Önder: "Amaç üniversitelerin muhalefet yapmasını engellemek"
Milli Eğitim Bakanlığı'nın yeni üniversiteler kurmak istemesini bianet'e değerlendiren İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi İzzettin Önder konuyu bakanlık ve YÖK (Yüksek Öğretim Kurulu)açısından yorumladı.
Önder, siyasilerin Anadolu'da fabrika açmak ile üniversite açmak arasında bir fark görmediğini, bu düşüncenin ise nitelikli eğitimin önüne set çektiğini, üniversite öğrencisinin de zor durumda kaldığını ifade etti.
Kanunlara göre bir üniversite açılırken YÖK'ün görüşünün alınması şart ancak bu görüşün olumlu olması gerekmiyor.
Önder, YÖK'ün dört yeni üniversite açmak için onay vermesinin altında yatan amacın ise "üniversiteleri çoğaltarak, muhalefet yapmalarını engellemek" olduğunu söyledi.
Üniversite kurulacak iller
Milli Eğitim Bakanlığı'nın Meclis Komisyonuna sunduğu, üniversite kurulması planlanan iller şöyle: Kırşehir, Kastamonu, Düzce, Burdur, Uşak, Rize, Tekirdağ, Erzincan, Aksaray, Giresun, Çorum, Yozgat, Adıyaman, Ordu ve Amasya iken ayrıca çalışmalarına başlanan iller ise Karaman, Karabük, Çankırı, Nevşehir, Kilis, Siirt, Ağrı, Bilecik, Artvin ve Sinop.
Türkiye'de mevcut üniversite sayısı, 23'ü vakıf üniversitesi olmak üzere toplam 77. Yeni üniversitelerin seçilme kriterleri ise şöyle: Söz konusu illerde kaç fakültenin, ne kadar zamandır bulunduğu; öğretim üyesinin sayısı; ilin milli gelirden aldığı pay; yurt kapasitesi.
Öğrenciler şikayetçi
Bütün bu gelişmelerin yanı sıra Çanakkale'de yaşayan üniversite öğrencileri, uzun zamandır, barınma ve yiyecek ihtiyaçlarını karşılayamamaları nedeniyle eylem düzenliyor ve yetkililere bir çözüm bulmaları için sesleniyorlar. Özellikle Çanakkaleli ev sahiplerinin kendilerini yatırım olarak gördüklerini ve bunun onları zor durumda bıraktığını açıklayıp bu durumu çeşitli yöntemlerle protesto ediyorlar. Aynı durum son dört yıldır bir üniversite kenti olan Eskişehir'de de gözlemleniyor. Anadolu'da geçinme faaliyetlerinin sınırlı olması ve iş sahalarının azlığı nedeniyle üniversiteli öğrenciler halkın iştahını kabartıyor.
Nicelik artıyor, nitelik azalıyor
Ülke genelinde üniversite öğrenci sayısı 2 milyona yaklaşıyor. Üniversitelerin kapasitesi 250-300 bin iken bu sayıların 5-6 katı kadar başvuru yapılıyor.
YÖK'ün 1997'de yaptığı bir araştırmaya göre devlet üniversitelerindeki öğrencilerin yüzde 70'i burs ve kredi için başvuruda bulunuyor. Öğrencilerin yüzde 43'ü mezuniyetten hemen sonra iş bulabileceklerini, yüzde 37'si ise yabancı dil, bilgisayar gibi ek eğitim aldıktan sonra iyi koşullarda iş bulabileceklerini belirtiyor. Öğrencilerin yaklaşık yüzde 11'i uzun bir süre iş bulamayacaklarını belirtirken YÖK bu verilerden üniversitelerin, öğrencilerin işgücü pazarına girdiklerinde kendilerine yararlı olacak gerekli bilgi ve beceriyi kazandırmak amacıyla kalitelerini artırmaları gerektiği sonucu çıkardığını raporda beyan ediyor.
Üniversiteli işsizler ne yapıyor?
Üniversiteli işsizler, öğrenciliklerinde harçlıklarını kazanmak için yaptıkları ek işleri bugün kendi alanlarında iş bulamadıkları için meslek olarak benimsemiş durumdalar. Dünya Bankası Raporu'na göre Türkiye'de 20-30 yaş arası eğitimli gençlerin yüzde 30'u işsiz . İşsizlerin içinde yüzde 35'lik kesimi ise üniversite mezunları oluşturuyor. (EÖ/TK)