Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir İl binasına 17 Haziran'da silahlı saldırı düzenleyen ve partili Deniz Poyraz'ı katleden Onur Gencer, 24 Ocak'ta ikinci kez hakim karşısına çıktı.
Üç buçuk saat gecikmeli başlayan duruşmada, sanık Onur Gencer'in aileye ve HDP'lilere yönelik tehdit içeren tahrik edici sözleri nedeniyle sık sık gerilim yaşandı.
TIKLAYIN-Avukat Aslan: Onur Gencer devletin içindeki kötünün ta kendisi
İlk duruşmada yaşanan gerilim nedeniyle alınamayan katılma talepleri ise bu duruşmada alındı.
Barolardan, kadın kurumlarına, siyasi partilerden hak örgütlerine kadar birçok kurumun katılma talebinde bulunduğu davada Savcı, Poyraz ailesinin, HDP yetkilerinin ve vekillerinin katılma taleplerinin kabulüne diğer gerçek ve tüzel kişilerin olaydan doğrudan zarar görmediklerinden katılma taleplerinin reddini istedi.
Mahkeme heyeti ise; Deniz Poyraz'ın annesi, babası, kardeşleri ve HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar ile HDP il eş başkanlarının katılma taleplerinin kabulüne, diğer kurumların da "doğrudan olaydan zarar görmedikleri" gerekçesiyle katılma taleplerinin reddine karar verdi.
Davaya katılma talepleri reddedilen Muş Baro Başkanı Kadir Karaçelik ve Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren, bianet'e duruşmada yaşananları ve davaya müdahillik taleplerinin reddedilmesini bianet'e değerlendirdiler.
Her iki baro başkanı da Onur Gencer'in duruşmadaki saldırgan tutumunu değerlendirerek sözlerine başladılar.
Baro başkanları saldırganın davranışları ve söylemlerinden "cinayette tek olmadığını ve güç aldığı bir yapının olduğunu" söylediler.
TIKLAYIN-Dava ertelendi | Avukat Arslan: Deliller karartıldı
"Sadece cinayet değil siyasi bir cinayet"
Cinayetin siyasi bir cinayet olduğunu vurgulayan Muş Baro Başkanı Karaçelik, şöyle konuştu: "Deniz Poyraz’ın öldürülmesi, sadece bir cinayet olarak bakılamaz, bu olay siyasi bir cinayet. Sadece bir bireyi hedef alan değil aynı zamanda siyasi bir partiyi, o partinin seçmenini hedef alan siyasi bir saldırıdır.
"Sanığın duruşma salonundaki tavrı, söylemlerinden de bu gayet net anlaşılıyor. Ayrıca söylemlerinin siyasal atmosferden bağımsız olmadığını da çok net görebiliyoruz. Bütün parçaları bir araya getirdiğimizde arka tarafı bilinen ama görünmeyen bir cinayet ile karşı karşıyayız.
"Ayrıca saldırganın psikolojik sorunları olduğu iddiasının, söylemlerine bakıldığında gerçek dışı olduğu anlaşılıyor. Dinlerken dahi çok zorlanıyoruz, cinayeti işleme biçimi, sarf ettiği sözler profesyonelliğinizi korumanıza engel oluyor. Yıllardır ceza davalarına giren bir avukatım, sanık ne söylediğinin gayet farkında, soğukkanlı bir şekilde işlemiş olduğu fiilden hiç ama hiç pişmanlık duymuyor.
TIKLAYIN-Dava ertelendi, mahkeme protesto edildi: Siz kimi koruyorsunuz?
"Türkiye'nin bagajı siyasi cinayetlerle dolu"
"Cümleleri arasında büyük bir uyum var, cinayeti nasıl planladığını net bir şekilde anlatıyor. Fakat bütün bunların kendisinin tekil bir eylemi olduğunu ifade ediyor. Ancak Türkiye siyasi cinayetlerle bagajı dolu bir ülke, ciddi siyasi cinayetlerin yaşandığı bir ülke böylesi eylemlerin bir şahsın tekil fiilline indirgenmeyeceğini çok iyi biliyoruz
"Hangi saiklerle cinayeti işlediğini gayet net anlatıyor. Ama bütün bunlar buz dağının görünen yüzü, biz buzdağının görünmeyen tarafı ile ilgiliyiz. Arka planının ortaya çıkarılması gerekiyor. Fakat etkin bir soruşturma yürütülmediği için bu görünmüyor.
