Fotoğraf: Hatice Kamer
Diyarbakır’da PKK’lilerin aracına açtığı ateş sonucu ölen doktor Abdullah Biroğul’un kardeşi Halime Biroğul, “Bu kan dursun artık, analar ağlamasın. Dağdakiler de, asker de, polis de, sivil de ölmesin. Daha nereye kadar bu kan dökülecek?” dedi.
BBC Türkçe’den Hatice Kamer, Abdullah Biroğul’un ailesinin Bağlar’da yaşadığı evi ziyaret etti.
Abdullah Biroğul’un kardeşi Halime Biroğul gazeteci Kamer’e özetle şunları söyledi:
“Ne olur barış olsun artık”
“Biz Kürt, Türk, Laz, ayırımı yapmıyoruz. Sadece ülkemizde rahat ve huzurlu yaşamanın bizim de hakkımız olduğunu söylemek istiyorum.
“Abim bu vatanın bir Kürt evladıydı. Onu toprağa vermenin acısını ancak evladını kaybeden analar bilir. Ne olur, anaların yüreğinin acısını dindirecek barış olsun artık."
Ailenin yaşadığı köy yakılmış
Kamer’in haberine göre, Biroğul ailesi Dicle ilçesine bağlı Boğazköy adındaki köyleri 20 yıl önce yakılınca, Diyarbakır’a göç etmek zorunda kalmış. Baba inşaat işçisi ve büyük zorluklar içinde oğlunu okutabilmiş.
Yedi kardeşin en büyüğü olan ve Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’ni kazanan Abdullah Biroğul, üç yıl önce mezun olunca memleketine tayin istemiş. İki yıl Çüngüş ilçesinde görev yapan genç doktor, iki hafta önce Kulp Toplum Sağlığı merkezinde göreve başlamış.
TIKLAYIN – DİYARBAKIR’DA DOKTOR ÖLDÜRÜLDÜ
TTB: Söylemleriyle şiddeti tırmandıranlar bu cinayetin sorumlusu
Türk Tabipleri Birliği (TTB) yazılı açıklamayla saldırıyı kınadı, çatışma ve şiddet ortamını tırmandıran herkesin doktor Biroğul'un katlinden sorumlu olduğu belirtti.
“Toplumsal barışın bir an evvel yeniden tesis edilmesi gereğinin yanı sıra; halkımıza sağlık hizmet sunumunun ‘sağlıklı’ bir şekilde sürdürülebilmesi, sağlık hizmetleri ve emekçilerinin can güvenliği ve iyilik halinin korunması için de mevcut çatışma ve şiddet ortamı ivedilikle sonlandırılmalıdır.
“Türkiye Büyük Millet Meclisi görevini yapmalı ve bu çatışma ve şiddet ortamı bir canımızı daha aramızdan almadan sonlandırılmalıdır. Barış bir lüks değil, yaşamsal bir ihtiyaçtır.
"Sorumluların yakalanması ve adalete teslim edilmesi için tüm çabayı ortaya koyacağımızı ve konunun takipçisi olacağımızı kamuoyuna bildiririz.”
"Sağlıkçılar işyerlerine gidemiyor"
Çatışma ve şiddet ortamı sağlıkçıların istifaları, sağlık hizmetlerinde aksama ve sağlık hakkına ulaşım engelline yola açıyor. Hürriyet'ten Mesude Erşen'e konuşan Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Dr. Cengiz Günay, bölgede sağlık hizmeti veren doktor ve diğer sağlık çalışanlarının sağlık kurumlarına gidemediklerini belirterek, tayin, izin, raporla uzaklaşmaya çalıştıklarını söyledi.
"Lice’de 4 uzman doktor var, hiçbiri işe gidemiyor. Elektrikler kesildiği için aşıları, ilaçları, özel yemekleri bozulan çocuk hastalar oldu. Öbür yandan kolluk kuvvetleri de hastaneleri basıp arama yaparken sağlık personelinin başına silah dayıyor.” (EKN)