"Türkiye'de 15 yaş üstü yetişkin kadın nüfusun yalnızca yüzde 9'u üniversite mezunu. Tüm engelleri aşıp üniversite mezunu olmayı başarmış kadınlar, üst düzey yönetim kadrolarında yer alabiliyor. Ancak kadınların ezici çoğunluğu, eğitim hizmetlerine erişimden de çalışma hayatına katılma şansından da yoksun."
Kadın Emeği ve İstihdamı Girişimi (KEİG) Platformu Üyesi, Doç. Dr. İpek İlkkaracan, "Türkiye'de şirketlerin tepe yönetimlerinde yer alan kadınların oranının Avrupa ülkelerini geride bıraktığı" haberlerini bu sözlerle değerlendiriyor.
Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu'nun (TİSK), Dünya Ekonomik Forumu'nun yayınladığı "İş Dünyasında Küresel Cinsiyet Eşitsizliği 2010 Raporu"ndan yola çıkarak yaptığı açıklamaya göre, "CEO pozisyonundaki kadın oranında dünya ortalaması yüzde 5'in biraz altında iken, Türkiye'de aynı oran yüzde 12".
Dicleli: Kadın liderliğine duyulan ihtiyaç artıyor
Eski Kadın Adayları Destekleme ve Eğitme Derneği (KA.DER) Başkanı ve Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) üyesi Ayşe Bilge Dicleli ise yine Dünya Ekonomik Forumu'nun yayımladığı "Küresel Cinsiyet Eşitsizliği" raporunda, Türkiye'nin 134 ülke arasında 126. sırada yer aldığını hatırlatıyor.
Dicleli de İlkkaracan gibi, Türkiye'de yetişkin kadın nüfusu arasında çok küçük bir azınlığın üniversite mezunu olabildiğini hatırlatıyor, "Türkiye'de her dört kadından biri okuma yazma bilmiyor. Eğitim hayatında katılma fırsatı bulabilen kadınlar, zaten ekonomik, kültürel ve duygusal engelleri aşmış sayılıyor" diyor:
"Kadınların cam tavanı aşabilmesinde iş dünyasındaki değişimler de etkili. Kadın liderliğine duyulan ihtiyaç artıyor. Kadınların mesleki tecrübe ve donanımlarının yanı sıra kriz yönetme, ekip çalışması ve sorun çözme becerileri değerlendiriliyor."
İlkkaracan: Türkiye'de kadınlar kadın işgücünden destek alıyor
Kadının İnsan Hakları Yeni Çözümler Derneği'nden İlkkaracan ise, "profesyonel mesleklerde kadın temsiliyeti açısından Türkiye'nin durumu kötü değil" derken bu durumu "göreli bir iyilik" olarak değerlendiriyor:
* Türkiye'de kadınların üst düzey yönetime gelmesi konusunda yasal engeller yok, kültürel yaklaşım da üniversite mezunu kadınların işgücüne katılımını engellemiyor.
* Kadın yönetici oranının Avrupa ülkelerini geride bırakmasında, Türkiye'de kadın emeğinin ucuz işgücü olarak değerlendirilmesi de etkili. Türkiye'de kadın yöneticilerin büyük çoğunluğu, çocuk bakımı ve ev işleri konusunda yedi gün, yirmi dört saatlik ücretli yardım alıyor. Avrupa ve Amerika'da ise yasalar böyle bir emek sömürüsüne izin vermiyor.
İlkkaracan ayrıca, yetişkin kadın nüfusunun yüzde 91'ini "lise ve altı eğitimlilerin" oluşturduğunu belirtiyor.
"Lise düzeyinde eğitim almış kadınlar arasında işgücüne katılım oranı yüzde 30'larda, ilköğretim ve altında eğitim görmüş kadınlar arasında bu oran yüzde 15'e düşüyor. Yani yetişkin kadınların ezici çoğunluğu, işgücüne girme şansı bile bulamıyor."(BB)