Avukatlar Ömer Kavili ve Nadide Özdemir'in savunma yaptıkları sırada maruz kaldıkları hukuksuzluklara istinaden Hakimler ve Savcılar Kurulu’na (HSK) şikayette bulunuldu.
Şikayet dilekçesinde, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İstanbul Şubesi Başkanı Gökmen Yeşil ile dernekten avukatlar Özge Serdar, Diren Yeşil, Mürsel Ünder, Kıvanç Kayaoğlu'nun imzası yer alıyor.
"Görevi açıkça ve ısrarla kötüye kullanmak"
Dilekçede, Kavili’nin tutuklanma kararını veren hakim başta olmak üzere “diğer hukuksuz kararlara imza atan yargı mensuplarının” şu suçları işlediği ifade edildi:
“Görevi açıkça ve ısrarla kötüye kullanarak kişi özgürlüğü ve güvenliğini ortadan kaldırmak ve avukatın görev ifasını engelleyerek adil yargılamayı etkilemek.”
Hakimler ile savcının hakkında bu suçlardan disiplin cezası verilmesi ve ayrıca, haklarında adli soruşturma başlatılması için izin verilmesi talep edildi.
Hakimler ve Savcılar Kurulu Başkanvekili Mehmet Yılmaz, Avukat Kavili’nin tutuklanmasını isteyen savcı ile tutuklayan hakim hakkında inceleme başlatıldığını açıklamıştı.
Üç hakim, bir savcıdan şikayetçiler
Silivri’de 4 -5 Ekim’de yapılan bir yargılama sırasında Kavili ve Özdemir önce duruşmadan atılmış, daha sonra mahkeme tarafından haklarındaki suç duyurusu nedeniyle gözaltına alınmışlardı. Kavili bu suç duyurusu sonucunda “davayı sulandırmak” gibi gerekçelerle tutuklandı, 6 Ekim sabahı serbest bırakıldı.
HSK’ya iletilen şikayet dilekçesinde, şu yargı mensupları hakkında suç duyurusu yapıldı:
* Avukatların duruşmadan zorla atılması emrini veren İstanbul 28. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Ersin Özaslan,
* Gözaltı kararını veren Silivri Cumhuriyet Savcısı Süleyman Erturan,
* Nadide Özdemir hakkında adli kontrol, Ömer Kavili halkında tutuklama kararı veren Silivri Sulh Ceza Hakimi Görkem Bayraktutan,
* Tutukluluğa itiraz etmekle birlikte soruşturmayı sürdüren ve Kavili halkında adli kontrol talep eden Silivri Başsavcılığı,
* Kavili'nin tutukluluğunu kaldırıp adli kontrol kararı veren Silivri Nöbetçi Sulh Ceza Hakimi Merve Nur Yıldırım.
“Tutuklama kararı kahvehane diliyle yazılmış”
Kavili’nin tutuklama gerekçesini yazan hakimle ilgili de dilekçede şu ifadeler yer aldı:
“Hakim Görkem Bayraktutan, tutuklama ‘gerekçesinde’ CMK’nın 100. hükmüne aykırı olacak biçimde ‘kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin ve bir tutuklama nedeninin bulunması’ bir yana sanık müdafinin, ‘psikolojik yöntemlerle beraat ettirmeye çalıştığı’ gibi, İstanbul Barosu’nun açıklamasındaki tabir ile ‘kahvehane adı verilen mekanlarda duyulabilecek türden’ sözler kullanmış, hakimlik vakarını ve güvenirliğini çok ağır biçimde zedelemiştir.”
Ne olmuştu?
Avukat Nadide Özdemir ve Ömer Kavili, 4 Ekim 2018’de İstanbul 28. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Silivri Yerleşkesindeki duruşma salonunda, Grup Yorum üyelerinin de içlerinde olduğu 25 kişinin avukatlığını yapmak üzere bulunuyordu.
Duruşma sırasında İstanbul 28. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Ersin Özaslan ile Kavili arasında usule ilişkin tartışma yaşandı. Özarslan Kavili'nin salondan çıkarılmasına karar verdi. Kavili karara tepki gösterince, güvenlik güçleri Kavili'yi zorla duruşma salonundan çıkardı.
Avukat Nadide Özdemir de meslektaşının yaka paça duruşma salonundan çıkarılmasını telefon ile görüntülemeye çalışınca onun da telefonuna el konmasına karar verildi.
Ardından mahkeme başkanı iki avukat hakkında suç duyurusu yaptı.
5 Ekim’de devam eden duruşmaya katılmak üzere Silivri’ye giden iki avukat, jandarma tarafından gözaltına alınıp Silivri Merkez Jandarma İlçe Karakoluna götürüldüler. Kavili tutuklandı.
Sulh Ceza Hakimliğinin tutuklama gerekçesinde şu ifadeler yer alıyordu:
“Şüpheli Ömer Kavili’nin eyleminin amacının kutsal savunma hakkı olmadığı, aksine ters psikoloji ile müvekkilini ve kendisini mağdur göstererek dosyada haklı çıkmaya çalıştığı, şüphelinin eyleminin müdafisi olduğu davayı sulandırmaya çalıştığı, şüphelinin tüm bu eylemleri birlikte değerlendirildiğinde amacının halkın gözünde yargının ve mahkemelerin itibarsızlaştırmak olduğu, adalete olan güveni sarsmayı amaçladığı, eylemlerinin haber niteliği taşıyarak toplumda infiale sebep olduğu, delillerin henüz toplanmamış olması, kaçma veya delilleri karartma ihtimalinin bulunması göz önüne alınarak atılı suçtan tutuklanmasına…”
Kavili 6 Ekim’de sabaha karşı, savcılığın itirazı üzerine serbest bırakıldı. (AS)