*Görsel: BBC Videosu ekran görüntüsü.
BBC Dünya Servisinden Rebecca Henschke ve Kelvin Brown imzalı araştırma habere konuşan görgü tanıkları ve hayatta kalanlar, bazıları 17 yaşında olan askerlerin, erkekleri ayırıp öldürmeden önce köylüleri topladığını söyledi.
Gazetecilerin ulaştığı video görüntüleri ve olaylara ait görüntüler, öldürülenlerin çoğunun önce işkence gördüğünü ve sığ mezarlara gömüldüğünü gösteriyor.
Cinayetler Temmuz ayında, Orta Myanmar'daki Sagaing Bölgesi'nde bir muhalefet kalesi olan Kani Kasabasında dört ayrı olay sırasında gerçekleşti.
Darbe sonrası sivil direniş
Ordu, Aung San Suu Kyi liderliğindeki demokratik olarak seçilmiş hükümeti deviren Şubat darbesinde ülkenin kontrolünü ele geçirmesinden bu yana sivillerin direnişiyle karşı karşıya kaldı.
BBC, Kani'deki 11 tanıkla konuştu ve açıklamalarını ülkedeki insan hakları ihlallerini araştıran İngiltere merkezli bir sivil toplum kuruluşu olan Myanmar Witness tarafından toplanan cep telefonu görüntüleri ve fotoğraflarla karşılaştırdı.
Cesetleri çukura atıldı
Elde edilen bilgilere göre en büyük cinayet, en az 14 erkeğin işkence gördüğü veya dövüldüğü ve cesetlerinin ormanlık alanda bir çukura atıldığı Yin köyünde gerçekleşti.
BBC'nin güvenlik gerekçesiyle kimliklerini sakladığı Yin'deki tanıklar, gazetecilere muhalif kişilerin öldürülmeden önce iplerle bağlandıklarını ve dövüldüklerini söylediler.
Kardeşi, yeğeni ve kayınbiraderi öldürülen bir kadın, "İzlemeye dayanamadık, bu yüzden başımızı eğip ağladık" dedi ve ekledi:
"Yapmamaları için yalvardık. Umursamadılar. Kadınlara, 'Kocanız aralarında mı? Eğer öyleyse son görüşmenizi yapın' dediler."
"Bütün gün işkence gördüler"
Cinayetlerden kaçmayı başaran bir kişi, askerlerin erkeklere ölmeden saatler önce korkunç tacizlerde bulunduğunu söyledi.
Hayatta kalanlar, "Bağlandılar, taşlarla ve tüfek dipçikleriyle dövüldüler ve bütün gün işkence gördüler" derken şunları söylediler:
"Bazı askerler genç görünüyordu, belki 17 ya da 18, ama bazıları gerçekten yaşlıydı. Yanlarında bir kadın da vardı."
12 parçalanmış ceset bulundu
Yakındaki Zee Bin Dwin köyünde, Temmuz ayı sonlarında, sığ toplu mezarlara gömülmüş, aralarında küçük bir beden, muhtemelen bir çocuk ve bir engelli cesedinin de bulunduğu 12 parçalanmış ceset bulundu.
Altmış yaşlarında bir adamın cesedi, yakındaki bir erik ağacına bağlı olarak bulundu.
BBC tarafından incelenen cesedinin görüntüleri, açık işkence belirtileri gösterdi. Ailesi, yaşlı adamın askerler köye girdiğinde oğlunun ve torununun kaçtığını, ancak kendisinin yaşının onu zarardan koruyacağına inanarak köyde kaldığını söyledi.
Cinayetler, bölgede demokrasinin yeniden tesis edilmesini talep eden sivil milis grupları tarafından orduya yönelik saldırılar için toplu bir ceza olarak görülüyor.
Ordu ile Halk Savunma Gücü'nün (sivil milis gruplarının ortak adı) yerel örgütlenmeleri arasındaki çatışmalar, Zee Bin Dwin yakınlarındaki çatışmalar da dahil olmak üzere toplu katliamlardan önceki aylarda bölgede yoğunlaşmıştı.
BBC tarafından toplanan görsel kanıt ve ifadelerden, erkeklerin özel olarak hedef alındığı görülüyor.
"Yorulduk, seni öldüreceğiz"
Öldürülenlerin aileleri, erkeklerin orduya yönelik saldırılara karışmadıklarında ısrar etti. Yin köyü katliamında erkek kardeşini kaybeden bir kadın, askerlere yalvardığını ve kardeşinin "bir mancınık bile kaldıramadığını" söylediğini söyledi.
Bir askerin kardeşine "Hiçbir şey söyleme. Yorulduk. Seni öldüreceğiz" dediğini söyledi.
Yabancı gazetecilere izin yok
Yabancı gazetecilerin darbeden bu yana Myanmar'da haber yapması yasaklandı ve devlet dışı medya kuruluşlarının çoğu kapatıldı, bu da sahada haber yapmayı neredeyse imkansız hale getirdi.
BBC, bu haberde öne sürülen iddiaları Myanmar'ın Enformasyon Bakan Yardımcısı ve askeri sözcüsü General Zaw Min Tun'a iletti. Habere göre askeri sözcü askerlerin toplu katliamları gerçekleştirdiğini inkar etmedi.
"Olabilir," dedi ve ekledi: "Bize düşman gibi davrandıklarında kendimizi savunma hakkımız var."
Birleşmiş Milletler şu anda Myanmar ordusunun gerçekleştirdiği iddia edilen insan hakları ihlallerini araştırıyor.
BBC'nin habere ilişkin videosu aşağıda. UYARI: Çocuklar için sakıncalı ve rahatsızlık verebilecek görüntüler içerir.
(PT)