanı da bu yönde bir açıklama yaptı. Açlık grevi yapan eylemcilerin anadilde eğitim ve savunma hakkıyla Abdullah Öcalan'a yönelik tecridin kaldırılmasının hukuksal çerçevede çözümü olan, haklı ve meşru talepler olduğu mesajı verildi."
Elçi ayrıca, yakın geçmişteki ağır insan hakkı ihlalleri ile Uludere'de 34 kişinin öldürülmesiyle ilgili soruşturma ve kovuşturmaların bir an önce sonuçlanarak adalet arayışının zamanaşımına uğramadan ortaya çıkması için çalışmalarını yürüteceklerini söyledi.
"Çok sıcak bir dönemde yönetime geldik" diyen Elçi, zor ve onurlu bir görevi devraldığını belirtti.
"Diyarbakır Barosu'nun etkili bir savunma örgütü olması için bütün enerjimle ve meslektaşlarımla birlikte demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü ve adil yargılama hakkının bu ülkede hakim kılınması için uğraş vereceğiz."
Kaymaz ailesinin de Uludere'nin de avukatı
1966 doğumlu Elçi, bölgede insan hakları ihlalleri, kayıplar, faili meçhul cinayetler, köy yakmalar, yargısız infazlar gibi birçok farklı konuda ve olayda avukat olarak görev aldı.
1993'te Şırnak'ın Silopi ilçesindeki Görümlü köyünde yaşarken jandarmaca gözaltına alınıp götürülen ve kendilerinden bir daha haber alınamayan köylülerin ailesinin avukatı olan Elçi, bu süreci bianet'e anlatırken "Bu aslında çok acı bir öyküdür" demişti.
Şırnak'ın köyleri 1994'te de bombalandığında da ailelerin avukatı Elçi oldu. Devletin sorumluluğu kabul etmediği ve soruşturmada hiçbir ilerleme kaydedilmediği olayla ilgili, Elçi "Uludere soruşturmasının sonu Kuşkonar'a benzemesin" demişti.
Mardin Kızıltepe'de öldürülen Ahmet Kaymaz ve 12 yaşındaki oğlu Uğur Kaymaz ile ilgili davada da ailenin avukatlığını Elçi yürüttü.
Kaymaz davasında "Biz tarafsız bir yargılama istiyoruz. Adaletin burada gerçekleşmesini istiyoruz" diyen Elçi, hakkında açılan "Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs" davasından beraat etti.
Elçi ayrıca, kamuoyunda "JİTEM davası "olarak bilinen ve Diyarbakır'da görülen faili meçhul cinayetlerle ilgili davanın da müdahil avukatlarından. (AS)