Fotoğraf: Yeşil Sol Parti
Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, Meclis’te basın toplantısı düzenledi.
Yarın Madımak katliamının davasının görüleceğini söyleyen Oluç, “2005 yılında TCK’ya giren “insanlığa karşı suçlar” kapsamında değerlendirilseydi, zamanaşımı diye bir şey olmayacaktı. Davanın 29’uncu duruşmasında mahkeme, katliamın insanlığa karşı suç olduğu kanaatini ortadan kaldırdı. Adalet Bakanlığı da zamanaşımı tarihinin 2 Temmuz 2023’te dolacağını açıkladı. Yarın eğer aksi bir karar alınmaz ise dava maalesef zamanaşımına uğratılmış olacak” dedi.
Bunu doğru bulmadıklarını belirten Oluç, Madımak katliamında insanlığa karşı suç işlendiğinin altını çizdi.
“Partinin ismi, tüzüğü, yönetimi değişecek”
Ayrıca AKP’nin 12 Eylül Anayasasında 12 kez değişiklik yaptığını hatırlatan Oluç, “Anayasaya makyaj yapmaya biz asla alet olmayacağız. İktidar kendisine yarayacak yama faaliyetleri ve palyatif tedbirlerle yeni bir anayasa yapıyoruz havasına giriyorsa, biz böyle bir şeyden yana olmayacağız” dedi.
Oluç, Ekim ayında kongre yapacaklarını söyledi, “Konferanslarımız, seçimlerin ardından yapılan yeniden yapılanma muhasebesinin sonuçlarını ortaya çıkardı. Bu süreçte bine yakın toplantı yaptık. On binlerce insanın katıldığı bu toplantılar sürecinde ciddi bir muhasebe yapıldı. Bu sonuçları kongremize taşıyacağız. Kongrede bu kararlar kesinleşecek, hem partinin ismi hem tüzüğü hem de parti yönetimi değişecek” bilgisini verdi.
“Seçim sonrası zam yağmuru devam ediyor”
Oluç ekonomideki son duruma dair de şu değerlendirmeyi yaptı:
“Eğer beklentiler doğrultusunda adım atılırsa bu akşam benzin fiyatlarına zam gelecek, dün gece motorine zam geldi. Vergi ve kur artışlarının ardından petrol fiyatlarındaki artış akaryakıta zam yağmuruna dönüşmüş durumda. Büyük ihtimalle benzinin litre fiyatına 1 lira 64 kuruş zam gelecek.
Motorine de dün akşam zaten 2 lira 3 kuruş zam gelmişti. Bunun sonucunda benzinin litre fiyatı 40 liraya yaklaştı, motorinin litre fiyatı ise kimi yerlerde 40 lirayı geçti. Seçim sonrası zam yağmuru devam ediyor.
Bu enflasyon, bu zamlar en çok emekçiyi, memuru, işçiyi vuruyor. Zam fırtınası bu gidişle de devam edecek. Gıda fiyatlarındaki durum ortada. Türkiye’de 36 aydır kesintisiz bir şekilde gıda fiyatlarında artış yaşanıyor.
“Ailelerin yüzde 70’i geçim derdi yaşıyor”
Dünya Bankasının yayımladığı raporlara göre de Türkiye yıllık bazda en yüksek gıda enflasyonuna sahip 10’uncu ülke. OECD arasında ise 1. sırada yer alıyor. Şekere 4 ayda 11 kez zam yapıldı. Çaya son 3 aydır 4 kez zam yapıldı. Şeker fiyatlarında yüzde 46 artış oldu, çay fiyatlarında yüzde 90 artış oldu. Başka bir şeye herhalde çok fazla gerek yok.
Bütün OECD verileri gösteriyor ki Türkiye geçim derdi çeken ülkeler arasında 1. sırada yer alıyor. Ailelerin yaklaşık yüzde 70’i geçim derdi yaşıyor. Vatandaşların alım gücü her geçen gün eriyor.
En ciddi sorunları yaşayanlar ise emekliler. Milyonlarca emekli asgari ücretin 11 bin 402 lira olduğu ve hiçbir şeye yetmediği bir ülkede 7 bin 500 lira maaş alıyor. Açlık sınırı Ağustos ayında, son verilere göre 15 bin liranın üstüne çıktı, yoksulluk sınırı 47 bin liraya dayandı. Ama emekliler 7 bin 500 lira maaş alıyor ve emeklilere hala yılbaşına kadar sabredin diyorlar.
Emeklinin yıl sonuna kadar değil, sabahın akşamına kadar sabredecek gücü kalmadı. Emekliler için acilen Meclis açılır açılmaz kararlar alınmalı ve emekli maaşları artırılmalıdır.
“İktidar aklını başına toplamalı”
Orta Vadeli Plan bile ortaya koyduğu vergilerle devletin kendi kurumları arasında uyum olmadığını gösterdi. Orta Vadeli Plandaki yıllık enflasyon hedefi ile 1,5 ay kadar önce Merkez Bankasının açıkladığı yıllık enflasyon beklentisi arasında 10 puan fark var.
Devlet kurumları arasında bile bir uyum sağlanmış değil. Ekonomideki sıkıntılar devam ediyor ama iktidarın taktiğinin hepimiz farkındayız. Yerel seçimlere giderken yıl başından itibaren muhtemelen göz boyamak için çeşitli maaş ve ücret artışı yapacaklar.
Yapıldıktan iki ay sonra erimeye başlayan bu artışları yerel seçimlere kadar sağlayacaklar, yerel seçimlerden sonra da büyük sıkıntılarla karşı karşıya kalacağız. İktidar aklını başına toplamalı ve ekonomi tercihlerini emekçiden, kadından, esnaftan, ücretlilerden, emekliden, çiftçiden yana yapmalıdır. Ama iktidar kararlı bir şekilde ekonomi tercihlerini sermayeden ve kendisini destekleyen yandaşlardan yana kullanıyor.” (AS)