Samir Kassir (Lübnan), Sattar Bahesti (İran), Hrant Dink (Türkiye), Khadjimourad Kamalov (Dağıstan), Didace Namujimbo (Demokratik Kongo Cumhuriyeti), Norbert Zongo (Burkina Faso), Guillermo Cano (Kolombiya), Aníbal Barrow (Honduras), Lasantha Wickrematunga (Sri Lanka), Syed Saleem Shahzad (Pakistan)...
Gazeteteciydiler, öldürüldüler, failleri cezalandırılmadı.
Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) bu on gazeteci ve bir bloggeri Dünya Cezasızlıkla Mücadele Günü'nde hatırlatıyor; habercilere yönelik şiddetin tek mağdurlarının saldırıya uğrayanların yanı sıra ifade özgürlüğü de olduğunu, habercilere yönelik saldırıların çoğunun cezasız kaldığını tekrarlıyor.
RSF'ye göre son on yılda mesleki faaliyetleri ile ilgili olarak yaklaşık 700 ve geçen yıl 88 gazeteciyle 47 yurttaş habercisi öldürüldü.
''Cezasızlık da bu saldırıların faillerini cesaretlendiriyor, insan hakları ve ifade özgürlüğüne yönelik saldırıları teşvik ediyor, cinayetlerin yarattığı korku ortamı gazetecileri oto-sansüre yöneltiyor.
''Öldürülen on haberci yolsuzluk, uyuşturucu ticareti, hükümet ya da istihbarat örgütlerine yönelik eleştiriler ya da insan hakları ihlallerini haberleştirdikleri için hedef alındı. Bu cinayetlerin bir kısmı hiç aydınlatılmadı, bazıları ise kısmen aydınlatıldı.''
Samir Kassir – Lübnan
45 yaşındaydı. 2 Haziran 2005'te arabasına konan bombanın patlaması sonucu öldü. Lübnan'ın "polis devleti" yapısını eleştiren Kassir sık sık tehdit alıyor, Lübnan ve Suriye istihabarat örgütlerince izleniyordu. Cinayetle ilgili başlatılan üç soruşturmanın hiçbiri sonuçlanmadı.
Sattar Bahesti – İran
35 yaşındaydı. Blogger Bahesti İran'ın siber-polis örgütü FTA tarafından 30 Ekim 2012'de "ulusal güvenliği karşı eylem" suçuyla tutuklandı. Bir hafta sonra iç kanama nedeniyle hayatını kaybetti. Annesinin isteği dışında ve annesi katılmaksızın 8 Kasım 2012'de defnedildi. Kamuoyunda yarattığı tepki üzerine cinayetle ilgili soruşturma açıldı, devlet bloggerın "kaza sonucu öldürüldüğünü" açıklamak zorunda kaldı. Soruşturma devam ediyor.
Hrant Dink – Türkiye
53 yaşındaydı. Türkçe – Ermenice yayın yapan Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink 19 Ocak 2007'de gazetenin hemen önünde uğradığı silahlı saldırı sonucu öldürüldü. Suikaste ilişkin dava sekiz yıl sürdü, "derin devlet" ilişkileri ve Ergenekon örgütüyle ilişkilendirilen cinayetin davası 12 Aralık 2012'de sonuçlandı. Suikaste ilişkili üç kişi ceza alırken cinayette sorumluluğu olan devlet yetkilileri ceza almadı. Yargıtay'ın 2013'ün Mayıs ayında kararı bozmasıyla dava süreci yeniden başladı.
Khadjimourad Kamalov – Dağıstan
46 yaşındaydı. 15 Aralık 2011'de başkent Makhachkala'da gece yarısından biraz önce uğradığı silahlı saldırı sonucu öldü. Cenazesine binlerce insan katıldı. Kamalov ülkedeki yolsuzluk, polis ve askeri yetkililerinin kötü muameleleri ve gözaltına kayıplar üzerine haber yapıyordu ve tehditler alıyordu.
Meslektaşları gazetecinin öldürüldüğü yerdeki güvenlik kamerası görüntülerini toplayarak incelenmesi üzerine polise verdi. Kamuoyunun ve Kamalov'un ailesinin ısrarlarına rağmen hükümet soruşturma açmak istemese de polis 2012'nin Aralık ayında iki şüpheliyi tutukladı. Soruşturma hala sürüyor, cinayeti planlayanlar hala serbest.
