ABD'nin yapacağı saldırının hangi sonuçları doğuracağını, Türkiye'nin bu savaştaki rolünün ne olacağını ve Ortadoğu'nun savaştan nasıl etkileneceği sorularını Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Başkanı ve Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) önceki dönem Başkanı Yavuz Önen'e sorduk:
ABD'nin Irak'a yapacağı operasyonu nasıl değerlendiriyorsunuz?
ABD'nin yapacağı operasyonun hem NATO, hem de Birleşmiş Milletler (BM) çerçevesinde yapacağını biliyoruz. Fakat bu defa ki operasyon daha önce yaptığı Yugoslavya ve Afganistan operasyonlarından ayrılıyor. Şimdiye kadar ABD'nin operasyon gerekçeleri hiç tartışılmadı.
Türkiye'ye gelen ABD Savunma Bakanı Yardımcısı Paul Wolfowitz Türkiye'ye yalnızca şunları söylüyor: "Başkan Bush müdahale kararını aldı. Siz ne düşünüyorsunuz?"
Yani Türkiye'ye alınmış bir kararı tartışmak bırakılıyor sadece. Aynı zamanda uluslar arası mekanizmaların da etkinliği ortadan kaldırılıyor. Yani herhangi bir uluslararası kurumdan onay alınması beklenmeden, bir meşruiyet kaygısı taşımadan yapılacak bir operasyon söz konusu.
ABD'nin operasyon gerekçeleri ne olabilir?
Amerika, Ortadoğu'da 1990'dan önceki dengeleri tümüyle değiştirmek amacında. Bölgede kendisine BAAS gibi, Saddam Hüseyin gibi muhalif kesimleri değiştirerek kendi hegemonyasını daha iyi oturtmayı amaçlıyor.
Bu amacı 1990'da yaptığı Körfez Savaşı'nın amaçlarının bir devamı mı, yoksa 11 Eylül ve Afganistan operasyonu sonrası amaçlara mı denk geliyor?
Tabii ki, 11 Eylül sonrası "güvenlik, terör tehdidi" gerekçelerin öne sürüldüğü politikaların bir uzantısı. Yani bunu ülke içinde 1 milyon insanı muhbir yapmaya götürecek kadar ileri boyutlara taşımış durumda. Aynı zamanda ABD bu süreçte herhangi demokratik bir tepki mekanizmasıyla da karşılaşmak istemiyor.
Savaş suçlarına ve insanlığa karşı suç işlemiş devletleri yargılayabilecek bir mahkeme kuruldu. Bu mahkeme savaş suçu işlemiş bütün orduların yargılanmasını öngörüyor. Fakat ABD tüm dünya içinde "Benim askerim bunun dışında kalsın"diyor. Bu inanılmaz bir durum. ABD, bu meşruiyet tanımayan tavrı ile dünyadaki hegemonyasını artırmanın yollarını arıyor. Afganistan'da, Guantanamo'da yaptıklarına kimsenin ses çıkarmaması da bu hegemonyanın oturduğunun işareti.
Türkiye'nin bu operasyondaki konumu ne olur?
Türkiye, üslerin kullanılması da dahil her türlü desteği vermek zorunda.
Sadece üsler konusunda mı?
Daha bir çok konu olabilir. Fakat bunları detaylı olarak bilmiyoruz daha. Ama şurası kesin ki; ABD, Türkiye ile pazarlık yapmak için en uygun zamanı seçmiş durumda. Türkiye, son zamanların en kötü ekonomik koşullarında. ABD de bu fırsatı en iyi şekilde değerlendirmenin peşinde.
Türkiye'nin ekonomik durumu iyi olsaydı durum değişir miydi?
Hiçbir şey değişmezdi. Çünkü Türkiye'nin ABD ilişkileri stratejik bir ortaklığa dayanıyor. Bunu Afganistan sürecinde de gördük.
Türkiye'den operasyon için asker istenmesi söz konusu olabilir mi?
Türkiye'den asker istenebileceğini sanmıyorum. Bu Türkiye için de zor olur. Çünkü Türkiye'nin de bölgeye yönelik kaygıları, programları var.
Peki ABD üsler dışında Türkiye'den ne istiyor olabilir, sadece üslerin kullanımı için mi bu kadar görüşme yapılıyor?
Sadece üsler için değil. ABD Türkiye'den koşulsuz destek, onay istiyor. Aynı zamanda operasyon sırasında harekatı engelleyecek bir durumun ortaya çıkmamasını istiyor.
Nasıl bir engel?
Üslerin Türkiye tarafından kapatılması gibi. Zaten böyle bir şeyin olma ihtimali de düşük.
Operasyon sonrasında ortaya çıkacak Ortadoğu tablosu nasıl olur?
