Haberin İngilizcesi için tıklayın
Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, 2021-2022 eğitim öğretim yılı için 838 bin 272 öğrencinin burs ve kredi başvurusu yaptığını, 11 kamu kurumundan bilgi alınarak yapılan değerlendirme sonucunda ilk defa sisteme giren 180 bin öğrenciye burs, diğer öğrencilere de kredi tahsis edildiğini belirtti.
Yükseköğrenim öğrencilerinin, burs ve kredilerini alabilmeleri için e-devlet üzerinden taahhütnamelerini onaylamaları gerekiyor. Taahhütnamesini onaylayan öğrencilere bu ay içinde ödemeleri yapılacak.
Öğrenciler, taahhüt onaylarını 19 Aralık saat 23.59'a kadar e-devlet mobil uygulaması üzerinden de verebilecek.
Burs verilen öğrenci sayısı artmış
Bakan daha önceki dönemlerde 150 bin öğrenciye burs verilirken ilk defa 2021-2022 eğitim öğretim döneminde bu sayının 30 bin kişi artırılarak 180 bine yükseltildiğini duyurdu.
Ön lisansta 34 bin 200 öğrenci, lisansta 144 bin öğrenci, yüksek lisansta bin 350 öğrenci, doktora düzeyinde ise 450 öğrenci burs almaya hak kazandı.
Bakan, burs ve kredi başvurusu yaparak taahhütnamesini onaylayan yükseköğrenim öğrencilerinin ekim ayından geçerli üç aylık burs ve kredilerin de ay sonuna kadar hesaplarına yatırılacağını açıkladı.
Öğrenciler tepkili
Bakan burs ve kredi tahsislerini instagram hesabından duyurdu. Ancak duyurunun, sonuçları merakla bekleyen öğrenciler arasında derin bir hayal kırıklığı yarattığı Bakanın mesajına verdikleri tepkilerden görülebiliyor:
* "Benim anlamadığım bana kredi bile çıkmamış,
benim bilmediğim bir param veya gelirim mi var biryerlerde"
* "Engelli eşimle bize çıkmaz ama kimlere çıkar acaba."
* "Ne burs ne kredi çıkmış kime burs verdiniz merak ediyorum ????"
* "İhtiyacı olana cıkmadıysa gerçekten hakkımı helal etmiyorum
o kadar çok ihtiyacım varken pardon ama neden cıkmadı
babam engelli onun maaşıyla geviniyoruz nasıl olsun nasıl okuyalım ya."
* "Yazıklar olsun ya ne iki ablama çıktı ne de bana.
Hepimize de kredi cıktı 5 kardeşiz.
Milletin iki arabası evi arabası var onlara burs cikiyor
bize kredi çıkıyor. Hanı adalet?"
Öğrencilerin tepkilerinden Bakanın burs verilmeyen herkese kredi verildiğini ima eden açıklamasının da gerçeği yansıtmadığı görülüyor. Bakan açıklamasında 838 bin 272 başvurucudan "150 binine burs, diğerlerine kredi verildiğini" belirtmesine karşın, bakanı eleştiren öğrencilerin çoğunun ne burs ne kredi alabildiklerinden yakındığı ve kredi alabilenlerin sayısının da Bakan Kasapoğlu'nun ima ettiği yaklaşık 600 binin çok daha altında olduğu anlaşılıyor.
Öğrencilerin en çok onda biri kredi veya burs alabiliyor
Yüksek Öğrenim Kurulu (YÖK) istatistiklerine göre 2020-2021 eğitim öğretim yılında yüksek öğretimdeki toplam öğrenci sayısı 8 milyon 240 bin 997'ydi. Gençlik ve Spor Bakanı'nın hepsinin burs veya kredi alabildiğini ima ettiği 838 bin 272 öğrenci, kredi ve burs alan sayısında "artış" müjdesine karşın toplam öğrenci sayısının yalnızca onda birini oluşturuyor. Geriye kalan milyonlarca öğrenci öğrenim giderlerini karşılamak için ailelerinin çok sınırlı gücü dışında hiçbir kamu desteğine sahip değil.
Almanya'da yapılan bir araştırmaya göre Federal Eğitim Öğrenim Yardım Yasası uyarınca kamu desteği alan öğrenci oranı 2016'da yüzde 18 dolayındaydı.
Beş İskandinavya ülkesi İsveç, Danimarka, Norveç, Finlandiya ve İzlanda'nın ise toplam 25 milyon olan nüfuslarının 1,3 milyonu yüksek öğrenim görüyor ve büyük çoğunluğu öğrenimlerini tam veya yarım devlet kredisi ya da bursuyla sürdürüyor. Yüksek öğrenim parasız ve öğrencilerin desteklenmesi sosyal güvenlik sisteminin önemli bir kalemini oluşturuyor.
"Yüksek öğrenim insan hakkıdır"
Yüksek öğrenim hakkı, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin 26 Maddesi'nde "Yüksek öğretim, liyakatlerine göre herkese tam eşitlikle açık olmalıdır." denilerek kayıt altına alınmış olsa da bu açık direktif dünyanın hemen her yerinde yüksek harç bedelleri ve donanım ve arz yetersizliği dolayısıyla az ya da çok engelleniyor.
Bakana tepki gösteren öğrencilerin büyük çoğunluğuysa Türkiye'de kredi ve bursların dağıtımında başka engellerin yanı sıra liyakat ilkesinin göz ardı edildiği ve sınıf ayrımcılığı yapılarak eşitlik ilkesinin çiğnendiği konusunda birleşiyor. (AEK)