Perşembe'nin anaları
Türkiye'de kamuoyunda çok ses getiren "Cumartesi Anneleri"ne de ilham veren Arjantinli kayıp anneleri, çocuklarının başına gelenler konusunda hükümetten cevap beklemekle birlikte diğer kuruluşlarla ve devlet kurumlarıyla çalışmayı, birlik duygusu hissetmediklerinden yararsız buluyordu. Hebe De Bonafini, merkezinde annelerin yer aldığı bir ağ yapısı geliştirme gerekçelerini, "[Geleneksel] kurumlarla bizim aramızda hep bir masa oluyordu," diye açıklıyor.
Başlangıçta, az sayıda anneden oluşan bir grup, Buenos Aires'in en büyük meydanı olan Plaza de Mayo'da perşembe günleri 15:30'da gayri resmi olarak toplanmaya başladı. Gruba dikkat çekmek ve daha çok sayıda annenin katılımını sağlamak amacıyla, Emniyet Müdürlüğü ve İçişleri Bakanlığı'na gitme, kapı kapı dolaşarak taraftar toplama kararı alındı. Grup gitgide büyüdükçe, polis meydanda toplanan kalabalığı bir tehdit olarak gördü. Polisin meydanı işgal etmelerinin toplantı yapmaktan öte bir "abluka hali" teşkil ettiği yolundaki suçlamasına cevaben anneler, sembolik olarak daireler halinde yürümeye başladı.
Sayıları artan anneler, bir dayanışma ve annelik simgesi olarak başlarına beyaz örtüler takmayı seçti (Bu örtüler, aslında kaybedilen çocuklarından kalma bebek bezleridir). Bir sonraki adım, gazetede açık bir dilekçe yayımlatarak resmen tanınma riskini göze almak oldu ve ilan masraflarını bir başka eylemci grup olan Las Familias ile birlikte bizzat anneler üstlendi.
Darbeden sonra annelere müdahale
Dilekçenin ve 1978'de Arjantin'in Dünya Kupası'na ev sahipliği yaptığı sırada düzenlenen gösterilerin ardından gruba yönelik baskılara, kaçırmalar ve yürüyüşlere ordu müdahalesi de eklendi. Baskılar karşısında, perşembeleri gizlice kiliselerde buluşma kararı alındı. 14 Mayıs 1979 tarihinde, "Plaza de Mayo Anneleri Derneği" resmen kuruldu.
1980'de meydana dönen anneler, bir kez daha ordunun ve polisin şiddetli baskısıyla karşılaşmışlardır. Ne var ki, etkinlikleri sayesinde giderek seslerini daha çok duyuran anneler, uluslararası sempati ve destek gruplarına erişti. Annelere diğer kuruluşlar bağışta bulundu, özellikle Hollanda'dan bir kadın grubu bir büro satın alınmasının masraflarını karşıladı.
Etkinlikler ayrıca yeni iletişim biçimleri arayışıyla çeşitlendi; 1980'de annelerin derlediği şiir kitabı, grubun davasını duyurmak ve yaygınlaştırmak adına giriştiği birçok sanatsal çabanın ilki oldu. Anneler, kararlılık içerisinde Direniş Yürüyüşü'nü gerçekleştirdikleri ve 24 saat boyunca meydanda kaldıkları 1981'den bu yana, açlık grevleri, dilekçeler ve diğer yayınlar gibi geleneksel eylem taktiklerine başvurmayı sürdürüyor. Dikkat çekici biçimde, medyada yer almaları sayesinde anne ve çocuklara yönelik diğer insan hakları gruplarıyla uluslararası dayanışma için bağlantılar kurabiliyor. Geniş kapsamlı internet sitelerinin birden fazla dilde olmasıyla, davalarını kamuoyu önünde tutuyorlar.
Arjantin demokrasisine katkı
Arjantin hükümeti zar zor demokrasiye doğru adım atarken, çocuklarının nerede olduğu ve katillerinin kimler olduğu konusunda hâlâ kesin cevaplar alamayan anneler çalışmalarını sürdürüyor. Dahası, kendi mücadelelerinin baskı altındaki bütün Arjantin vatandaşlarınınkiyle iç içe olduğu anlayışıyla, eylemci emekliler, işçiler ve öğrenciler için kaynak, destek ve tanıtım olanakları sunuyorlar. (NK)
* Bilgi için www.madres.org