Bu alanda yapılan araştırmalar akran istismarının tanımı, boyutu, ülkelere, okula ve eğitim sistemine göre farklı görünümleri, akranlarını istismar eden ve akranları tarafından istismar edilen öğrencilerin özelliklen, bu davranışın kız ve erkek öğrenciler arasında farklı görülme şekilleri gibi birçok alanda çok değerli bulgulara ulaşmıştır. Ne yazık ki bu sorun ülkemizde henüz net olarak tanımlanabilmiş değildir.
Okul çağındaki çocuklar ve gençler arasında yaşanan akran istismarı yeni bir sorun değildir. Dünyanın her ülkesinde bu sorunla karşılaşılmaktadır. Uzun yıllardır gelişmiş ülkelerin eğitim sistemi içinde akran istismarıyla mücadeleye yer verilmektedir.
Dan Ohveus tarafından 1970 yılında gerçekleştirilmiş olan geniş ölçekli bir araştırma projesi günümüzdeki akran istismarı sorunlarını araştıran ilk bilimsel çalışma olarak kabul edilmektedir. 1980'lerin sonu ve 1990'larm başında çocuklar ve ergenler arasındaki akran istismarı Japonya, İngiltere, Hollanda, Kanada, ABD ve Avustralya gibi ülkeler başta olmak üzere birçok ülkedeki araştırmacıların ve eğitimcilerin ilgisini çekmeye başlamıştır. Günümüzde akran istismarı "Bir bireyin/grubun bir başka bireye yönelik olarak uyguladığı, tekrarlayıcılığı ve sürekliliği olan, gücün sistematik olarak kötüye kullanılmasını içeren, zarar verici ve incitici saldırgan davranışı" olarak tanımlanmaktadır.
Akran istismarının türleri ve sıklığı
Akran istismarı farklı tür davranışlarla karşımıza çıkabilmektedir. Akran istismarını tanımlarken sözü geçen davranışın doğrudan ya da dolaylı, fiziksel ya da sözel olması istismarın türünü belirler. Doğrudan akran istismarı davranışında istismarcıyla mağdur karşı karşıyadır.
Akran istismarının en sık görülen şekli "ad takma" dır. Ad takmanın nedeni bireysel özellikler olabileceği gibi öğrencinin etnik kökeni, uyruğu, ırkı, cinsel yönelimi, bazı kısıtlılıkları ya da özürleri de olabilir. Dolaylı akran istismarındaysa mağdur hakkında söylentiler yayma, gruptan dışlama, oyuna almama, aşağılayıcı mektup, mesaj gönderme vb davranışlar görülür.
Akran istismarının fiziksel ya da sözel olması istismar davranışının içeriğini belirler. Bu anlamda "ad takma" sözel içerikli doğrudan akran istismarı olarak da tanımlanabilir. Sözel içerikli diğer akran istismarı davranışları içinde laf atma, aşağılama, söylenti yayma, saldırgan ifadeler kullanma, tehdit etme gibi davranışlar sayılabilir. Tekmeleme, vurma, istemediği davranışları yapmaya zorlama, sıkıştırma, zorla cep harçlığını ya da eşyalarını almaysa fiziksel akran istismarı davranışlarından bazılarıdır.
Günümüzde teknolojinin gelişmesi ve günlük yaşamın önemli bir parçası haline gelmesi sonucunda öğrenciler, internet ve mobil iletişini araçlarını sıklıkla kullanmaktadırlar. Bu durum yeni bir akran istismarı şeklinin ortaya çıkmasına neden olmuştur, internet siteleri, e-posta ve cep telefonu mesajları yoluyla yapılan akran istismarı giderek yaygınlaşmaktadır.
Tüm dünyadaki araştırmacılar, genel oran olarak her yedi öğrenciden birinin akran istismarına uğradığını kabul etmektedir. Akran istismarının nedenleri; bireysel nedenler, ailesel nedenler, okula ait nedenler olmak üzere üç ana başlık altında incelenmektedir.
