Okuldan Haber Odasına (OHO) 2014’ün üçüncü günü Özgür Gündem gazetesi ziyareti ile başladı. Gazetenin politika editörü Bayram Balcı ve emek sayfası editörü Ender Öndeş katılımcılara, Özgür Gündem’in “özgür basın mücadelesi”ni anlattı.
Balcı, 12 Eylül darbesi ve sonrasındaki baskıya vurgu yaparak Türkiye’de basının yıllardır susturulduğunu ifade etti.
“Türkiye’nin üzerine kara bir kabus çökmüştü aslında. Memurlar, öğrenciler, devrimciler demokratlar ezilip susturulmuştu. Yıllardır susturuluyoruz. Basın özgürlüğünden söz etmek zor.
“80’lerin ortasına geldiğimizde bu baskıyı yıkmak için ortak mücadele alanları gelişiyordu ve özgürlük mücadelesi veriyorduk. Devletin, savaş ve insanlık suçları vardı, hala var. Basın hep susturuldu.”
“Gazete sansürlüdür ibaresiyle çıkıyordur”
Özgür Gündem gazetesinin devletin savaş ve insanlık suçlarını dünya ve Türkiye kamuoyuna duyurma ihtiyacından doğduğunu anlatan Balcı, 80’ler döneminde bu suçun medyada görünür olmadığını ifade etti.
“Devlet Özgür Gündem’i buldozer gibi eziyor. 20 yılda 76 arkadaşımız devlet tarafından katledildi. Hiçbirinin faili açığa çıkmadı ve iç hukukta bunun üzerine gidilmedi. Devletin bu şiddeti bize niye uyguladığını fark eden insanlar olarak, o suçların karanlık yüzünü açığa çıkarmak için mücadele veriyoruz.
“1994’ün Aralık ayında Tansu Çiller bir genelge yayınlamıştı. O ayda gazetenin merkezi binasını yok ettiler. Çalışamaz hale getirdiler. Ertesi gün yine gazete çıkardık. Bir sürü insan gazeteye sahip çıktı. Devrimciler ‘niye gazete çıkarmasın?’ dedik ve devletin tamamen yok etme politikasına karşı özgür basın mücadelesine devam ettik.
“Gazete sansürlüdür ibaresiyle çıkıyordu. Dünya basın tarihinde öyle bir gazete yoktur. 12 sayfalık gazetenin yarısı sansürdü.
“2007’li yıllarda geldiğimizde ise her gün kapatıldığımız günler oldu. Özgür basını yaşatmak için amansız bir mücadele verdik. Onlar susturmak için bizde susmamak ve ölen 76 arkadaşımız için basını bugüne getirdik.”
“Kendine has bir gazetecilik yapıyoruz”
Konuşmaya devam eden Emek sayfası editörü Ender Öndeş, çizilen tablonun o kadar da karanlık olmadığını ifade ederek, Özgür Gündem’in “gazete yarın çıkacak” düşüncesiyle yapılan bir gazeteciliği olduğunu ve susturulsalar da gazeteyi çıkartmaya devam ettiklerini anlattı.
“Bir sürü sıkıntısı ve zorluğuna rağmen Özgür Gündem’in kendine has bir gazeteciliği var. Zaman zaman fazla kürdi gösterilip karanlık bir gazete gibi görünüyoruz. Ama bunun çaresi yok. Bazı haberleri senden başka kimse vermiyor ki.
“Haberleri doğru yerden bakıp yapmak gerek. Gazetedeki fotoğraflara çok güzel deniyor bazen. Ama güzel değil iyi fotoğraf. Özgür Gündem işin iyi tarafında duruyordu hep. Bedelini de ödedi.”
“Gazeteler engelleri aşmak için tarafsızız derler”
Soru cevap kısmında Öndeş ve Balcı katılımcıların, gazetenin yayın politikasına dair soruları yanıtladı.
“Gazeteler tarafsız değildir. Engelleri aşmak için tarafsızız derler. Bizde ona göre bir muamele görüyoruz tabi. İstanbul’da Kürdistan’dan daha fazla satılıyor gazete. Yurtsever, demokrat kişiler bir de buradan bakayım diye okuyor.
“Özgür Gündem’in muhalifi, gazeteyi okurundan daha iyi takip ediyor. Öyle bir süreç var. Özgür Gündem’in yıllar önce yaptığı haberi bugün manşetine çekiyor.
“Sol ile ilişkiler zaman zaman parçalı bulutlu, zaman zaman dalgalıdır. 28 Şubat Darbesi’ne tek darbe diyen bizdik.
“Basın Kanunu’nun değişmesinde Özgür Gündem’in payı var. Devlet zorunlu, genel ve evrensel yasalarını sana karşı sürekli uygulamaya çalışıyor.” (MF/ÇT)