"Türkiye'den Avrupa Ülkelerine İşgücü Göçü'nün 50. Yılı" konferansında, Türkiye ile Almanya arasında 1961 yılında imzalanan işgücü anlaşmasının üzerinden 50 yıl geçmesine rağmen hala çözülememiş göç kaynaklı sorunlar konuşuldu.
Taksim Hill Otel'de dün (5 Şubat) gerçekleşen paneli Sosyal Demokrasi Vakfı (SODEV) düzenledi. Moderatörlüğünü SODEV eski başkanı Aydın Cıngı'nın yaptığı panele Almanya Türk Toplumu Onursal başkanı Prof. Dr. Hakkı Keskin, Türk Alman Eğitim ve Bilimsel Araştırmalar Vakfı (TAVAK) başkanı Prof. Dr. Faruk Şen ve SODEV onursal başkanı Ercan Karakaş katıldı.
Keskin: Türkler uyumsuzsa, sorumlusu Alman politikacılardır
Almanya artık geriye dönüşü olmaz bir biçimde bir göç ülkesi olduğunu belirten Prof. Dr. Hakkı Keskin, Almanya'da uyum ve göç politikasına dair ciddi çalışmalar yapıldığını, ancak sağ politikacıların göçmenlerin üzerinden oy kazanmaya çalıştığını ve bu durumun göçmenlere yönelik olumlu politikalar üretilmesini engellediğini söyledi. Keskin şöyle devam etti:
Almanya'da üniversitelerde, sporda, sanatta, iş hayatında çok başarılı Türkler var. Almanya'nın onlara 'Almanya sizin vatanınız. Burada eşit haklarla yaşayacaksınız, bu yüzden size vatandaşlık kapısını açıyorum' demesi lazım. Almanya'da yaşayan Türklerin sadece 3 de 1'i Alman vatandaşı, üçte 2'si ise yabancı konumunda. Hem yabancısın diyeceksin hem de neden entegre olamadın diye soracaksın. Almanya'da yeterli uyum sağlanamamışsa bunun sorumlusu orada yaşayan Türkler değil, bazı Alman politikacılardır."
Şen: Okumuş göçmenler Türkiye'ye geri dönüyor
Şen de, 73 milyonluk Türkiye'nin 6.5 milyonu yurtdışında yaşadığını, bunun yüzde 8 gibi yüksek bir oran olduğunu söyledi. Sadece Almanya'da 3 milyon Türk kökenli insan yaşadığını, 5 milyon 2 yüz bin Türk kökenli insanın ise Avrupa Birliği sınırlarında yaşadığını belirten Şen, "Biz göçmenler vasıtasıyla çoktan AB'nin 28. üyesi olmuş konumdayız." dedi.
Şen, Türkler'in göç ettikleri ülkelere ekonomik ve sosyal anlamda iyi uyum sağladığının söylenebileceğini, ancak sorunlar da olduğunu söyledi.
"Türkler Müslüman kimliklerine rağmen gittikleri hiçbir ülkede ters düşmediler. Gider gitmez gittikleri ülkede sendikalara üye oldular, endüstri toplumuna uyum sağladılar. 144 bin Türk kökenli işveren AB sınırları içinde yaşıyor. Bunların ciroları 166 milyar Euro. Bu oradaki ekonomiye önemli katkı sağlıyor. Ancak Almanya'daki 1966'dan bu yana her yedi yılda bir kriz yaşandı ve bunların faturası hep göçmenlere çıktı. 18-29 yaş arasında okumuş ciddi bir kesim Türkiye'ye geri dönüyor. Almanların dönmesini istemedikleri geri dönüyor, geri dönmesini istedikleri kalıyor."
Karakaş: Almanya, göçmenlerini siyasete katamadı
Karakaş, ikinci dünya savaşından sonra Almanya'da iş gücü açığının ortaya çıkmasıyla Türkiye gibi ülkelere iş gücü için başvurulduğunu, Türkiye'den ilk gidenlerin 6700 kişi olduğunu belirtti ve "'Biz işgücü istedik, insanlar geldi.' dediler. Parlamentodaki Türk asıllı göçmenlerin temsil oranı yüzde 2.7. Demek ki Alman siyaseti, göçmenlerin siyasete katılımı anlamında başarısız olmuş." diye konuştu. (EG/EÖ)