OHO’nun dördüncü gününde gazeteci adayları bianet’ten sonra birkaç ay önce Tophane’deki yeni binalarına taşınan Açık Radyo’yu ziyaret etti.
Açık Radyo’da sıcak bir karşılamanın ardından gazeteci adayları, radyonun kurucusu ve Genel Yayın Yönetmeni Ömer Madra ile buluştular. Madra, radyonun kuruluş hikayesini ve işleyişini kısaca aktardı, tamamen kolektif bir yayıncılık yapıldığını, gelir modelinin ise dinleyici desteğine dayandığını anlattı:
“1995’ten bugüne kadar 1100’e yakın insan burada program yaptı ve bunların yüzde 90’ı gönüllü. Ücret almadan hatta üzerine CD, kitap hediye edecek kadar kolektif bir ruhla yapıldı.
Açık Radyo dinleyici desteğiyle ayakta duruyor. Bu model ve aynı zamanda bianet’teki fona dayalı model de bağımsız gazetecilik yapmayı sağlayan hayati bir model. Hem söylemi demokratlaştırıyorsunuz hem de diğer gazetecileri de hesap verilebilirliğe tabi kılıyorsunuz.”
“Büyük medyada küresel ısınma haberlerini göremezsiniz”
Açık Radyo’nun insan hakları ekseninde habercilik yaptığını anlatan Madra, temel meselelerinden birinin küresel ısınma ve çevre hareketi olduğunu söyledi:
“Gezegen tarihinde ilk kez bir tür, kendisi de dahil olmak üzere diğer tüm türleri yok etmeye planlanmış durumda. Ve bu tür haberleri, enerji, madencilik gibi sektörlerde iş yapan büyük medya kuruluşlarında tabi ki göremiyorsunuz. Oralarda aksine, ‘Buzul çağı mı geliyor’ tarzında asparagas, kafa karıştırıcı haberler görebilirsiniz.”
“Gezi ‘sivilleşme’ sürecinde üçüncü dönüm noktası”
Gezi eylemlerini ‘Türkiye’nin sivilleşme sürecinde bir dönüm noktası’ olarak değerlendiren Madra, Açık Radyo olarak başından beri Gezi Parkı’nda olduklarını ve bu süreçte radyonun adeta bir ‘Gezi radyosuna’ dönüştüğünden bahsetti:
“Türkiye tarihinde görülmemiş, çok ilginç bir deneyim yaşanıyor. Ağaçlarla başlayan ve şimdi parklardaki forumlara kadar uzanan bir sivilleşme, demokratikleşme sürecinden geçiyoruz. Bunun ilk örneğini ’99 depreminde yaşamıştık. Genç insanlar o zaman da devleti beklemeden Kocaeli’ne yardıma koşmuş ve ‘sivil toplum olarak biz buradayız, bizi dikkate alacaksın’ mesajı vermişti.
İkincisi Hrant Dink’in cenazesine katılan binlerce insanın verdiği o çok önemli mesajdı ve bir kırılma noktasıydı.
Üçüncüsü de bana kalırsa Gezi oldu.”
OHO; Rum, Laz ve İnsan Hakları Derneği ziyaretleriyle devam ediyor. (CU/HK)