Akran istismarının bireysel nedenleri
Akran İstismarı Davranışı Gösteren Öğrenciler:
Bu grup öğrencileri diğerlerinden ayıran en belirgin özelliklen, akranlarına karşı saldırgan tutum içinde olmalarıdır. Sıklıkla yetişkinlere (öğretmenler ve aile gibi) karşı da saldırgandırlar. Diğerleri üzerinde güçlü ve baskın olma gereksinimleri ön plandadır. Akran istismarı davranışı gösteren öğrenciler mağdurlarıyla çok az empati kurarlar. Sıklıkla, göreceli olarak, kendilerine dair olumlu bakış açıları vardır. Genel olarak saldırgan ve zorlayıcı davranış biçimlerine sahip olan kişilerin aslında dış görünüşlerinin altında güvensiz ve zayıf olduklarına inanılır. Yapılan araştırmalarda tam tersi yönde sonuçlar alınmıştır. Genelde bu öğrencilerin kaygı düzeyi düşük ve özgüvenleri de normal düzeydedir.
Akran İstismarı Davranışı Gösteren Öğrencilerin Ortak Özellikleri:
Genellikle benlik saygısı normal ya da normalin üstüdür. Saldırganlığın ve çatışmanın yoğun olduğu ailelerden gelmektedir. Yetişkin yaşlarında yarısından çoğu suça .eğilim gösterir. Empati kurma yeteneğinden yoksundur. Duygusal izolasyonu vardır. Ailede rol modeli olarak görebileceği yetişkinler arasında istismar yaygındır. Sosyal becerilerde ve ilişki kurma biçiminde yetersizlik vardır. Saldırgan ve dürtüsel karakter özelliklerine sahiptir, özellikle erkeklerde fiziksel üstünlük de eşlik eder.
Akran İstismarına Uğrayan Öğrenciler:
Akran istismarına uğrayan öğrenciler genelde diğer öğrencilere göre daha sıkıntılı, duyarlı, sessiz ve güvensizdirler. Özellikle küçük sınıflardakiler, bir başka öğrenci tarafından saldırıya uğradıklarında genellikle ağlayarak ve geri çekilerek tepki verirler. Mutsuz ve içine kapanıktırlar. Düşük benlik saygısı, yani kendilerine ve bulundukları durumlara dair olumsuz algıları vardır. Sıklıkla kendilerinin başarısızlıklarını görür, kendilerini güçsüz, istenmeyen ve itici hissederler. Bu öğrenciler okulda yalnız ve dışlanmışlardır. Genellikle sınıflarında bir tane bile iyi arkadaşları yoktur. Davranışlarında saldırgan ya da aşağılayıcı değildirler. Eğer öğrenci erkekse, büyük bir olasılıkla akranlarından fiziksel olarak daha zayıf, genelde pasif ve kolayca boyun eğicidir. Böylece davranış ve tutumlarıyla diğerlerine onların güvensiz olduğu, kendilerine saldır ildiği zaman karşılık veremeyeceği, kendini koruyamayacağı duygusunu verirler.
Akran İstismarına Uğrayan Öğrencilerin Ortak Özellikleri:
Güvensiz ve kendini koruyamayan, pasif ve boyun eğicidir. Utangaç ve içine kapanıktır. Yakın arkadaşı yoktur. Genellikle aşırı koruyucu ailelerinin çocuğudur. Farklı ırk ya da etnik grup üyesi olabilir. Kekeme gibi farklı özelliklere sahip olabilir. Özel öğrenme gereksinimi ya da özrü olabilir. Son model cep telefonu gibi pahalı eşyalara sahip olabilir.
Akran İstismarına Uğrayan Kışkırtıcı Öğrenciler:
Akran istismarına uğrayan küçük bir grup öğrenci, hem kaygılı hem de saldırgan tepki biçimlerine sahip olan kışkırtıcı mağdur özelliklerini gösterir. Bu öğrenciler sık ve yoğun bir şekilde sorun çıkarırlar ve çevresindekilerin, genellikle de bütün sınıftakilerin, gerilimini artıracak şekilde davranırlar. Bunun sonucunda sınıf içerisinde bu öğrenciye yönelik olumsuz bir tepki gelişir. Bu öğrencilerin bazıları "hiperaktif" özellikler gösterebilir.