Daha militarist, demokratik hakların kısıtlanabildiği, "terörle mücadele" gerekçesiyle insan haklarının görmezden gelineceği bir Ortadoğu ortaya çıkar.
Stratejik yöndeki değişimler neler olabilir?
Bu kritik bir tartışma konusu. Ne olacağını şimdiden kestirmek zor olabilir. ABD şu ana kadar somut şekilde neler yapacağının ip uçlarını tam olarak vermiş değil.
ABD'nin saldırı gerekçesi yalnızca Saddam Hüseyin yönetimini devirmek olabilir mi?
Öncelikli olarak bunu planlıyordur. Çünkü Saddam ABD'nin planları önündeki engellerden biri. Başarılı olması konusunda da şunları söyleyebilirim. Afganistan operasyonu esnasında birçok teorisyen "ABD'nin Afganistan batağına saplanarak başarısızlığa uğrayacağı"nı iddia etti.
Fakat hiç de öyle olmadı. Bu defa Saddam rejimini yıkması çok yüksek bir ihtimal. Buna gücü de var. Böylece kendi hegemonyası önündeki bir engeli ortadan kaldırmış olacak.
ABD saldırı gerekçeleri arasında Irak'ın anti demokratik yapısına vurgu yapıyor. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Tam bir yanıltmaca. ABD neden diğer anti demokratik ülkelere saldırmıyor da Irak'a saldırsın. Mesela Suudi Arabistan Ortadoğu'da demokrasi açısından en kötü ülkelerden. Bu da demokrasi laflarının gerçekçi olmadığı anlamına geliyor. Bu apaçık bir emperyalist müdahaledir.
Türkiye'nin siyasal yapısı operasyondan nasıl etkilenir?
Anti demokratik,militarist uygulamalar Türkiye'de de artar.
Bu, Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) uyum süreci ile çelişmez mi?
ABD'nin Türkiye ile yaptığı pazarlıklar arasında bu konu da var. AB üyeliğinin güvenceye alınması isteniyor. ABD bastırırsa Türkiye'ye AB tarafından Kopenhag kriterleri unutularak bir takvim verilebilir.
Hatırlanacağı gibi Türkiye'nin AB adaylığı da Clinton'un baskısıyla gerçekleşmişti. Özetle ABD'nin AB üzerindeki ağırlığı bu süreçte işletilebilir. Amerikan yetkililer de zaten her defasında "Türkiye'yi yalnız bırakmayacaklarını" ifade ediyorlar.
Müdahaleden sonra Körfez savaşında olduğu gibi Kuzey Irak'tan Türkiye'ye bir göç olabilir mi?
Göç olmamasının önlemlerini alacaklarını düşünüyorum. Saddam Hüseyin özellikle Kürtler konusunda hassas davranacaktır. Saddam'ın yaptığı Halepçe katliamı onun imajını uluslararası alanda olumsuz yönde bozdu. Saddam Kürtlere yönelik bir saldırı başlatmayabilir.
Savaştan Türkiye'deki halk nasıl etkilenir?
Bölge halkları daha da yoksullaşacaktır. Güneydoğu Anadolu'daki insanlar ekonomik kayba uğrarlar. ABD'nin yapmayı öngördüğü ekonomik yardımdan da halk değil, ordu yararlanacaktır. Parayı silah alımı için kullanacaklar.
Operasyondan Irak-Türkiye ilişkileri nasıl etkilenir?
Türkiye hükümeti şu anki tavrıyla Irak'la köprüleri tamamen atmış gibi gözüküyor. Türkiye kendi derdinin peşine düşmüş, kendini bundan kurtarabilmek için de komşusunu satacak. Yine insanlar öldürülecek, sivil halk büyük zararlar görecek.
Bu süreçte Irak'taki etnik yapıların durumu nasıl olur?
Etnik yapılardan özellikle Kürtlerin hesabının tutmayacağını düşünüyorum. Kürtler düşündükleri gibi bir koyup üç alamayacaklar. Çünkü Kürtler eğer hala bir güç olamamışlarsa, hala kendilerini yönetebilecek bir erke ulaşamamışlarsa politik arenada da kimse Kürtleri kaale almaz. Saddam da Kürtlere karşı daha yumuşak bir tavır içine girebilir. Bu da Kürtlerin beklentilerinin yerine gelmemesine yol açar.
Irak operasyonu görüşmeleri için Türkiye'ye gelen ABD savunma Bakanı Yardımcısı Wolfowitz'in "Yeni Oluşum"un öncülerinden Kemal Derviş ile görüşmesini nasıl yorumluyorsunuz?
ABD, her zaman statüko sağlamak istediği ülkelerde güçlü bir etkinliği olabileceğini düşündüğü kesimlerle irtibata geçer. (HA/NK)