"Bizler de barolar olarak, bu tür nefret cinayetlerinin hedef aldığı kitleler adına davaya katılma talebinde bulunuyoruz. Ama katılma talebimiz reddedildi ama biz davalarda yer alacağız, takipçisi olacağız."
TIKLAYIN-Deniz Poyraz Davası | Buldan: Tetiği çek emrini verenler açığa çıkarılmadı
"Rahat olması arkasındaki güçlerden"
Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren ise; Avukatlık Kanuna ve Kanunun barolara tanıdğı yetkiyi hatırlattı.
Kanundan aldıkları yetkiyle davaya katılma talebinde bulunduklarını belirten Eren, şunları söyledi: "Avukatlık Kanunu barolara, insan haklarını savunma ve koruma yükümlülüğü veriyor. Kanunun verdiği yetki doğrultusunda davaya katılma talebinde bulunduk. Ancak talebimiz reddedildi.
TIKLAYIN-Onur Gencer, Deniz Poyraz'a işkence yapmış
"Kanun sığ yorumlanıyor"
Bizler, Deniz Poyraz davası gibi toplumsal davalara, özelikle de toplumda infial uyandıran, aynı zamanda toplumsal barışı ve huzuru rahatsız eden, etkileyen ve etkileme potansiyeli olan davalara katılma talebinde bulunuyoruz. Deniz Poyraz davasında da diğer birçok davada olduğu gibi suçtan doğrudan zarar görmediğimiz gerekçesiyle talebimiz ret edildi. Dosyadan maddi anlamda bir zararımız tabi ki yok. Ama Ceza Kanunu bu kadar dar, sığ yorumlayamazsınız.
Barolar, her bir bireyin sahip olduğu hakları korumakla yükümlüdürler. Mahkeme heyetine toplumun her kesimini etkileyen bu davaya toplum adına müdahil olup maddi gerçeğin açığa çıkmasına katkıda bulunma hakkımız olduğunu söyledik ama buna rağmen karar alışılmışın dışında olmadı.
"Sabır sınırlarını zorluyor"
"Yıllardır ceza davalarına bakan avukatlarız, duruşmalara katılıyoruz ama Onur Gencer'in gerçekten sabır sınırlarını zorlayan bir üslubu var. Bu tavır ve davranışlarından şahsın tek başına olmadığı, arkasında başka güçlerin olduğu anlaşılıyor. Bu nedenle böyle rahat ve pişkin konuşuyor.
"Mahkeme başkanı Türkiye'nin ve dünyanın gözünün bu davada olduğunu söyledi. Davanın ciddiyetinin farkında, bizler baro başkanları olarak aynı ciddiyetin yargılama aşamasında da olmasını talep ediyoruz. Katılma talebimiz kabul edilmese de davanın sonuna kadar takipçisi olacağız."
Katılma talebinde bulunanlar
29 Aralık'ta görülen ilk duruşmada 700'e yakın kurum davaya katılma talebinde bulunmak için hazır bulunmuştu ancak yaşanan gerilim ve arbede nedeniyle katılma talepleri alınamıştı.
İkinci duruşmada katılma talebinde bulunan kurumlar şunlar: İnsan Hakları Gündemi Derneği Başkanı Avukat Özlem Yılmaz, Çağdaş Hukukçular Derneği adına Avukat Erdoğan Akdoğdu, SYKP Eş Genel Başkanı Canan Yüce, Rosa Kadın Derneği adına Avukat Berfin Polat, Emek Partisi İzmir İl Başkanı Emine Uyar, Genç LGBTİ+ Derneği adına Avukat Mahmut Şeren, Yeşil Sol Parti adına İbrahim Akın, Devrimci İşçi Partisi adına Avukat Şiar Rişvanoğlu, ESP adına Avukat Doğukan Taşdan, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği adına Aryen Turan, Demokrasi İçin Hukukçular adına Zöhre Dalkıran, İzmir Baro Başkanı Özkan Yücel, Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren, Mardin Baro Başkanı İsmail Elik, Muş Baro Başkanı Kadir Karaçelik, Şırnak Barosu adına Dilan Nas, Bursa Barosu adına avukat Cahit Kazak, İstanbul Barosu adına Burcu Arslan, Trabzon Barosu adına Nihan Göktürk, davaya katılma talebinde bulundular. (RT)