Halk Sağlığı Gezici Eğitim Seminerleri'nin on dördüncüsünü bu yıl "Doğu'da ve Kırda Sağlık" konu başlığı ile 16-22 Haziran 2002 tarihleri arasında Van, Hakkari ve Muş'ta yapan TTB, gezi sonuçlarını raporlaştırdı.
Türkiye'de sağlıkta eşitsizliklerin en yoğun yaşandığı yerlerden biri olan Doğu Anadolu Bölgesi'nde yapılan araştırma gezisinin ortaya çıkardıkları bölgenin yaşadığı sorunları ortaya çıkarıyor.
Bu bölgede sağlık personeli yardımı olmadan yapılan doğumların oranı Türkiye ortalamasının çok üzerinde, bağışıklama oranları ise çok düşük.
Dokuz farklı üniversiteden on beş halk sağlığı asistanı ve bir halk sağlığı uzmanı ile eğitim sorumluları olarak üç akademisyenin katıldığı gezide bölge halkının sağlık düzeyi ile "Gelir dağılımı, işsizlik, yaşama biçimi vb" bölgede sağlığı etkileyen bileşenler de gözlendi.
Gezi sonucunda sağlık durumuna ilişkin hazırlanan rapordan saptamalar şöyle:
Kadının sağlığı erkeğe bağlı
* Çoğu kadın eğitimsiz ve kendi isteği ile değil, ancak eşinin ya da babasının izni ile sağlık hizmetlerine ulaşabilmekte. Bu durum bölgede doğurganlığın yüksek olmasının önemli nedenlerinden biri. Ayrıca fazla çocuk toplumsal gücü arttıran bir olgu olarak algılandığından doğurganlığı kontrol etme eğilimi düşük.
* Sağlığın en önemli belirleyicilerinden biri olan gelir durumu da bölge için önemli bir sorun. Bölgede kişi başına düşen ulusal gelir düşük ve gelir dağılımda adaletsizlikler yaşanmakta.
* Halkın geçim kaynakları arasında kaçakçılık önemli yer tutmakta, hayvancılık ve tarımın bölgede fazla bir etkisi hissedilmemekte.
Tarım ve Hayvancılık geçim kaynağı değil
* Tarım ve hayvancılığın artık önemli bir geçim kaynağı olmamasının nedeni, terör ve OHAL uygulamalarıyla birlikte halkın köylerini terk etmek zorunda kalması olarak gözlendi.
* Olağanüstü halin sona ermesine karşın bölgede toplum ve devlet kurumları arasında güvensizlik hakim. Bizimde sıkça karşılaştığımız şehre giriş ve çıkışlarda yapılan güvenlik kontrolleri bir baskı aracı olarak algılanmak. Bölgede yaşanan terör ve OHAL uygulamaları sağlık çalışanları ile toplum ilişkisini olumsuz etkilemiş, toplumun sağlığını daha da bozmuş.
Kadınların toplumsal statüsü düşük
* Demografik açıdan bölgede gelişmekte olan ülkelerin nüfus özellikleri izlenmekte. Bebek ve genç nüfus fazladır. Bölgede doğurganlık yüksek düzeylerde.
* Bölgede egemen olan feodal ve ataerkil yapı yüzünden kadınların toplumsal statüsü düşük.
TTB'nin amaçları
Kol yetkilileri bu geziyle amaçladıkları: Halk sağlığı asistanlarıyla birlikte Van, Hakkari ve Muş'ta kamu sağlık hizmetlerinin durumunu saptamak, bölgede sağlık hizmeti sunumunda yaşanan sorunları belirlemek ve bu sorunların çözülmesine yönelik öneriler geliştirmek.
14. Gezici Eğitim Seminerinin son günü tüm katılımcılar gezi boyunca görüşme yapılan kaymakamlar, sağlık müdürleri, sağlık ocağı hekimleri, sağlık ocağı personeli, sağlık ocakları, sağlık hizmetleri ve kayıtlar'a yönelik genel bir değerlendirme yapıldı ve topluma yönelik olarak bazı saptamalarda bulundu.
TTB'nin bir haftalık gezisi
Gezide ziyaret edilen yerler şöyle: Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörlüğü, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığı, Van İl sağlık Müdürlüğü, Van Frengi-Lepra Savaş Başkanlığı, Muradiye Kaymakamlığı, Muradiye Sağlık Ocağı, Hoşab Sağlık Ocağı, Başkale Sağlık Grup Başkanlığı ve Başkale Sağlık Ocağı, Hakkari İl Sağlık Müdürlüğü, Hakkari Halk Sağlığı Laboratuvarı, Hakkari 1 Nolu Merkez Sağlık Ocağı, Edremit Sağlık Ocağı, Van-et Tesisleri, Gevaş Sağlık Ocağı, Muş 1 No'lu Merkez Sağlık Ocağı ve Muş İl Sağlık Müdürlüğü.
Amaçlar
TTB, Halk Sağlığı Kolu her yıl düzenlediği gezici eğitim seminerleri ile şunları amaçlıyor:
* Halk sağlığı asistanlarının, birbirlerini daha iyi tanımalarını ve aldıkları kuramsal eğitimi alanda pekiştirebilmelerini, Türkiye'deki sağlık örgütlenmesini başta birinci basamak olmak üzere her basamağıyla ve iç işleyişiyle yerinde görmelerini, varolan sorunları ve çözüm önerilerini tartışmalarını sağlamak ayrıca iş ve çevre sağlığı gibi özgün konularda derinlemesine tartışmalar yapmalarını ve toplumun gelenek, görenekleri ile kültürün sağlık üzerine etkilerini tartışabilmelerini sağlamak.
* Kol tarafından 1989 yılından başlayarak her yıl düzenli olarak gerçekleştirilen "Halk Sağlığı Gezici Eğitim Semineri" 2002'ye kadar toplam 13 kez yapıldı. Bu seminerler sırasında gezilen yerlerin yüzde 26'sını sağlık ocakları, yüzde 21'ini Sağlık Müdürlükleri, yüzde 16'sını iş sağlığı ile ilgili birimler ve yüzde 9'unu hastaneler oluşturdu.
* Raporlaştırılan geziye ilişkin bütünlüklü bir değerlendirme Toplum ve Hekim dergisinde yayınlanacak. (HA/NK)