"Ölmüş olan bir daha ölmez" Antigone'nin bu sözleri neredeyse totolojik. 17 bin kişinin "sıradan bir şiddet günü"nde ortadan kaybolduğu bir Lübnan'ın şartları da bundan daha az ağır değil. "Sıradan bir şiddet günü", Omar Amiralay'ın 1985'te Hizbullahçılar tarafından kaçırılan ve sonra 2005'te tuhaf bir biçimde bir battaniyeye sarılı olarak Beyrut'un bir banliyösünde bulunan arkadaşı Michel Seurat'ya adadığı filmi.
Seurat bulundu ama hala binlerce başka kayıp israil ya da Suriye zindanlarında.
Halawani: Ölü ya da diri...
Lübnan'daki Kayıp ya da Kaçırılmış Kişilerin Yakınları Komitesi (Comité des Parents des Personnes enlevees ou Disparues au Liban) kurucusu Wadad Halwani "Ölü ya da diri onların bulunmasını istiyoruz" dedi.
Halwani'nin siyasi aktivist olan eşi asla silaha dokunmadı. 1982'de iki Lübnanlı milis tarafından beş dakika süreceği ve bir araba kazasıyla ilgili olduğunu söylenen bir soruşturma için götürüldü, bir daha da geri gelmedi. Soruşturma 25 yıldır sürüyor.
"Yaşıyorsa kavuşmak istiyorum..."
Halwani "Aşkımı daima bekliyorum, eğer ölüyse onu gömmek istiyorum. eğer yaşıyorsa ona kavuşmak istiyorum" diyor.
Lübnan'daki Kızıl Haç Uluslararası Komite'nin (CICR) kayıplardan sorumlu ismi Christine Rechdane kayıp yakınlarının, Halwani'nin ifadesiyle "havada asılı kalanların", acısını tarif eden gerçek bir hikaye aktardı:
Bir kayıbın ölüsü bulunuyor, başında iki kadın ağlıyor. Biri annesi, diğeri ise bir başka kaybın, bulunamayan bir kaybın annesi. Bir kaybın bulunmasının tadına varıyor, kıskanıyor.
Rechdane yöneticilerin kayıp yakınlarına karşı gevşek tutumunu beğenmiyor. "Kayıp yakınları çektikleri büyük acı bir yana, geçimlerini de yitirdiler. Birçoğu kayıplarıyla birlikte ekonomik zorluğa girdi" diyor.
Rechdane kayıp yakınlarının haklarının ciddiye alınmadığını bu acının sonuçlarının hiçbir yerel ve uluslararası birimde ekonomik ya da psikolojik anlamda ciddiye alınmadığını söylüyor.
Üç komisyonla kesin bir çözüm...
Kayıp sorununun çözümü uzakta değil. Rechdane ve milletvekili, aynı zamanda insan hakları parlamenter komisyonunun sözcüsü Ghassan Moukheiber "Kayıplar sorununu çözmeye uygun bir mevuzat gerekiyor. Şehirlerde ve sınırlarda mezarlar olmalı" diyor.
DNA bankası kurulmalı...
CICR ayrıca ölülerin kimliğini belirmeye kolaylaştrıracak bir DNA bankası kurmaya çağrısı yapıyor.
Öte yandan Moukheiber en az bin 740 kayıp Lübnanlı yurttaşın Suriye zindanlarında olduğunu aktarıyor. CICR'ın onlar ziyrate etmek için vekaletleri yok.
Halwani et Moukheiber Suriye'deki Lübnanlı tutukluları aydınlatacak uluslarası bir komisyon kurmak gerektiğine inanıyor. Moukheiber aynı zamanda Fas ya da Güney Afrika'daki modele benzer bir "Hakikat ve Uzlaşma Komisyonu" da oluşturmak istiyor.
Halwani "Eğer birgün mücadeleyi bırakırsam oğullarım bırakmaz, onlar gibi binlerce insan da sessizliği kırmak için mücadele verir" diyor. (NZ)
* Bu metni Mahmoud Harb'ın L'Orient Le Jour'daki makalesinden kısaltarak çevirdik. (NZ)