Öldürülen trans kadın Ecem Seçkin’in duruşması 19 Şubat’a bırakıldı

5 Ocak 2023’te İzmir, Bornova Sokak’taki evinde, kendisine müşteri olarak gelen Mustafa Fidan tarafından 22 yaşında öldürülen seks işçisi trans kadın Ecem Seçkin’in davasının dördüncü duruşması bugün görüldü. 

İzmir 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmayı bianet’e değerlendiren Seçkin’in avukatı Sena Yazıbağlı, iddianameden farklı bir mütalaa ile karşılaştıklarını söyledi.

“Mütalaa uygulanmamalı”

Yazıbağlı, duruşmayı ve mütalaayı şöyle anlattı:

“Mütalaadan memnun değiliz, iddianameden hayli farklı. Mütalaada failin, cebinde her ne kadar plastik eldiven bulunsa da tasarlayarak bu suçu işlediğine ya da suçun iz ve emarelerini yok etmeye ilişkin bir çabası olduğuna ilişkin yeterli bir delil olmadığı söyleniyor. Mütalaa, karara ilişkin bir katkıdır ve biz de bu nedenle, henüz karar çıkmamış olsa bile söz konusu mütalaanın kesinlikle uygulanmaması, heyetin toplumsal vicdan yönünden karar vermesi gerektiğini savunuyoruz.

“İddianameden bildiğimiz kadarıyla kişi moto kurye. Sağlık çalışanı değil, hekim değil. Pandemi döneminde de işlenmedi bu cinayet. Dolayısıyla cebinde eldiven bulundurmasını bu şekilde değerlendirmek makul bir açıklama değil. Onun dışında gerçekleşen eylemin yağma değil, hırsızlığa teşebbüs olduğuna ilişkin bir kanı var. Bunun gerekçesi ise failin Ecem’i öldürdükten sonra mı telefonunu ve parasını çaldığı, yoksa öldürmeden önce mi bu suçları işlediği ve öldürme nedeninin buna ilişkin bir tartışma mı olduğu ve bu nedenle mi suçun oluştuğu...

"Ayrıca kapının önünde koştuğu esnada Ecem'in arkadaşının kişiyi durdurup tartaklayarak üzerinden eşyalarını almasını, kendi hakimiyet alanına henüz girmemiş olarak düşünüyor savcılık mütalaasında. Biz buna da itiraz ediyoruz, çünkü hakimiyet alanına almıştır ve dolayısıyla eylem gerçekleşmiştir. Teşebbüsten bahsetmek mümkün değil, gerçekleşen suç yağmadır.

“Mütalaada ve iddianamede orantılı olan ve aynı tutum birliğinde oldukları suç ifadesi canavarca hisle ve eziyet ederek öldürmek; ama biz bunun da bir cümle ile geçiştirilmemesi gerektiğini savunarak diğer dosyalardaki gerekçeli kararları sunduk. Çünkü Ecem’in olayında vücudunda bulunan 31 bıçak darbesi var ve bunlardan sekiz tanesi tek başına onu öldürmeye yeterli.

“Savcılığın gözden kaçırdığı nokta”

“Karşı tarafın avukatı, cinayeti müvekkilinin işlemediği ve kamera kayıtlarında olayın iki dakika sürdüğü iddialarında bulundu. Sonrasında söz alan sanık da klasik bir savunma yaparak ‘Erkek olduğunu bilmiyordum, erkek olduğunu bilsem gitmezdim,’ dedi. Diğer yandan da olay gününü çok net hatırladığını söyledi. Önceki duruşmalarda net olarak hatırlamadığını söylüyordu. Başarısız bir savunma bu.

“Kişinin bu eylemi gerçekleştirmesinde birden çok neden bulunabilir, savcılığın gözden kaçırdığı nokta bu. Savcılık hırsızlık diyor; biz ise yağma diyoruz. Bu kritik, çünkü şöyle bir sonuç ortaya çıkabilir: Fail, Ecem’i yağma için mi öldürdü? Hayır. Kişi tam da trans bir kadın olduğu için yağma suçunu işleyerek öldürdü. Failler eylemlerini gerçekleştirirken genellikle kendilerinden daha güçsüz, daha kırılgan, davasının takibi yapılamayacak, delilleri çok da ortaya çıkmayacak kişilere yönelmeye çalışırlar. 

“Cinsel istismar suçları hep kadınlara, çocuklara yönelik gerçekleşiyor. Erkeklere ilişkin cinsellik istismar suçu, çok düşük bir oran. Çünkü bir erkeğin diğer erkek üzerinde hakimiyet kurabilmesi çok zor. Bu cinayette kişinin mağdurunu, kurbanını belirlemeye yönelik saik, kişinin tam da trans olmasından kaynaklanıyor. Failin, muhtemelen Ecem’in ailesinin de bu işi takip etmeyeceğini düşünmesi, kendi savunmasına itibar edilebileceği algısı, haksız tahrik indirimi alabileceğine dair inancı bu mağdura yönelmesine neden oluyor.

“O yüzden bu mahkemelerden çıkacak kararlar son derece önemli. Ceza Hukukunda cezaların verilmesindeki bir diğer neden, toplum vicdanını tatmin etmektir. Buradan çıkacak karar, tüm toplumun vicdanını etkileyecek.”