Cumartesi Anneleri/İnsanları, Galatasaray Meydanı’ndaki 606. oturmalarında, Silopi’de kaybedilen Osman Kayar’ın akıbetini sordu.
Gazetecilerin, siyasetçilerin, akademisyenlerin maruz kaldığı baskı ve tutuklamalara tepki gösteren Cumartesi İnsanları “Artık söze gerek yok” derken, bu haftaki eylemde konuşma yapılmadı; sadece basın açıklaması okundu.
Cumartesi Anneleri/İnsanları adına Sevim Gazioğlu’nun okuduğu basın açıklamasında, OHAL uygulamalarıyla yaratılan hukuksuzluk iklimine vurgu yapıldı.
Basın kuruluşlarının kapatılmasına, rektörlük seçimlerinin kaldırılmasına, bilim insanlarının ihraç edilmesine, halk iradesiyle seçilen belediye başkanları, parti başkanları ve milletvekillerinin tutuklanmasına tepki gösterildi; savunma ve adil yargılama hakkının ortadan kaldırıldığı belirtildi.
Adaletin tesisi için iktidarın insan haklarına, demokrasiye ve barışa yönelmesi gerektiği söylenirken, "Bize dayatılan olağanüstü hukuksuzluktan çıkış yolunun hak ve özgürlüklerimizi olağanüstü sahiplenmekten geçtiğini biliyor ve herkesi hak ve özgürlüklerini sahiplenmeye çağırıyoruz" denildi.
Osman Kayar 1993’te gözaltında kaybedildi
606. oturmada 1993 yılında, ailesi ile birlikte Silopi'nin Çiftlik köyünde gözaltına alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Osman Kayar'ın akıbeti soruldu.
Kayar'ın, Süleyman Demirel'in Cumhurbaşkanı olduğu, Tansu Çiller Başbakanlığındaki 50. Hükümet'in görevde olduğu, Mehmet Ağar'ın Emniyet Genel Müdürü, Ünal Erkan'ın OHAL Valisi olduğu dönemde gözaltında kaybedildiği ifade edildi.
Osman Kayar, 1993’te seçim kağıtlarında sorun olduğu söylenerek köy muhtarı ve köylülerle birlikte Ortaköy Karakolu’na çağrıldı. Osman Kayar'ın kardeşi Abdurrahman Kayar'ın da gelmesi gerektiği söylendi.
Ali isimli bir sstsubay, "Osman burada kalsın" diyerek muhtarı ve köylüleri Abdurrahman Kayar'ı almaları için geri gönderdi.
Astsubay, insanlar Abdurrahman Kayar ile birlikte karakola geri geldiklerinde, Osman Kayar’ı serbest bıraktıklarını ve bir araçla Silopi’ye gittiğini söyledi.
Osman Kayar'dan bir daha haber alınamadı. Can güvenliğinden endişe duyan aile, resmi bir başvuru yapamadı.
Ergenekon tanığı Tuncay Güney ve JİTEM’den Abdulkadir Aygan'ın, kaybedilen insanların Silopi'deki Botaş Askeri Tesislerinde gömüldüğü yönündeki iddiaları üzerine, 1 Aralık 2008'de Şırnak Barosu Silopi Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu ve adı geçen yerlerde kazı yapılmasını talep etti.
Silopi Başsavcılığındaki 2014/939 numaralı dosya halen soruşturma aşamasında. (ÇT)
* Fotoğraf: @jinhadayanisma