Gazete "gidecek", okur "gitmesin" diyor
Soruya yanıt bulmak için, Serpil Çevikcan'ın "Mehmetçik Irak'ta en az üç yıl kalacak" başlıklı haberine göz atalım... Habere göre, Türk askerinin Irak'a hangi koşullarda gideceği, nerede görev yapacağı ve ne kadar kalacağı belli oldu.
Çevikcan'ın kimliğini açıklamadığı "kaynaklar tarafından verilen bilgilere" dayanarak yaptığı habere göre, Türk askeri bir ay içinde Irak'a gitmeye hazır hale gelecek, yaklaşık 12 bin Türk askeri Bağdat-Tikrit çevresinde görev yapacak ve bölgede en az üç yıl geçirecek.
Habere göre, masrafların nasıl karşılanacağı ise Dışişleri Bakanı Gül'ün Amerika Birleşik Devletleri (ABD) gezisinde ele alınacak...
Vekiller: Haberimiz yok
Oysa, Türk askerinin Irak'a gönderilmesi ile tartışmalar sürerken, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) milletvekilleri "konudan haberdar olmadıklarını ancak ABD'nin talebine sıcak bakmadıklarını" açıklıyorlar.
AKP İstanbul Milletvekili Emin Şirin, "Hükümet, böyle bir tezkereyi Meclis'e getirmeyi bile düşünmemeli. Hükümet için çok sükutu hayal olur" diyor.
Aynı zamanda Meclis Dışişleri Komisyonu Başkanı da olan AKP'li Mehmet Dülger ise, gazetecilerin sorularını, "Bölgeye asker yollamak ABD askerini korumak anlamına gelir. Necef sınırında çok fazla Türk şehidi var. Daha fazla Türk şehidi vermeye tahammülümüz yok. ABD bir gün burayı terk edecek. Biz, bu insanlarla beraber oturacağız" diyerek yanıtlıyor.
Özgür Radyo'nun haberine göre, AKP Bursa milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır ve AKP İstanbul Milletvekili Göksal Küçükali de, Irak'a asker gönderilmesiyle ilgili tezkereye karşı çıkacaklarını açıkladılar. Yalçınbayır ve Küçükali, asker gönderilmesi konusunun ayrıntılarından haberdar olmadıklarını da vurguladılar.
Yalçınbayır, "Yeterince bilgimiz yok. Bir kere hem kamuoyu doğru bilgilendirilmedi, hem de milletvekilleri doğru bilgiye sahip olmadı" diye konuştu.
Tartışmalar sürüyor
Haber bültenlerinde, gazetelerde ve köşe yazılarında savaş karşıtlarının, köşe yazarlarının, hukukçu ve akademisyenlerin konuyla ilgili görüşleri yer alıyor.
Türk askerinin yurtdışına gönderilmesinin Meclis'in daha önceki ret kararına ve uluslar arası hukuk normlarına aykırı olup olmadığı, ABD'nin Irak'taki müdahalesinin meşruluğu, Türkiye halklarının ABD'ye "olumsuz" yaklaşımı tartışılıyor.
Hukukçular, akademisyenler, köşe yazarları ve savaş karşıtları; hükümete "ABD'nin değil, halkın talepleri doğrultusunda", meşruiyeti olan kararlar alması çağrısı yapmayı sürdürüyorlar.
Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu'na bağlı bir grubun, İzmir'de, Bakanlar Kurulu'nun Temmuz ayı başında çıkarttığı, Türkiye'nin üs, liman ve havaalanlarını ABD güçlerinin kullanımına açtığı "gizli kararname"nin iptali ve yürütmesinin durdurulması talebiyle Danıştay'a açtığı dava sürüyor.
Okur "gönderilmemeli", gazete "gidecek" diyor
Milliyet gazetesi de, İnternet sitesinde, okurlarına "Türk askerleri ABD isteğiyle Irak'a gönderilmeli mi?" diye sormayı sürdürüyor.
Anket sonuçlarına göre, okurlar, Türkiye'nin Irak'a asker göndermesini istemiyor. Sonuçlara göre, ankete katılanların yüzde 75'i, bu soruyu "Hayır gönderilmemeli" şeklinde yanıtlıyorlar.
Ntvmsnbc.com sitesinde yer alan bir habere göre ise, Uluslararası Kamuoyu Araştırma Kuruluşu Gallup International'ın 45 ülkede yaptığı, Türkiye ayağını ise "TNS PAIR"ın yürüttüğü "Savaş Sonrası Irak" konulu çalışma, Irak savaşının, Türk halkının ABD hakkındaki düşüncelerini olumsuz etkilediğini gösteriyor.
