Hızlandırılmış eğitim programları tamamlandıktan sonra 10-11 yaş grubundaki çocuklar ilköğretim 4. sınıflara, 12-13-14 yaş grubundaki çocuklar ilköğretim 6. sınıflara kaydedilecek. 14 yaş grubundaki çocuklardan ilköğretim 5. sınıfı bitirdikten sonra okula gitmeyenler ilköğretim 8. sınıflara devam edebilecekler.
2008-2009 öğretim yılında başlaması planlanan projede çocuklara okula dönme şansının yalnız bir kereliğine verilmesi planlanıyor.
Eğitim-Sen: "Hızlandırılmış eğitim" uyum sorunları yaratabilir
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Başkanı Zübeyde Kılıç Öztürk, projeyle ilgili bianet'in sorularını yanıtladı.
Projeyi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bu proje, eğitim dışında kalmış çocuklar için olumlu olmakla birlikte, eğitim sisteminin işleyişinden kaynaklanan sorunlar ortadan kaldırılmadıkça, çocuklar okul çağına geldiği andan itibaren eğitime kazandırılamazsa, projenin yaşanan sorunları ortadan kaldırması mümkün değil.
Çocukları uyguladığınız eğitim politikalarıyla fiilen sistemin dışına itip, sonra "size okula gitmeniz için bir fırsat sunuyoruz" demek doğru bir politika değil.
Ayrıca bu yaş grubundaki çocukları "hızlandırılmış eğitim programı"na tabi tutmak, verilecek eğitimin normal örgün eğitimden farklı olacağını, örgün eğitimin gerektirdiği özen ve dikkatin yeterince gösterilemeyeceğini ortaya koyuyor.
Bu şekilde eğitim dışında kalmış kaç çocuk var? Sayısı biliniyor mu?
Bilinmiyor ama büyük ölçüde kız çocukları olduğu biliniyor. Kız çocuklarının ilköğretimden itibaren eğitimin bütün aşamalarında eğitim sisteminin dışına itildiğini görüyoruz. Bu durumun ortaya çıkmasında ekonomik yetersizliklerin yanı sıra giderek yoğunlaşan muhafazakar ve tutucu aile yapısının da büyük payı var.
Ana sorun yoksulluk
Çocukların okul dışında kalmalarında ana faktörler neler?
Ana faktör yoksulluk. Ekonomik ve sosyal yetersizlikler, ailenin düşünsel yapısı gibi çok sayıda faktör buna neden olabiliyor. Sadece 10-14 yaş grubunda değil, zorunlu olduğu halde ilköğretime bile devam edemeyen çok sayıda çocuğun olması düşündürücü. Okul dışında kalmış çocukları kimi zaman pamuk tarlalarında, fındık bahçelerinde çalışırken bulabiliyorsunuz. Kimi aileler, çocuklarının eve gelir getirmesini okula gitmesinden daha çok önemsiyor.
Bu faktörlerle ilgili sorunlar çözülmedikçe yeni proje ne kadar başarılı olabilir?
Projenin düşünce olarak anlamlı görünse de, kalıcı sonuçlar ortaya çıkarması mümkün değil. Çocukların okul dışına itilmesine neden olan engeller ortadan kaldırılmadıkça, eğitimdeki "fırsat eşitliği" kuru bir söylem olmaktan çıkarılıp somut politikalar aracılığıyla hayata geçirilmedikçe, bu tür projelerin başarılı olması söz konusu değil. Sorun bir projeyle çözülecek kadar basit değil, eğitim sisteminin iç çelişkilerinden kaynaklanan yapısal bir sorundur.
Hızlandırılmış eğitimden geçerek okula dönen çocukları ne gibi sorunlar bekliyor?
Her şeyden önce ciddi bir uyum ve alışma sorunu yaşayacakları söylenebilir.
Ancak asıl sorun bu gruptaki çocuklara hızlandırılmış eğitim verilerek yaşlarına uygun sınıflara yerleştirilmesi aşamasında ortaya çıkacaktır. O ana kadar örgün eğitim içinde yer almamış çocuklar, "hızlandırılmış" bir eğitim aldıktan sonra örgün eğitim içine dahil edilirken ciddi bir uyum sorunu yaşayabilir ve psikolojik olarak olumsuz davranışlar içine girebilir. Kişiliklerinin şekillendiği bu dönemde yaşayacakları olumsuzluklar, sonraki yaşamlarında da olumsuz etkilere neden olacaktır.
Bu sorunun köklü çözümü için ne yapılmalı?
Yapılması gereken, çocukların ve gençlerin eğitim öğretim süreçlerine yerinde ve zamanında katılmalarını sağlayacak tedbirlerin alınması. Okuma çağına gelmiş nüfusun tamamını eğitime kazandırmak hedeflendiğinde ve buna uygun adımlar atıldığında, bu tür projeler ya da programlara ihtiyaç kalmaz. Nedenleri sorgulamayıp sadece olumsuz sonuçlar üzerinden çözüm önerileri geliştirilmesinin yeterli olmayacağı ortada.
Eğitim sistemimizin yıllardır yaşadığı yapısal sorunlara çözüm getirmeden, eğitimi tüm yurttaşların eşit ve parasız olarak yararlanmaları gereken bir insan hakkı olarak kabul etmeden atılacak adımlardan kalıcı sonuçlar elde edilmesi mümkün değil. (TK/GG)