Her yıl Metin Göktepe'nin doğum günü olan 10 Nisan'da düzenlenen törenle verilen ödül töreni, bu yıl Bilgi Üniversitesi Dolapdere Kampüsü'nde gerçekleşti. Törende konuşan gazeteci Nail Güreli, Türkiye'de gazeteciliğin karşılaştığı en önemli zorluğun sansür olduğunu söyledi. Gündem gazetesinin kapatılması sürecini örnek gösteren Güreli şöyle konuştu:
"Türkiye'de demokrasi, özgürlük düşmanı güçlerin karanlığı egemenliğini sürdürüyor. Gazeteci ve aydınlara karşı düşmanlık gelenek haline getirildi. Metin Göktepe'den bu yana 10 gazeteci daha öldürüldü. Ne yazık ki basın buna yeterince yer vermedi. Gazetecilere yapılan baskılar, bugün yeni bir boyutta. Türkiye'deki gazetecik etkisizleştirilmiş, yer yerde teslim almış durumda.
"Yargıya ve medyaya karşı saldırılar, Metin Göktepe'deki gibi değil; dolaylı bir şekilde şiddet ve baskı uygulanıyor. Ancak ne yazık ki Metinler gazetelerde belirleyici değil. Belirleyici olan sermaye. Medyanın namusu olan haber, bugün medya patronlarının eline düşmüş durumda. Gerçekler çarpıtılıyor. Medyanın genleriyle oynanıyor."
Şık: Bu ödül andıçlara cevaptır
Güreli'den sonra söz alan Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İhsan Çaralan, "Biz hâlâ basın özgürlüğünden bahsediyoruz. 1990'lı yıllarda haberlere sansür uygulanıyordu ama gazeteler yine de çıkıyordu. Şimdiyse daha gazete çıkmadan, çıkacak olan haberler bahane edilerek yasaklanıyor. Tablo daha da karanlık" dedi.
Konuşmaların ardından ödül törenine geçildi. Ödülünü Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC)Başkanı Orhan Erinç'in verdiği Şık, andıç haberinin kendi için özel olduğunu anlattı. Bundan iki yıl önce çalıştığı Radikal gazetesi tarafından "andıçlandığını" söyleyen Şık ekledi:
"Önce döverek öldürüyorlardı. Şimdi yasalarla öldürüyorlar. Bu açık bir sansürdür. Yaklaşık 2 yıl önce bende andıçlanmıştım. Ama bu sefer medyanın kendisi tarafından. Radikal Gazetesi'nde çalışıyordum. İcra Kurulu'ndan bir üye dedi ki, 'Bugün itibariyle meslek hayatın sonra erdi'. Bu ödül sanırım ona cevap oldu. Israrla medya bu planları tartışmaktan kaçınıyor. Zaten andıç raporlarında neden kaçındıkları da anlatılıyor. Ama tekrarlıyorum, eğer yürekleri varsa gelsinler, içeriğini tartışalım."
Yerel Gazetecilik Haberi ödülünü Türkiye Gazeteciler Sendikası Başkanı Ercan İpekçi'den alan Arif Arslan da, bundan on yıl önce Batman'a takılan sarı-kırmızı-yeşil trafik lambalarının sorun olduğunu, yeşil lambaların mavilerle değiştiğini anlattı, "O gün trafik lambaları sorun oluyordu bugün çocukların çizdiği resimlerdeki renkler" dedi.
Alkışlar Agos'a
Jüri Özel Onur Ödülü'nün verildiği Agos gazetesi adına Markar Esayan ödülünü Akın Birdal'dan aldı. Esayan "Genel yayın yönetmeni öldürülmüş bir gazetede çalışanlar olarak durduğumuz zeminin güvenli bir zemin olmadığını biliyoruz. Ama bu zemin onurlu bir zemindir. Agos gazetesi olarak mücadeleye devam edeceğiz. Ama gazetemiz çıkmaya desteklerinizle devam ediyor" dedi.
Bu yıl ilk kez verilen Jüri Özel Ödülü'nün sahibi Belma Akçura'ya ödülünü, Agos'un yazarlarından, gazeteci Aydın Enginverdi.
İki dozdan tek doza düşürülen kızamık aşısının yol açtığı ölümleri anlatan haberi "Ölümün adı: Esmer"le Jüri Özel Ödülü'ne layık görülen Diyarbakır Gün TV'den Adnan Bilen, ödülünü Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Süleyman Çelebi'den aldı.
Bilen, yaptığı konuşmasında; "Türkiye'de muhalif gazeteci olmak, Metin Göktepe, Hrant Dink ve Musa Anter gibi bazı şeyleri göze almak demek. Biz bunları göze alarak gazetecilik yapmaya devam edeceğiz" dedi.
Fotoğraf dalında ödüle layık görülen Anadolu Ajansı Diyarbakır muhabirlerinden Nail Kadirhan'a, ödülünü Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Genel Sekreteri Turgay Olcayto verdi.
Görüntülü Haber dalında, "Ortadoğu'da Savaş" haberiyle NTV'den Mete Çubukçu, ödülünü gazeteci Nail Güreli'den aldı; Metin Göktepe ödülünün kendisi için büyük bir anlam taşıdığını ifade etti; "Buradayız ve burada olmaya devam edeceğiz" dedi.
Ödüllerin ardından konuşan Göktepe'nin annesi Fadime Göktepe, "Hepiniz birer Metin'siniz biliyorum. Siz Metin'i hiç öldürmediniz. Sanki Metin sağdır. Sizi çok seviyorum, çünkü hepiniz birer Metinsiniz. Metin'in kalemi devamlı işliyor, gazetesi hala çıkıyor. Onların kalemi ise kırılmış. Metin hala sağdır" dedi.
Tören müzik dinletisi ve Fadime Göktepe tarafından pastanın kesilmesiyle sona erdi. (AÖ/TK)