Alman Şansölyesi Olaf Scholz, pazartesi günü Mecliste (Bundestag) gerçekleştirilen güven oylamasını kaybetmesi sonrasında parlamentonun feshini istemek üzere Berlin'deki Başkanlık Sarayı'nda Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ile görüştü.
GÜVENOYLAMASI 16 ARALIK'TA
Almanya: Şansölye Olaf Scholz erken seçim düğmesine bastı
Güven oylamasına (Vertrauensfrage) toplam 394 milletvekili katıldı. Yalnızca 207 milletvekili şansölyeye güven oyu kullanırken 116 milletvekili çekimser kaldı. Böylece Scholz hükümeti, en az 367 olması gereken çoğunluk desteğini kaybederek düştü.
Scholz, Eylül 2021 seçimleri sonrasında kurulan "Trafik Lambası" koalisyonunun, Sosyal Demokratlar (SPD) ve Liberal Hür Demokratlar (FDP) arasında mali politika konusunda süre giden anlaşmazlığın çıkmaza girmesiyle 6 Kasım'da çökmesinin ardından güven oyunu gündeme getirmişti. FDP ittifaktan hemn ayrıldı. SPD ve Yeşiller halen bir azınlık hükümetini yürütüyor.
TRAFİK LAMBASI ARTIK ÇALIŞMIYOR
Almanya Şubat'ta erken seçimlere gidiyor
Steinmeier 27 Aralık'ta parlamentoyu feshedecek
Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier'in parlamentoyu feshetmek için önünde 21 gün var. Feshi izleyen 60 gün içinde de seçimlerin yapılması gerekiyor. Steinmeier'in Bundestag'ı 27 Aralık Cuma günü feshetmesi bekleniyor.
27 Aralık önce gelen partilerce genel olarak benimsenmiş olmakla birlikte her an değiştirilmesi de mümkün. Ancak Steinmeier önceki tartışmalar sırasında 23 Şubat Pazar gününün seçim için gerçekçi bir tarih olduğunu düşündüğünü söylemişti.
Görüşmelerde savaş ve savunma bütçesi tartışması
Scholz'un oylama öncesindeki konuşması sosyal demokratlar ve muhafazakarlar arasında sert tartışmalara yol açtı.
Scholz, hükümetinin son üç yılda büyük ilerleme kaydettiğini söyledi. Önceki muhafazakar CDU hükümetlerinin "acınacak duruma düşürdüğü Almanya Silahlı Kuvvetleri'ne yapılan harcamaların kendi hükümetlerince artırılmasının da bu kapsamda olduğunu söyledi.
Scholz, Ukrayna'da süren çatışmayı kast ederek "yüksek [askeri kapasiteye sahip] bir nükleer gücün sadece iki saatlik uçuş mesafesinde Avrupa'da savaş yürüttüğünü" hatırlattı.
Scholz ayrıca, devletin borçlanmasını GSYİH'nin binde 35'iyle sınırlayan "borç freni" adı verilen Anayasa hükmünün değiştirilmesini de istedi. FDP Başkanı ve "Trafik Lambası" hükümetinin Maliye Bakanı Christian Lindner bu öneriye kuvvetle karşı çıkıyordu.
Scholz, borç freninin değiştirilip değiştirilmemesinin "ülke yatırım yapacak mı ve nasıl yapacak" sorusunun yanıtını belirleyeceğini söyledi: "[Bunu] güçlü ve kararlı bir şekilde mi yoksa telaşlı ve umutsuz bir şekilde mi yapacağız?"
Scholz "Her şey -güvenliğimiz, gelecekteki refahımız, ekonomimizin rekabet gücü, iyi iş ve eğitim ve en önemlisi ülkedeki toplumsal uyum- bu soru[nun yanıtına] bağlı." dedi.
Muhafazakarlar Yeşilleri de hedef aldı
Ancak muhalefetteki Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) lideri Friedrich Merz, Scholz'u sertçe eleştirerek, ülkeyi "savaş sonrası dönemin en büyük ekonomik krizlerinden birinde" terk ettiğini söyledi.
"Şansın vardı ama kullanmadın [...] Bay Scholz, güveni hak etmiyorsun" diye suçladı. Saldırılarının bir bölümü de Yeşiller'in şansölye adayı olan Başbakan Yardımcısı ve Ekonomi Bakanı Robert Habeck'e yönelikti. Merz, Yeşiller ile koalisyon kurmayacaklarını ilan etti ve Habeck'i "Almanya'daki ekonomik krizin yüzü" olarak adlandırdı.
Anketler ne söylüyor?
Büyük olasılıkla 23 Şubat'ta, 28 Eylül'deki özgün seçim tarihinden altı ay kadar erken gerçekleşecek seçimlere yönelik kamuoyu yoklamalarında Muhafazakâr Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) ve Bavyeralı kardeş partisi Hristiyan Sosyal Birlik (CSU), yaklaşık yüzde 30-32 destekle halen başı çekiyor. İkincilik konumunda da yaklaşık yüzde 18-20 arasında seyreden protofaşist Almanya İçin Alternatif (AfD) var.
Scholz'un merkez sol Sosyal Demokratları (SPD), yaklaşık yüzde 15-17 arasında, Yeşiller ise yaklaşık yüzde 11-14 arasında oy alacak gibi görünüyor.
Sol Parti (Die Linke) yüzde 3, Sahra Wagenknecht İttifakı (SWB) yüzde 7 ve Hür Demokratlar (FDP) yüzde 5 ile son sıralarda. Almanya'da federal seçim barajı yüzde 5. (AEK)