Mısır kentlerinde binlerce gösterici, Tunus'ta patlak veren başkaldırının izinde bu sabaha kadar Başkan Hüsnü Mübarek'in gitmesi talebiyle bir çok kentte gösteriler yaptı.
Polisin müdahaleleriyle başlayan çatışmalarda üç kişi hayatını kaybetti..
Muhalefetin baskı altında olduğu ve gösterilere yalnızca birkaç yüz kişinin katıldığı Mısır sokaklarında on yıllardan bu yana en büyük protestolar gerçekleşiyor. Başkent Kahire ile İskenderiye, Süveyş ve başka kentlerde protestolara katılanların sayısının toplam 50 bine ulaştığı tahmin ediliyor. Çatışmalarda hayatlarını kaybedenlerin ikisi gösterici, biri polis.
Psikolojik engeller yıkıldı
Mısır'daki eylemler Tunus'taki ayaklanmanın Arap dünyasında tetiklediği büyük öfke dalgasının Cezayir, Ürdün ve Yemen'le sınırlı kalmayacağının açık bir göstergesi.
Çoğu Mısırlı Tunus diktatörünün devrilmesinin aşılmaz görünen Arap rejimlerinin dayanıksızlığını sergileyerek psikolojik bir engeli yıktığını düşünüyor. Göstericilerin enerjisi ve büyük katılımı da Mısırlıların giderek büyüyen ekonomik sıkıntılar ve Hüsnü Mübarek yönetiminden duyulan rahatsızlık karşısında bir araya gelerek başkaldırmayı başarabileceklerini gösteriyor.
Kahire'nin Tahrir Meydanında göstericilere katılan Muhammed Salih, ABD'de yayınlanan Wall Street Journal muhabirine "Bu Mısır'ın tarihinde en önemli günlerden biri" diyor. "Çünkü artık hayır demeye başladık. Bir gün çocuklarıma ben de Tahrir Meydanı'ndaydım diyeceğim. "
Gösterilerin büyüklüğünü hükümet kaynakları da doğruluyor. Mısır Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, "Mısırlıların kendilerini ifadeye hakkı var" derken, İçişleri Bakanlığı da Tahrir Meydanı'nda toplananların sayısının 10 bin olduğunu açıkladı.
Polis Günü'nde polise başkaldırı
Salı günü gerçekleşen gösteriler 1952'de İngiliz sömürgeciliğine karşı polislerin başlattığı ayaklanmanın yıl dönümünde kutlanagelen Polis Günü'ne rastlıyordu, ancak Mısırlılar, geçen yıl polislerin bir genci İskenderiye'de döverek öldürmesine hala öfke doluydular.
Öğleden sonra sokaklara dökülen Kahireliler polise Tunus örneğini izleyerek direndiler. Askerlerin cumhurbaşkanının ateş açılması emrini dinlememesi de göstericilerin direncini artırdı. Tahrir Meydanına doğru yürüyüşe geçen göstericiler Mübarek'in 30 yıldır süren iktidarına ve yerini alacağı söylenen oğlu Gamal'a karşı sloganlar attılar. Polise aşırı güç kullanma yetkisi veren olağanüstü hal yasasının yürürlükten kaldırılmasını ve asgari ücretin artırılmasını istediler.
Tunuslu diktatörün sonunu hatılatarak "Hey Hüsnü hey Gamal Suudi Arabistan sizi bekliyor" diye haykıran göstericiler Tahrir Meydanı'na vardıklarında sayıları kendilerinki kadar olan, coplar, su tankları ve göz yaşartıcı gazla donananmış polis birliklerince karşılandılar. Akşama doğru protestolar ayaklanmaya dönüşürken polis birlikleri gerilemeye ve gençlerin attıkları taşları geri fırlatmaya başladı. Göstericiler ancak sabaha karşı alandan çıkartılabildi.
Mısır başka Tunus başka
Göstericilerin Tunus'tan esinlenmelerine karşın protestolar iki ülke arasındaki farkları da belirginleştiriyor.
Askerlerin, göstericilere ateş açmayarak Ben Ali'nin devrilmesinin yolunu açtığı Tunus'tan farklı olarak Mısır ordusunun iktidarın sürmesinden ekonomik çıkarı var. Hüsnü mübarek Başkan olmadan önce bir havacı generaldi, ülkenin en büyük kamu iktisadi işletmelerinin başında da askerler bulunuyor. (EK)