Araştırma sonuçlarına göre, Türkiye'de halkın çoğunluğu Irak operasyonunun meşru olmadığını düşünüyor, işgalin meşru olduğu yönünde görüş bildirenlerin oranı ise sadece yüzde 23. Sonuçlara göre, işgalin ardından dünyanın daha güvenli bir hal aldığını savunanların oranı ise yüzde 12.
Planların ana çerçevesi hazırlandı
Öte yandan, televizyonların Salı günkü haberleri Türk askerinin Irak'a hangi koşullarda ve ne şekilde gideceğine dair kararların aslında çoktan verildiğini gösteriyor. Özetle; Milliyet haberi gün boyunca yeniden yeniden üretiliyor.
Yeniden, Çevikcan'ın haberine dönersek; "ABD'li generaller John Abizaid ve James Jones'un Ankara ziyaretinde, Irak'taki uluslar arası istikrar gücünde Türk askerinin de yer alması talebiyle ilgili sürecin ayrıntıları belli olmaya başladı".
İşte bilgiler
Habere göre, konuyla ilgili kararlar ve ihtimaller şöyle:
* Barış gücü çalışmaları ABD'den bir süre önce gelen "sualname" çerçevesinde hızlandırıldı; hükümete sunulmak üzere seçenekli planlar oluşturuluyor. Planların ana çerçevesi de Genelkurmay Başkanı ile Dışişleri Bakanı'nın dünkü görüşmesinde ele alındı.
* Irak'ta Ankara Mamak'taki barış tugayı görevlendirilecek. İstikrar gücünün asayişle ilgili hizmetleri de göz önüne alınarak jandarmanın da katkısı tartışılıyor.
* Türk gücünün Bağdat ve Tikrit'i de içine alan orta Irak'ta görev yapması planlanıyor. Bu bölge Saddam Hüseyin'in doğum yeri olan Tikrit'i barındırması açısından stratejik öneme sahip. ABD'li askerler, Saddam yanlılarının çoğunlukta olduğu bölgeyi "belalı yer" olarak nitelendiriyor.
* Planlamalar çerçevesinde Türk gücü, orta Irak'ta görev yaparken, Kuzey Irak'taki Türk askerinin mevcudiyeti de devam edecek. Kaynaklar, böylece ABD'nin Kuzey'deki PKK - KADEK unsurlarının silahsızlandırılması ve bölgenin temizlenmesi açısından taahhüt altına alınmış olacağını kaydetti.
* Türk gücünün, geliştirilmiş zırhlı muharebe (GZM) araçlarıyla donatılmış mekanize birliklerden oluşması bekleniyor. Yüksek güvenlik ve teknik donanımlı bu araçlardan devriye görevinde de yararlanılıyor.
* Türk askeri gücünün Polonya komutasına bağlanmasına ilişkin ABD talebi kabul edilmeyecek. Ayrı bir karargâh kurulacak. Türk gücüne çok büyük olasılıkla Korgeneral seviyesinde bir isim komuta edecek. Bu isim doğrudan Merkez Kuvvetler Komutanı Abizaid'e bağlı olacak.
* Türk gücünün lojistik ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla Silopi'deki birim takviye edilecek. Buranın büyük bir lojistik merkezi haline dönüştürülmesi ve ABD askerleri için de ihtiyaç temin merkezi olmasının planlandığı belirtiliyor.
* Türk gücünün görev tanımı; Irak'ta istikrarın sağlanması, barışın korunması ve sivil yapılanmanın oluşturulması olacak. Kaynaklar Türk askerlerinin bir ay sonra gitmeye hazır olacağını ve en az üç yıl bölgede görev yapacağını vurguladı. Türk gücü, ABD ve İngiltere'den sonra Irak'ın bütünündeki üçüncü büyük askeri güç olacak.
* Türk askeri gücünün masraflarının nereden karşılanacağı konusunun ise Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün ABD ziyaretinde ele alınabileceği, mutabakat müzakerelerinde de kesinleşeceği kaydediliyor. Kaynaklar, BM ya da NATO şemsiyesinde oluşturulan barış ya da istikrar güçlerinde maliyetlerin bu kuruluşların özel fonlarından karşılandığına dikkat çektiler. Aksi durumlarda maliyetin "talepte bulunan ülke" tarafından karşılanmasının esas olduğu belirtildi. (BB/NK)