Modern dönemin ilk olimpiyatları diye kabul edilen 1896 Atina Olimpiyatları kadınlara açık değildi. Fakat o zamandan beri Olimpiyat Oynlarına katılan kadınların sayısı her seviyede değişti. Kadınlar özellikle son 30 yılda her spor dalında birçok kazanım elde etti.
Bu başarılar Uluslarası Olimpiyat Komitesi, (IOC) uluslararası federasyonlar, ulusal olimpiyat komiteleri ve sayısız gönüllü sporcunun işbirliği sayesinde elde edildi ve katılımcı kadınların sayısının artmasına yardımda bulundu.
Kadın mücadelesinin katkısı
Kadın hakları gruplarının çalışmaları bu gelişimeye büyük ölçüde katkı sağladı. Spora katılım hakkı Birleşmiş Milletler ve diğer kuruluşların 1970'te onaylayıp 1980'de de geliştirdikleri uluslarası belge ve dökümanlarında yer aldı. Spor ve fiziksel aktivitenin sağlık üzerinde olumlu bir etkiye sahip olduğu savunuluyordu. Ayrıca, spor cinsiyet ayrımcılığını yok eden bir araç olarak kabul görüyordu. Bu ilerleme dünyanın bütün ülkelerinde spor hareketinin ve gelişiminin bir parçası olmak için azimle mücadele eden kadınlar sayesinde kazanıldı.
Zamanla, bilimsel araştırmalar ve bilgi sayesinde kadın morfolojisinin spora uygun olmadığı ya da sporun kadın sağlığına ve üretkenliğine zarar verdiği gibi efsaneler gündemden kalktı. Sağlık araştırmaları fiziksel aktivite ve sporun genç kızlar ve kadınlara bulaşıcı olmayan hastalıkları yenmede ve yaşlanmayı geciktirmede birçok faydası olduğunu gösterdi.
Hatta, sporun çocuk eğitimi ve psikolojisi alanında birçok olumlu etkisi keşfedildi. Sosyalleşmeden kendine güvene
kadar birçok etkisi olan spor ve fiziksel aktivite; kadınların toplumdaki geleneksel rolünü güçlendirmesinde yarar sağladı. Bu gerçeğe alışan toplumlar sayesinde okullardaki fiziksel eitim ve spor genç kadınlara daha açık bir hale geldi.
Yönetimde kadın az
Olimpiyat hareketi ve spor cemiyeti bu eğilimi takip ettiler ve kadınların spora katılımını geliştirme amacıyla birçok teşvikte bulundular. Kadınlara bir çok ülkede, her aşamada daha çok dal ve branş açıldı. Kadınların başarılı olamayacağı düşünülen "dayanıklılık gerektiren spor ve branşlar" olarak da kabul edilen 800 metre ve maraton koşu, halter ve bisiklette bugün hem kadınlar hem erkekler yarışıyor. ''Erkeksi'' diye tanımlanan kadınlar artık yetenekli ve yüksek performans sahibi "kadın sporcu" olarak adlandırılıyor.
Özellikle son 20 yıl içinde Uluslararası Olimpiyat Komitesi kadınların olimpiyat oyunlarına katılımlarında ciddi bir artış olduğunu açıkladı. Bu gelişme, komitenin verdiği her spor dalında kadınların katılımının olmasını zorlayan kararla da bir üst aşamaya taşındı. Uluslararası Olimpiyat Komitesi 1981 yılında eski başkan Juan Antoio Samaranch'ın teşvikiyle kadınların yöneticilik aşamasında da yer alması gerekliliği üzerinde çalışmaya başladı. Sonuç olarak bugün 113 üyeden 15'i kadın.
1994'teki IOC Centennial Olimpiyat Kongresinde çalışma komisyonunun verdiği tavsiyler doğrultusunda 1995 yılında Kadın ve Spor Çalışmaları Grubu kuruldu. Bu grubun amacı IOC yönetimine uygun politikalar konusunda tavsiye vermek. 2004'te grup, Kadın ve Spor Komisyonu oldu.
Oyun alanında birçok gelişme olmasına rağmen; yöneticilik alanında hala yapılması gereken işler var. Bütün aktivite alanları içerisinde, işletme ve yönetimde kadınların temsili, hala eşitsizliklerin var olduğu ve gelişime ihtiyaç duyulan en önemli alan. IOC kadın ve spor konusunda gelişim için birçok açıdan yaptırımların arttırıması gerektiğini savunuyor.(ZG/EÜ)
* Bu haberi Zeynep Güner Uluslarası Olimpiyat Komitesi'nin resmi sitesinden çevirdi.