Peru'da bir ayı aşkın süredir Dina Boluarte'nin istifası ve erken seçimler için süre giden protestolarda 50 kişinin öldürülmesinin ardından ilk kez Perşembe gecesi on binlerce gösterici başkent Lima'da sokaklara çıkarak katliamları kınadı.
Dünyanın ve Brezilya'nın en büyük medya kuruluşlarından biri olan globo.com'un haberine göre binlerce kişinin yürüyerek Lima'ya girişi dağlık And bölgesinde yoğunlaşan protestolar sürecinde önemli bir tırmanış olarak görülüyor. Eylemciler, ülkede seçimlerin yenilenmesini ve eski başkan Pedro Castillo'nun darbe girişiminde bulunma gerekçesiyle tutuklanmasının ardından iktidara gelen Boluarte'nin istifasını istiyorlar.
Genel durum
Gösteriler ağırlıklı olarak hareketin başladığı Cusco, Arequipa ve Puno gibi turistik şehirlerde yapılıyor; Resmi kayıtlara göre gösteriler sırasında şimdiden 48 kişi öldü;
Genellikle turistlerle dolup taşan ve Machu Picchu'ya ulaşımın göbeğindeki Cusco hava limanı çatışmalar nedeniyle kapatıldı.
Eylemler, eski Başkan Pedro Castillo'nun destekçilerinden oluşan köylü birliklerinde örgütlenen daha radikal kesimlerce örgütleniyor.
Protestocuların hedefinde polisin orantısız güç kullanımı var.
12 Ocak Perşembe günü ülkenin yirmi beş bölgesinin onunda gösteriler nedeniyle barikatlar oluştu. Hareketin merkez üssü Puno'da, Pazartesi günü Juliaca'da güvenlik güçleriyle çıkan çatışmalarda hayatını kaybeden 17 kişinin cenazeleri toprağa verilmeye başlandı. Juliaca katliamının gerçekleştiği gün protesto ve çatışmaların başlamasından bu yana en şiddetli gün oldu. Yeni doğan bir bebek de trafik tıkanıklığı nedeniyle hastaneye yetiştirilemediğinden öldü.
Lima'da kaygı kol geziyor
Göstericilerin Lima'ya gelişi, halk muhalefetinin arkasında bir darbe girişimi bulunulduğunu iddia eden hükümeti endişelendiriyor.
Başkanlık hükümetinin Başbakanı Otárola, "Başkentteki seferberlik, Lima'ya karşı önümüzdeki günlerde gerçekleştirmek istedikleri darbenin bir parçası" dedi.
Sağcıların egemenliğindeki Kongre'de 10 Ocak Salı günü yapılan güven oylamasını kazanan Otárola, ülkenin güvenlik güçlerinin Peru başkentini savunacağını söylüyor ve Aralık başından bu yana hapiste tutulan eski başkan Pedro Castillo'yu protestocuları kışkırtmaktan sorumlu tutuyor.
Protestocular: "Cinayetlere karşı yürüyoruz"
AFP'ye demeç veren 59 yaşındaki köylü Rosario Abanto, "Köylü kardeşlerimizin Puno bölgesinde uğradıkları katliamlar ve cinayetlere karşı yürüyoruz. Dina Boluarte'nin ikticari gasp ettiği için istifasını istiyoruz." diyor.
Puno sakini Sonia Quispe AFP'ye "Amcamı çok mutlu bir insan olarak hatırlayacağım. Onu kaybetmemiz çok yazık. Doğal sebeplerden veya hastalıktan ölmedi, öldürüldü." 55 yaşındaki amcası Marco Quispe, Perşembe günü şehrin La Capilla mezarlığına gömüldü.
Kabinenin ilk kaybı: Çalışma Bakanı
Protestolar karşısında bunalan hükümet, ilk kaybını da verdi. Çalışma Bakanı Eduardo García Perşembe gecesi protestolar sürerken Twitter'dan istifasını duyurdu ve ülkeden ölümler için özür dilenmesi gerektiğini söyledi. Garcia hükümetin "düzeltilmesi gereken hatalar yaptığını" kabul etmeye ve seçimleri Dina Boluarte'nin istediği gibi 2024'te değil bu yıl gerçekleştirmeye çağrıda bulundu.
Protestocular Dina Boluarte'nin istifasına ek olarak, şu talepleri ileri sürüyor:
▶ Kongrenin dağıtılması.
▶ Dönemin Başkanı Alberto Fujimori'nin desteklediği ve piyasa ekonomisini sosyoekonomik gelişmenin ekseni olarak belirleyen 1993 Anayasasının yerini alacak bir Anayasayı hazırlamak üzere Kurucu Meclis ilanı.
▶ Seçimlerin 2023'te gerçekleştirilmesi.
Başbakan Alberto Otárola Perşembe erken saatlerde yaptığı açıklamada, Başkan Boluarte'nin "canı istemediği için değil" halefinin gücünü pekiştirmek için yerine getirilmesi gereken anayasal zorunluluklar dolayısıyla istifa etmeyeceğini söyledi.
"Başkanın istifası, yönetim zaafına ve anarşinin önünü kesen baraj kapaklarının kalkmasına yol açar" dedi.
Bu arada Peru Başsavcılığı Salı günü Boluarte ve bazı üst düzey bakanlar hakkında "soykırım" soruşturması başlattı.
BM'den insan haklarına saygı çağrısı
Birleşmiş Milletler (BM), Peru hükümetini insan haklarına saygı duymaya ve protestoları bastırmak amacıyla orantısız güç kullanmaktan. kaçınmaya çağırdı. Ayrıca gösterileri düzenleyen kuruluşlara "şiddet eylemlerinden kaçınma ve yaşama, kamu ve özel mülkiyete saygı duyarak barışçıl protesto hakkını kullanma" çağrısında bulundu.
(AEK)