Başak Kültür ve Sanat Vakfı bir süredir çocukların birbirlerine seslerini duyurmalarını sağlayan toplantılar yapıyor.
Dokuz haftadır süren toplantılarda bugüne kadar toplumsal cinsiyet, çocuk ve suç, ulus ve milliyetçilik ele alındı.
Katılımcı öğrencilerin kelimeleriyle ifade edersek toplantıların işlevi daha net belirginleşiyor.
"Bazen konuşamadım ama yine de herkes konuşabilir ve birbirini dinliyor. Buraya iyi ki gelmişim. Çünkü okulda sadece öğretmen konuşuyor" diyor Devrim.
Fırat ise bu toplantılara katılış amacını şöyle açıklıyor: "Kendimi ifade edemiyordum. Bir konu hakkında görüş bildirmeyi, görüşüm yanlışsa diğer düşünceleri dikkate alarak doğru düşünceyi bulmayı öğrendim."
"Erkeklerin önyargısını yıktım"
Elif toplumsal cinsiyet üzerine yapılan toplantıların kendi üzerindeki etkisini anlatırken çok net konuşuyor: "Sınıfta çıtım çıkmazken, toplumsal cinsiyeti tartıştıktan sonra erkeklere karşı futbol oynadım. Kızlar da oynayabilir diye kanıtladım. İlk başta onlar karşı çıkarken, sonra kabul ettiler ve saygı duydular. Onların önyargıları vardı onları yıktım."
Fırat ise bir farkındalık sürecinden söz ediyor: "Toplumsal cinsiyet konusundan sonra biz farkına varmadan ayrımcılık yaptığımızı fark ettim."
Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin madde madde okunduğu, Türkiye'nin çekince koyduğu maddeler üzerinde tartışıldığı çocuk ve suç konulu toplantılardan hareket eden Hasret'in sözleri etkileyici:
"18 yaşın altında bir çocuk olarak buraya gelmeden önce çocuk haklarını bilmiyordum. Benim bildiğim benim hakkım okula gitmek, ailemin istediğini yapmak. Annemin dediği gibi giyinmek, ailemin belirlediği bir kalıpta yetişmekti. Benim bildiğim buydu. Buraya gelince kendi haklarımı, kendime ait bir özgürlüğümün olduğunu öğrendim. Buraya geldikten sonra ailemin istediği gibi yetişmenin sıkıntılarını görüyorum ve mücadele etmeye çalışıyorum."
"Milliyetçilik anlatıldığı gibi değilmiş"
Toplumda bir sürü sorun, insanların kafalarında da soru işaretleri var, diyen Ronahi mutlu görünüyor. "Hepimiz doğru kararlar verebilmek için çözüm bulmaya ihtiyaç duyarız. Ben de sadece kendi fikirlerimle değil başka insanların fikirlerini de dikkate alarak çözüm yolu bulmaya uğraştım."
Toplantıların başlaması Başak Kültür ve Sanat Vakfı'na yıllardır gelen, artık vakfın bir parçası haline gelen çocuk ve gençlerin önerisine dayanıyor. Vakfın bünyesindeki sanatsal faaliyetlere katılan çocuk ve gençlerin birbirleriyle daha fazla iletişim içinde olacakları, düşüncelerini paylaşıp güncel konuları konuşulabilecekleri bir platform ihtiyacını dile getirmeleri sonunda bu taleplerin gerçekleşebileceği bir zemin olarak bu toplantılar doğuyor.
Fatoş toplantıların devamını diliyor. "Söyleşiler bana çok şey kattı. Toplumsal cinsiyetin ne kadar önemli olduğunu anladım. Ezilmeye karşı çıkabilirim bunu öğrendim. Çocuk haklarını öğrendim. Milliyetçilik kavramını konuşurken, okulda öğrendiğimiz gibi olmadığını gördüm. Sokak dilinde ne anlama geldiğini öğrendim. Çok şey kattı umarım böyle devam eder." (YY)