Sönmez, sosyal patlama zemininin Türkiye'de de her an ortaya çıkabileceği görüşünde.
"Yönetenlerin bu noktada rehavete kapılmalarına gerek yok. İletişim çağında yaşıyoruz. İnsanlar Arjantin'de yaşananları izlediler. Bu durumlar insanlara bir yol da gösterebiliyor. Yönetenler o kadar rahat uyumasınlar, sorumlu davransınlar."
Umut meselesi
Sönmez, Bianet'in Arjantin - Türkiye benzerlik ve benzemezlikleri üzerine sorularını yanıtladı.
* Arjantin'de insanları yoksulluk ve umudun tükenişi sokağa döktü.
* Türkiye'de de ciddi bir işsizlik ve yoksullaşma yaşanıyor. Bu kriz, daha çok orta sınıf ve beyaz yakalıları kucaklayan, giderek bu kesimi yoksullaştıran bir süreç izliyor.
* Arjantin'de umut tükendi, Türkiye'de halen umut korunmaya çalışılıyor.
* Türkiye'deki kendine özgü yapılanmalar, geleneksel dayanışma kültürü, bölgeden bölgeye değişiklikler gösteren kriz süreci farklılaştırıyor.
* Toplumsal çıkış arayışı beklentisi tükenmiş değil. Krizden bu yana, insanların var olan kişisel rezervleri, servetler, işten çıkarılma anında alınan tazminatlar tükenmekle birlikte insanlarda halen bir umut var.
Kaybolan inanç
* Arjantin'de 1990'den beri uygulanan politikalar IMF'den bağımsız değil. Her reçete her şarta uymuyor. Arjantin IMF'ye karşı inancını kaybetti. IMF'nin yeni reçetelerine iktidarlar açık olmadı, toplum da onay vermedi. Bu nedenle, Arjantin ile IMF arasında bir güven bunalımı oluştu.
* Şubat krizinde Türkiye döviz kurunu ayarlamayı göze aldı. Yönetilenler de buna itiraz etmediler.
* Bu politikalar Türkiye'yi bir yere götürebilir mi? Tutturulan yol Türkiye'yi düze çıkarabilir mi?
* Şüphe götüren bu program 2002 ve 2003'de bolluk vaat etmiyor, daha çok dış borç çevirmeyi hedefliyor.
* Düze çıkma vaatleri 2002 için bir kumar gibi risk taşıyor. Kaynaklar borçlar için bloke ediliyor, büyüme için kaynak görünmüyor. Yabancı sermaye akışı da görünmüyor.
* Büyüme eğiliminin görünmediği bu durumun net olarak açıklanması gerekiyor. (NM)
