Uçan Süpürge Kadın iletişim ve Araştırma Derneği'nin Çocuk Gelinler projesi kapsamında Ankara'daki okullarda öğrencilere toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimleri verilmeye başlanacak. Derneğin, 2006 yılında "Erken Evlilikler" adıyla başlattığı ve 2008 yılından itibaren de "Çocuk Gelinler" adı altında sürdürdüğü projeyi, Kültür ve Turizm Bakanlığı destekliyor. Proje, ayrıca Milli Eğitim Bakanlığı işbirliği ile yürütülecek.
Bir genç kızın küçük yaşta evlendikten sonra yaşayabileceği sıkıntıları anlatan "Beni Geri Çağır Hayat" filminin öğrencilerin toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda eğitilmesi kapsamında gösterimine ilk olarak bu pazartesi (19 Ekim) Ankara'da iki okulda başlandı. Projeyi bianet'e değerlendiren Uçan Süpürge'nin Kurucusu ve Genel Koordinatörü Halime Güner'e göre dernek bu proje ile; okullardaki gençlerin çocuk evlilikleri ile ilgili görüşlerinde "algı ölçmesi" yapıyor. Bugüne kadar dört okulda tamamlanan proje kapsamında, Ankara'da 24 okulda "Beni Geri Çağır Hayat" filminin gösterilmesi planlanıyor. Güner, film gösterimleri ve eğitimler için ağırlıklı olarak Kız Meslek Liseleri'ni tercih ederek kadınlar arasındaki dayanışmayı bilincini yaygınlaştırmaya çalıştıklarını belirtti. Ayrıca film gösterimlerinin başka illerde de gerçekleştirilemesi planlanıyor.
Antalya Altın Portakal film festivali kapsamında da gösterilen filmi Güner, "Çocukluğunu yaşayamamış bir annenin, çocuğuna bakıyor olmasının bir fotoğrafı" şeklinde tanımlıyor.
Filmin ilkokul sekizinci sınıf öğrencilerine izletilmesiyle genç kızlara okullarını bitirdikten sonraki tek seçeneklerinin evlenmek olmadığını göstermek amaçlanıyor. Güner toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimleriyle gençlere "bedenlerinin onlara ait olduğunu, evliliğin büyük bir sorumluluk olduğunu ve kadınların erken yaşta evlendirildiklerinde büyük bedeller ödemek zorunda kaldıklarını" anlatmayı amaçladıklarının altını çizdi. Ayrıca bu eğitimlerle "okul biter evlenilir anlayışı" da değiştirilmek isteniyor.
Şu ana kadar gerçekleştirilmiş olan film gösterimlerinden sonra bazı öğrenciler, toplumsal cinsiyet eşitliği ve çocuk evlilikleri konusunda bilinçlenmeyi artırmak amacıyla kulüpler oluşturmak istediklerini belirtmişler. Güner'e göre bu proje ile "kadınların toplumsal cinsiyet rollerine itirazlarının" başladığı bir alan yaratılıyor.
Güner, gençlerin farklı sosyal ortamlara girerek "farklı cinsiyetten kişilerle tanışmaları" gerektiğinden de bahsetti. Gençlerin, aile baskısı dolayısıyla "kadın-erkek ilişkileri konusunda deneyim" yaşayamadıklarından evlenmek istediklerine değinen Güner, ailelerin çocuklarına "özgürleşme alanı" bırakmaları gerektiğini düşünüyor.
Güner, zorla evlendirilen gençlerin de ALO 183 telefon hattına ihbarda bulunabileceklerini, "bununla ilgili olarak tüm örgütlere ve meclisteki Fırsat Eşitliği Komisyonu'na müracaat edebileceklerini" de belirtti.
Halime Güner konuştukları çocuk yaşta evlendirilen kadınların "eğitimimizi tamamlayamadığımız için haklarımızı öğrenemedik" dediklerini belirtti: "Çocuk yaştaki evliliklerin kadının sağlığı üzerinde geri dönülmez izler bıraktığını, çocuk yaşta doğum yapan kadınlar için bebek ölümü riskinin beş kat daha fazla olduğunu" ve bu evliliklerde "kadına yönelik şiddetin daha yaygın" olduğunu tespit ettiklerini belirtti.
Uçan Süpürge derneği üyeleri, proje kapsamında gittikleri 54 ilin neredeyse tamamında bazı ailelerden "Biz kızlarımızın evlenmesini istemiyoruz ama onlar evleniyor" gibi şikayetler almaları üzerine gençleri erken yaşta evlenme konusunda bilgilendirmeye karar vermiş. Güner, erken yaşta evlenmek isteyen çocukların sayısının artmasını Türkiye'de muhafazakarlığın artmasına bağlıyor. (IK/HK)