İnsan Hakları Derneği’nden (İHD), hukukçu Hüsnü Öndül, son bir haftada yaşananları bianet’e değerlendirdi, “gelişmelerin son derece endişe verici olduğunu” belirtti:
“HDP’nin hükümet ve bürokrasi tarafından bilgilendirilmemesi, bombalamaların başlaması, hükümetin verdiği mesajlar, çok tehlikeli bir döneme gireceğimizi, savaş hükümeti kurulacağının emareleri. Savaş hükümeti kurulmaması, müzakere sürecine dönülmesi için demokratik kamuoyunun basınç yapması gerekiyor.”
“Güvenlik bürokrasi inisiyatif alıyor”
Öndül, bugünlerde sık sık yapılan “90’lı yıllar” benzetmesinin isabetli ve doğru olup olmadığı şeklindeki sorumuzu şöyle yanıtladı:
“Bu değerlendirme için, hükümet politikalarına ve güvenlik bürokrasisinin pratiklerine bakmak gerekir. Özellikle Avrupa Birliği sürecinde, yani 1999’dan sonraki dönemde Türkiye mevzuatında ve kurumların uygulamalarında demokrasiye yönelim bağlamında gelişmeler oldu. Dolayısıyla ‘90’lara döndük’ demek doğru değil.”
“Ancak hükümet diyalog yolunu kesip, İç Güvenlik Paketi gibi hakları ve özgürlükleri kısıtlayıcı yasalar çıkardı. Ardından operasyonlara girişti, son birkaç günde gördüğümüz bombalama faaliyetlerine başladı... Son günlerde de soruşturmalar ve askeri hareketlilik 90’larda çok sık rastladığımız güvenlik bürokrasisinin inisiyatif alışını işaret ediyor.”
“Barışçıl çözümü savunuyoruz”
“Tek başına iktidar olanağını yitirmiş AKP, savaş hükümetine doğru bir mesaj veriyor. Şu andaki operasyonlar sorunu diyalog ile çözme değil yoketme pratiği. Tam da MHP’nin istediği gibi.”
“Doğruyol Partisi Lideri Süleyman Demirel de 1991 seçimi öncesi insan hakları bakanlığı vaadetmişti. Sosyaldemokrat Halkçı Parti (SHP) ile koalisyon kurdular. Hemen ardından Cizre’de Mart 1992’de insanlar katledildi. 92-96 dönemi tarihin en kanlı dönemi oldu.”
“Şimdi de böyle bir hükümete ortaklık savaş hükümetine ortaklık anlamına gelir. Oysa biz barışçıl yöntemlerle çözümü savunuyoruz. Şu anki trend çok tehlikeli. Ve devam edeceği yönünde güçlü işaretler var, endişeliyiz.”
Neden HDP’ye bilgi verilmiyor?
Başbakan Ahmet Davutoğlu, son günlerde yürütülen polis operasyonları ile ilgili dün CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye telefonla bilgi verdi. Bugün de Savunma Bakanı Vecdi Gönül başkanlığında bir heyet iki lideri bilgilendirmek üzere ziyaret edecek. Heyetin programında Halkların Demokratik Partisi (HDP) yer almadı.
Öndül, bu tavrın da savaş hükümeti kurulacağına işaret ettiğini ifade etti:
“Oysa şu anda onarım yasalarına, demokratik reform yapacak hükümete ihtiyaç var. Hükümetin, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ve Genelkurmay yetkilileriyle birlikte, sadece iki partiye brifing vermesi ise savaş hükümeti kurulacağına işaret ediyor.”
“Ulusal güvenlik sözkonusuysa HDP’ye neden bilgi vermeye gidilmiyor? Bu savaş politikalarına güvenlik bürokrasisi de ortaktır. 90’larda da siyasiler, Genelkurmay’ın çerçevesini çizdiği sınırlarda inisiyatif kullandı.”
“Ayrımcı ve savaş yanlısı”
“Barış hükümeti kurulacaksa HDP’ye gidilirdi. Savaş hükümeti kurulacağının en büyük göstergesi bu. Demek ki HDP hasım olarak görülüyor. Bu da ayrımcı ve savaş yanlısı politikalarından uygulanacağının kanıtıdır. Halk iradesine, seçimlerin ruhuna aykırı bir durum.”
“Yüksek bürokrasi ve hükümet savaş politikasını oluşturmuş. Yeni bir hükümeti kurmak için yetkilendirilmiş kadro, savaş pratiklerini kamu bürokrasisiyle birlikte sergiliyor. Hükümet değil, parti bürokrasisi gibi davranıyor.” (AS)
Hüsnü Öndül
Hukukçu; İnsan Hakları Derneği, Türkiye İnsan Hakları Vakfı ve Çağdaş Hukukçular Derneği kurucu ve yöneticilerinden. İHD genel başkanlarından. İnsan hakları alanında çok sayıda rapor hazırladı, projelerde yer aldı. Kimiz (şiir) ve İnsan Hakları Yazıları kitaplarını yazdı, Evrensel gazetesinde haftada bir yorum yazıyor.