Okuldaki akran istismarı sorununun dinamikleri kışkırtıcı öğrencilerin varlığı durumunda, pasif mağdurların uğradığı akran istismar olaylarından farklılık gösterir. Bu öğrenciler genellikle diğerlerim karşılık vermeye kışkırtan şekilde saldırgan davranışlar sergileyebilirler. Öğrenciler işlevselliği bozuk ailelerden gelmiş ve davranışlarını değiştirmek için özel bir yardıma gereksinim duyan öğrenciler olabilir.
Akran İstismarına Uğrayan Kışkırtıcı Öğrencilerin Ortak Özellikleri:
Akran istismarına uğradığında uygun olmayan şekilde karşılık verir. Aşırı hareketli, huzursuz, dikkatsiz, sıkıntı yaratıcı özelikleri vardır. Öğretmen dahil diğer erişkinler tarafından da sevilmez. Kendinden güçsüz öğrencileri istismar etme eğilimindedir.
Akran istismarının ailesel nedenleri
Şiddet davranışı öğrenilen bir davranıştır. Çocuk ve ergen, anne babasını model alma ya da onlarla özdeşim kurma eğilimindedir. Sorun çözümünde fiziksel ceza, sözel/fiziksel saldırı ya da ad takma gibi yolların kullanıldığı ev ortamında yetişen çocuk ve ergen, ailelerinin bu yönüyle özdeşim kurabilir ve onları model alabilir. Akranlarıyla olan ilişkilerini de bu model çerçevesinde yapılandırır. Kendi sorunlarının çözümünde de bu tür yöntemler kullanma eğilimindedir.
Bazı ailelerde fiziksel güç kullanılmaz; ancak evde çok katı disiplin kuralları ve cezalar vardır. Böyle bir ortamda büyüyen çocuk öfkeli ve saldırgan olabilir. Bazı ailelerdeyse saldırganlığa karşı sonsuz hoşgörü vardır ve çocuğun davranışları için yeterli sınırlar çizilmemiştir. Kendilerini çaresiz ve kontrolsüz hissettikleri olaylar karşısında bu tür çocuklar, kontrol duygusunu yaşayabilmek için diğer çocukları istismar edebilirler.
Akran istismarının okula ilişkin nedenleri
Okulun sosyal yapısı, öğrenci davranışlarım denetleme ve izlemeye yönelik çalışmaları akran istismarı sorunlarının sıklığı ve çeşitliliği açısından önemli bir rol oynar. Müdür, müdür yardımcıları ve öğretmenler akran istismarına neden olabilecek (bireysel ve ailesel) etkenler üzerinde kontrol sahibi olmamalarına
karşın, akran istismarını azaltmak için denetimi artırmaları, gerekli önlemleri almaları ve okul ortamını olumlu yönde değiştirmeleri mümkündür.
Akran istismarının yol açtığı sorunlar
Okullarda akran istismarının sonuçları üzerine yapılan araştırmaların sonuçları akranları tarafından istismar edilen öğrencilerin diğerleriyle karşılaştırıldığında çarpıcı bir şekilde daha çok ruhsal rahatsızlıklara ve sosyal uyum sorunlarına sahip olduklarını ve yüksek düzeyde psikolojik stres ve fiziksel hastalık belirtileri gösterdiklerini ortaya koymuştur.
Akran istismarı davranışı gösteren öğrencilerin birçoğu bu davranışlarını yetişkinliğe taşırlar. Bu davranışlar ileride suç davranışlarına dönüşebilir. Bu nedenlerden dolayı, okullarda akran istismarını durdurma konusunda ciddi önlemler alınması gerekmektedir.
Akran istismarının yol açtığı ruhsal sorunlar; varolan sorunların alevlenmesi (kekemelik), uyku sorunları, gece işemeleri, depresyon, somatik yakınmalar, okul fobisi, intihar düşünceleri ve girişimi olarak sıralanabilir.
Bu tür istismarın yol açtığı akademik sorunlar ise; ders başarısında düşme, dikkat eksikliği, ders içi uyumsuzluk ve okul reddidir.
Akran istismarının yol açtığı sosyal sorunlar da; düşük benlik saygısı, azalmış kendine güven, olumsuz kendilik algısı, arkadaşları tarafından ihmal edildiği duygusu, güvensizlik ve içine kapanıklık ve utangaçlık olarak belirtilebilir.(TG/EÜ)