Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) Ekoloji Komisyonu, 2016 itibarıyla gelişen, 2019 yılı ve sonrasında da devam eden kayyım atamaları sonucu toplumun mahrum kaldığı hizmetlere ve kayyım uygulamalarının yarattığı krize işaret eden “Kent Hakkı Bağlamında Kayyum Uygulamalarının Değerlendirilmesine Dair Ön Rapor”unu yayımladı.
31 Mart 2024 Mahalli İdareler Seçimleri’ne beş gün kala yayımlanan rapor, kayyım uygulamasının sıradan bir katılım sorunu olmadığını; yoksulluk, tanınma, siyasal ve cinsiyet eşitliği krizi ile adaletsizliği krizi olduğunu söylüyor.
“Çok dilli belediyecilik yok sayıldı”
Rapor, kayyım uygulamaları “Merkezi Yönetime Yapılan Devirler”, “Yapılan Tahsisler ve Bağışlar”, “Usulsüz harcama ve ihaleler”, “Yapılan-Yapılmayan “Yatırımlar” ve “Hizmetler”, “Personel Rejimine, İşe Alım ve Çıkartmalara Dair Uygulamalar”, “Sosyal ve Kentsel Politikalara Dair Uygulamalar”, “Kültür ve Sanat Politikalarına Dair Uygulamalar”, “Toplumsal Hafıza ve Kimlik Oluşumuna Dair Uygulamalar” ve “Kadın Politikalarına Dair Uygulamalar” başlıkları altında inceliyor.
Raporda kayyım uygulamalarının çok dilli belediyeciliği yok saydığı belirtilerek, Kürtçe tabelaların indirilmesi, Kürtçe eğitim veren kreşlerin ve merkezlerin kapatılması gibi çok dilli ve çok kültürlü kent temsilinin ve sosyal politika kapsamında yer alan çalışmaların ortadan kaldırıldığına işaret ediliyor.
Bu bağlamdaki uygulamalardan biri, Diyarbakır Lice ilçesine “Tek Dil Tek Devlet Tek Vatan Tek Millet” yazılı saat kulesi inşa edilmesi.
Depremde kayyımlar
ÖHD, TMMOB Kayyım Uygulamaları ve Takibi Komisyonu tarafından hazırlanan Kayyım İrade Gaspı ve Kent Kırımı ön raporuna atıfla kayyım yönetimindeki belediyelerin 6 Şubat depremlerindeki tutumunu şöyle özetliyor:
- 11 ili etkileyen depremlerde yerel yönetimlerin, krizi yönetme konusunda çok ciddi bir rol oynaması beklenirken kayyım atanmış belediyelerin organize olma, vatandaşa ulaşma, arama kurtarma çalışmalarına katılma ve hasar tespit süreçlerini yürütmek yerine milyonlarca liralık bütçesi varken neredeyse hiçbir organizasyonda bulunmadı,
- Dicle Nehri kenarına kurulan ve yapımına 125 milyon TL harcanan çadır kent yağan ilk yağmurda tahliye edildi,
- Sadece Diyarbakır’da 8 bin orta ve ağır hasarlı bina bulunurken kayyım yönetimleri, evlerini boşaltmak zorunda kalan yaklaşık 40 bin ailenin barınma sorununa hiçbir çözüm üretmedi.
Öne çıkanlar
Raporda dikkat çeken tespitler ise şöyle:
- Kayapınar Belediyesi’ne ait iki adet kreş, Kur’an kursu yapılmak üzere müftülüğe tahsis edildi.
- Tahir Elçi’nin isminin verildiği parkın adı “Şehit GK Ali Ogün Parkı” olarak değiştirildi.
- Diyarbakır Bismil’de Belediye binası takas usulüyle Emniyet Müdürlüğüne devredildi.
- Çocuk Kütüphanesi, Oyuncak kütüphanesi ve Yetişkin kütüphanelerinin Kültür Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğüne devredildi.
- Bismil Belediyesi kayyımı toplamda 22.710.460,51 TL’yi halka hizmet için kullanmak yerine; Emniyet, Jandarma, Müftülük, Milli Eğitim Müdürlüğü ve özel kalem harcamalarına kullandı.
- Kayyım yönetimindeki Derik Belediyesi, HDP döneminde ekonomik durumu iyi olmayan öğrencilere verilen 200 TL’lik bursları, “kamu zararı” olduğu iddiasıyla öğrencilerden faiziyle birlikte geri istedi.
Demokratik Bölgeler Partisi’nden (DBP) seçilen belediye eş başkanlarının 96’sı görevden uzaklaştırılarak yerlerine kayyım atandı ve daha sonra 2019 yılında seçimle Halkların Demokratik Partisi (HDP) tarafından kazanılan 65 belediyenin 59’una tekrar kayyım atandı, belediye meclis üyeleri tutuklandı, belediye meclisleri fiilen çalışamaz duruma getirildi, personelleri görevden alındı.
Raporun tamamını okumak için tıklayın. (DY/TY)