Okuldan Haber Odasına (OHO) eğitim programına katılan genç gazeteci adayları Sabah gazetesi, ATV ve Habertürk TV’yi ziyaret ettiler.
Sabah gazetesinin Beşiktaş Balmumcu’da bulunan genel merkezine giden gazeteci adayları ve eğitmenler kurumun halkla ilişkiler sorumlularından Ali Yalçınkaya ve Sabah gazetesi reklam departmanı grafik bölümü yönetmeni Bülent Aydın tarafından bilgilendirildiler.
ATV’deki haber akışını ve çalışma yöntemleri hakkında bilgi veren Yalçınkaya katılımcılara haberlerin TV’ye ulaşma serüvenini anlattı.
Haber takip etmenin ve haberi TV’ye aktarılması esnasında hızlı karar vermenin ve doğru refleksleri göstermenin önemli olduğunun altını çizen Yalçınkaya katılımcılara haber odasını, ana haber stüdyosunu ve kanal arşivini gezdirdi.
“Basın emekçisi olmak kolektif bir ruh gerektirir”
Yalçınkaya’dan sonra Aydın basın dünyası ve gazetecilik mesleğiyle ilgili bilgiler verdi.
“20 yıldır basın dünyasında çalıştığını” söyleyen Aydın “Bu iş kolektif düşünebilen ve paylaşmaya açık olan insanların yapabileceği bir iştir” dedi.
Aydın sözlerini şöyle sürdürdü:
“Örneğin bu kurumda binden fazla kişi çalışır ve gazete her çıktığında herkes ‘Gazeteyi ben yaptım’ der. Bu bahsettiğim kolektif ruha örnektir.
Gazeteci olursanız çok paralara kazanamazsınız. Maaşınıza zam da olmaz, sabit saatleriniz de. Aslında patrona çalışırsınız ama ‘Kamu yararına çalışıyorum’ der çalışırsınız.”
“Gazetenin sadece bu binadan menkul olmadığını” söyleyen Aydın basımından tasarımına çeşitli yerlerdeki merkezlerinden bahsetti.
Çalıştıkları alanların içinde en hızlı gelişen bölümün İnternet siteleri olduğunu belirten Aydın “bianet’in bu konuda çok ciddi katkıları olduğunu ve haberlerinden yararlandıkları” söyledi.
İnternet yayıncılığının en kısa süreli alan olmasına rağmen gelişiminin hızlı olduğunu söyleyen Aydın “Türkiye’de yaşanan her şeye gazete sayfalarında yer vermediklerini, bunun nedeninin kurumun olaylara bakış açısı ve yorum farklılığıdır” dedi.
Aktaş: Yabancı gazeteciler Türkiye’ye hayretle bakıyorlar
Sabah binasından ayrılan OHO katılımcılarının bir sonraki durağı Habertürk Televizyonu oldu.
Kanalın Taksim’deki binasında genel yayın yönetmeni Erdoğan Aktaş ile görüşen genç gazeteci adayları Aktaş’ın kişisel hikayesini ve kanalın yayın politikasına dair anlattıklarını dinlediler.
“Yabancı yayıncıların Türkiye’deki yayıncılara hayretle baktıklarını” söyleyen Aktaş şöyle konuştu:
“Burada olan bir olayla örneğin İsviçre’de altı ay idare eder gazeteciler. Ancak bu ülkede sabah olan olay öğle vaktinde eskimiş oluyor” dedi.
“Türkiye’de haberciliğin topa gelişine vurmak olduğunu” söyleyen Aktaş’a göre medya giderek ajans haberciliğine ve editöryal yaratıcılığa doğru kayıyor.
“Sistemle organik bağlarımızın olmaması bizi özgür kılıyor”
Bir katılımcının kanalın sloganı olan “Gücü özgürlüğünde”yi hatırlattığı Altaş “Diğer TV kanallarında olmayan refleksler bu kanalda var. Sistemle organik bir bağımızın olmaması Habertürk’ü daha özgür kılıyor” dedi.
“Muhabirliğin gazeteciliğin ruhu olduğunu” söyleyen Aktaş daha sonra katılımcıların sorularını yanıtladı.
Aktaş’ın aktarımlarının ardından Habertürk TV planlama sorumlusu Cansel Poyraz OHO katılımcılarına Habertürk binasını gezdirdi ve yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi.(BÇ/EZÖ)