Okuldan Haber Odası'nın üçüncü gününde öğleden sonraki program hak örgütleriyle buluşmaya ayrılmıştı.
Sosyal Politikalar Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Derneği (SPoD)'dan Erdal Demirdağ Türkiye'de LGBT hareketinin doğuşu ve örgütlenmesi hakkında OHO katılımcılarına bilgi verdi. Dün (11 Temmuz) yapılan toplantıda yaklaşık bir yıldır faaliyet yürüten SPoD'un çalışma alanlarından da bahseden Demirdağ, SPoD'un amacının LGBT görünürlüğünü arttırmak ve meclisteki LGBT temsilini sağlamak şeklinde tanımladı.
SPoD'un adalete erişim için hukuksal mevzuları ele aldığını, ayrımcılık, nefret cinayetleri, iş yerinde ayrımcılık gibi birçok alanda çalışma yürüttüğünü dile getiren Demirdağ, sosyal haklar konusunda da faaliyetlerin sürdüğünü belirtti.
"Kimlik mücadelesi tek başına yeterli bir mücadele değil, bunun sosyal haklardan bağımsız bir şey olmadığını düşünerek bu konuda çalışmaya başladık. Şimdi alan araştırması için anket oluşturuyoruz."
Demirdağ: Gazeteciler cinsiyetçi dili aşmalı
Akademiyle birlikte de çalışmak istediklerini dile getiren Demirdağ konuşmasında şu başlıklara değindi:
* LGBT hareketinin akademiyle bir süredir gerilimli bir ilişkisi vardı biz bunu aşarak akademiyle birlikte çalışmak istiyoruz. Akademisyen ağı oluşturmaya çalışıyoruz.
* Anayasa sürecine müdahil olmaya çalışıyoruz. Teklifimiz anayasaya cinsiyet kimliği ve cinsel yönelim eklenmesi.
* Bizim için önemli olan mümkün olduğunca bize yakın sosyal hareketlerle bir ağ oluşturmak, yerel yönetimler ya da genel seçimler olsun biz sözümüzü söyleyebileceğimiz bağımsız bir ağ kurmak ve oradan bir baskı yaratarak katılımı sağlamak istiyoruz.
* Türkiye'nin yüzde 11'i LGBT bireyleri destekliyor. Yüzde 40 LGBT olmanın hastalık olduğunu düşünüyor yüzde 40 da en ağır şekilde cezalandırılmalı diyor. Bizim hedef kitlemiz hastalık olduğunu düşünenler. Bu çünkü eğitimle gelen bir şey. Cezalandırılmalı diyenler ise geleneklerinden ve korkularından bunu söylüyor.
* Kendisine ayrımcılık yapılan her LGBT birey, bunun medyada yer almasını istemeyebiliyor. Ailesine ve yakınlarına yöneliminden bahsetmemiş olabiliyor.
* Sanat içerisinde özellikle sinemada LGBT hareketinin görünür olmasının nedeni hareketin sokakta görünür olması. Birbirini tetikleyici bir şey. Bizim sinemamızda LGBT ana karakter hala yok.
* Gazeteciler haberlerinde toplumsal cinsiyet meselesini de iyice irdelemeleri gerekiyor.
Kentler Disneyleşiyor
Cihan Uzunçarşılı Baysal, OHO katılımcılarına kentlerden ve kent hareketlerinden bahsederek Birleşmiş Milletlerin insanları zorla yerlerinden etmeyi insan hakkı olarak gördüğü raporlarını OHO öğrencileriyle paylaştı.
Kent hakkının kenti insanların kendi arzuları istekleri doğrultusunda yeniden üretme geliştirme hakkı olarak tanımlayan Uzunçarşılı Baysal, bu hakkın bireyselden çok ortak bir hak olduğunu ve mücadele gerektirdiğini ifade etti ve şunları ekledi:
* İstanbul'u küresel kent yapma uğruna en az 5 milyon kent yoksulu sokakta kalacak.
* Kamusal alanlara ve yeşil alanlara erişim git gide eşitsizleşiyor. Yoksullar yüksek risk altındaki alanlara sürüyor. Kentler toplumsal işlevlerini yitiriyor.
* Kent aslında çoğulculuktur, kentte öteki ile rastlaşma mekanlarınız olur. Demokrasiyi kentte inşa edersiniz. Rastlaşma mekanlarını yok ederseniz demokrasi ne olacak?
* Agoralar AVM'ye dönüşürken vatandaş tüketici oluyor. Kamusal alanlar özel alan haline geldiği için girerken izin almak gereken yerlere dönüşüyor.
* Kentin kendisi gibi kentsel yaşamın niteliği de metalaşıyor. Yeni bir yoksulluk olgusunun eşitsizliğin süregeldiği bir hale dönüşüyor. Kentin kullanım değeri gözden çıkıyor.
* Kentler Disneyleştirip kendi aralarında rekabete başlıyor. Disney'in parkları bilinçli olarak sosyal ilişkileri ve teması engellemek üzere tasarlanmıştır. Kentler de bugün bu durumda. (MAF)