"Mahir Çayan, Sinan Kazım Özüdoğru, Hüdai Arıkan, Ertan Saruhan, Saffet Alp, Sabahattin Kurt, Nihat Yılmaz, Ahmet Atasoy, Cihan Alptekin, Ömer Ayna"
30 Mart 1972'de Tokat Kızıldere'de öldürülen "On"lar katliamın 40. Yılında anıldı. Taksim Tramvay durağında toplanan gruplar, "30 Mart 1972 Kızıldere - Direnişin ve Dayanışmanın Tarihi Onurumuzdur" yazılı pankart altında, sloganlar ve marşlar eşliğinde Galatasaray Lisesi'ne yürüdü.
Dev Mahir Çayan pankartı taşıyan grup, "Yaşasın devrim ve sosyalizm", ''Kızıldere son değil, savaş sürüyor", ''Faşizme karşı omuz omuza", "Direnişin tarihi onurumuzdur" sloganları attı.
''Kızıldere'yi anmak daha da önem kazandı''
169 imzalı birçok siyasi parti ve kitle örgütlerinin desteklediği çağrı metnini Türkiye İşçi Partisi (TİP) üyesi Mustafa Atalay okudu.
Atalay, "On"ların, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idam kararlarını engellemek için üç teknisyeni kaçırdıkları için kerpiç bir evde vahşice öldürüldüklerinin hatırlattı:
"Katliamı gerçekleştiren devlet görevlileri hızla yükseldiler; yeni görevlerinde yeni cinayetler işlediler."
Atalay, ''Mahir'in fotoğrafını evine asan, kitabını okuyan ve On'ları ananların devletin çeşitli baskılarıyla karşılaştığını, bugünlerde Kızıldere'nin anlamının daha da önem kazandığını'' söyledi ve ''bugün tarihe hep beraber sahip çıktıklarını'' belirtti.
''Kızıldere bir direniş''
Kızılderenin devrimciler için bir direniş örneği olduğunu ifade eden Atalay şöyle devam etti:
"On'ları ananları suçlu göstermeye çalışan siyasi iktidara, çocuklarına 'On'ların adını koyan onbinlerce anne baba olduğunu hatırlatmak istiyoruz. Halk kendisi için hayatını feda edenleri asla unutmaz."
"Devrimci tarihimize sahip çıkıyoruz"
"Devrimci tarihimize, devrimci dayanışmayla sahip çıkıyoruz" diyen Atalay, Kızıldere'nin 40. Yılında faşizme ve emperyalizme karşı boyun eğmeyeceklerini'' hatırlattı.
Atalay, ''Mahir, Deniz ve mücadele arkadaşları''nın "darbeci, Ergenekoncu" suçlamalarına maruz bırakılmasına, mücadele tarihinin kirletilmek ve yeniden yazılmak istenmesine karşı "tarihimize dokundurtmayız, direnişin ve dayanışmanın tarihi onurumuzdur" dedi.
Kızıldere'de ne olmuştu?
Kızıldere Katliamı devrimci, sosyalist hareket tarihinin bir dönüm noktası olarak kabul görüyor.
12 Mart askeri darbesi sonrasında diktatörlüğe karşı silahlı mücadele başlatan Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu (THKO) önderleri Deniz Gezmiş, Yusuf Arslan ve Hüseyin İnan'ın idamlarını engellemek üzere Türkiye Halk Kurtuluş Partisi/Cephesi (THKP-C) ve THKO 26 Mart 1972'de Ordu, Ünye'deki NATO üssünde görevli iki Kanadalı bir Britanyalı teknisyeni rehin aldılar.
Mahir Çayan, Ertuğrul Kürkçü, Cihan Alptekin, Ömer Ayna, Sinan Kazım Özüdoğru, Hüdai Arıkan, Saffet Alp, Sabahattin Kurt, Ertan Saruhan, Nihat Yılmaz ve Ahmet Atasoy 30 Mart 1972'de Tokat'ın Niksar ilçesine bağlı Kızıldere köyünde kıstırıldılar. Gün sona ererken 10 devrimci ve rehineler hayatlarını kaybetmişti. Ertuğrul Kürkçü sağ kurtulan tek kişi oldu. (RDY/NV)