* Okuldan Haber Odasına (OHO) 2009 programının foto-galerisine ulaşmak için tıklayın.
IPS İletişim Vakfı'nın SİDA desteğiyle yürüttüğü Okuldan Haber Odasına (OHO) programının ikinci günü, otuz yeni mezun gazetecinin katılımıyla Türkiye Gazeteciler Sendikası'nda (TGS) başladı.
"İşveren karşısında ancak örgütlüyken güçlüsünüz"
Katılımcıları karşılayan TGS İstanbul Şube Başkanı Rüya Özkalkan, güvencesiz çalışma koşullarında, çalışanın ancak örgütlüyken işveren karşısında güçlü olduğunu, Sabah-atv grevi ve birkaç yıl önce Radikal gazetesinden çıkarılan 40 gazeteciyi örnek göstererek anlattı:
"Sendikalı ve toplu iş sözleşmeli çalışanlar üzerinde her zaman işten atılma tehdidi var. Sabah-atv grevinde işten çıkarılma korkusuyla sendikadan istifa eden bir kısım gazeteci, hemen sonra işten çıkartıldı. Ve haklarını da arayamadılar. Radikal gazetesinden çıkarılan 40 gazeteciden sendikalı olan sekizi ise, işe iade davası açtı ve ciddi tazminatlar aldılar, hem de çalışma hayatlarına devam ediyorlar."
Sendikadan ayrılırken OHO katılımcıları, elini sıktıkları Özkalkan'a "işe girer girmez buradayız" sözü verdiler.
"Yönelebileceğimiz kaynaklar: Bağımsız habercilik ve hak örgütleri"
Bilgi Üniversitesi Santralistanbul'da devam eden günün ikinci konuşmacısı Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Genel Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı oldu.
Fincancı katılımcıları İnsan Hakları Ortak Platformu çerçevesinde verdikleri mücadele konusunda bilgilendirdi ve Hürriyet gazetesinde son bir yılda insan hakları örgütleriyle ilgili toplam 6 haberden ikisinin de manipülatif içerikte olduğu tespitini paylaştı:
"Erzurum ve Van'da yapılan 42 günlük açlık grevi yaygın medyada yer bulmadı, cezaevlerindeki kötü muamele ve işkenceyle yada Kürtçe yasağıyla ilgili haberler de öyle. Yaygın medyanın çelişkileri karşısında, güvenini kaybeden okur olarak yönelebileceğimiz bağımsız iletişim araçları ve hak örgütleri, dolayısıyla hak odaklı habercilik."
"Mağdurun ve yaygın medyanın diline mesafeli olmak"
Fincancı'nın ardından Radikal gazetesi muhabiri İsmail Saymaz, konuşmasına, hak haberciliğinin pratiğe geçişinde politik duruş kadar haberle ve haber ilişkisi kurulan kişilerle iletişimin etkili olduğunu söyleyerek başladı ve haberin doğruluğunu kanıtlarla ispatlamanın, yaygın medyanın 'yaygınlaştırdığı' ideolojik dile karşı uyanık olmanın önemine değindi:
"Gazeteci için mağdurun diline bürünmek; ajitatif, ağlak bir dil kullanmak da yaygın medyanın dilini benimsemek de mayınlı bölge. 'İzinsiz gösteri', 'olaysız dağıldılar', 'şahıs', son dönemde 'Ergenekoncu', 'darbeci' bunlardan bazıları. İki şekilde de haberin inandırıcılığı tartışmalı hale geliyor."
Oturum sonrasında yemek arası veren OHO katılımcıları, öğleden sonra tartışmalara devam ettiler. (CU/EZÖ)