Didace Namujimbo – Demokratik Kongo Cumhuriyeti
34 yaşındaydı, Radio Okapi'de çalışıyordu. 21 Kasım 2008'de evinin önünde ensesine sıkılan tek kurşunla öldürüldü. Gazetenin parasına dokunulmadı, cep telefonu ve diz üstü bilgisayarı alındı. Tüm kanıtlar cinayetin bir infaz olduğuna işaret ediyordu. Cinayet davası askeri mahkemede görüldü. Kısa sürede 15 kişi 7 ay hapisten idama kadar cezalara çarptırıldıysa da suikastin planlayıcıları asla bulunamadı.
Norbert Zongo - Burkina Faso
49 yaşındaydı, Haftalık L'Indépendantta editördü. Zongo, devlet başkanı François Compaoré'ın kardeşinin şoförünün şüpheli ölümünü araştırıyordu. Bedeni 13 Aralık 1998'de Sapouy'da yanmış bir arabanın içinde bulundu. Cinayet ulusal ve uluslararası bir tepkiye yol açtı ancak 15 yıldır hala çözülmedi. Devlet yetkilileri Zongo'nun ailesini 15 yıl boyunca parayla susturmaya çalıştı. Cinayet soruşturması 2006'da kimse cezalandırılmadan sona erdirildi.
Guillermo Cano – Kolombiya
61 yaşındaydı, El Espectador gazetesi editörü ve köşe yazarıydı. Kolombiya hükümetinin uyuşturucu ticaretindeki ilişkilerini yazıyordu. 17 Aralık 1986'da uyuşturucu kartelleriyle ilişkili iki kiralık katil tarafından gazetenin çıkışında kurşunlanarak öldürüldü. Cinayetin failleri 27 yıldır cezalandırılmadı.
Aníbal Barrow – Honduras
58 yaşındaydı, Globak TV'de çalışıyordu. Honduras hükümeti 10 Temmuz 2013'te, ülkenin kuzeyinde bulunan kısmen yanmış bedenin 16 gündür kayıp olan Barros olduğunu açıkladı. Cinayetle doğrudan ilgili dört erkek tutuklanırken polis dört kişiyi daha aramaya devam ediyor.
Lasantha Wickrematunga – Sri Lanka
51 yaşındaydı, haftalık Sunday Leader gazertesinde editördü. 8 Ocak 2009'da motorsikletli bir saldırganın ateş açması sonucu öldü. Devlet başkanı Mahinda Rajapaksa 2008'de Wickrematunga'yı "terörist gazeteci" olarak nitelendirmişti. Cinayete ilişkin davada 50 duruşma görülmesine rağmen hiçbir ilrleme kaydedilmedi.
Cezasızlığın temel sebebi Wickrematunga'nın ailesini ve meslektaşlarını tehdit eden istihabarat örgütünün soruşturulmasını engelleyen hükümetti. Suikatsi ülkede ifade özgürlüğünün bir dönüm noktası oldu. Sri Lanka'da birçok gazeteci artan otoriteryen rejim sebebiyle otosansür uygulamak ya da ülkeyi terk etmek zorunda kalıyor.
Syed Saleem Shahzad – Pakistan
41 yaşındaydı, Asia Times internet gazetesi ve İtalya merkezli Adnkronos haber ajansı için çalışıyordu. Cansız bedeni 31 Mayıs 2011'ta İslamabad'ın 100 km kuzeyindeki kanalda bulundu. Shahzad iki gündür kayıptı.
Son makalesi 22 Mayıs'ta 11 askerin ölümüyle sonuçlanan Taliban saldırısı hakkındaydı. Birçok gazeteci ve sivil toplum örgütü Shahzad suikastiyle ilgili istihbarat servisini suçladı. 2011'in Haziran ayında başbakan suikasti altı haftada aydınlatmak üzere bir yargı komitesi oluşturdu ancak hem soruşturmacıların oto-sansürü, hem de istihbarat örgütünün dokunulmazlığı sebebiyle kimse sorgulanmadı, suçlanmadı ve cezalandırılmadı. (EA)